-Cüretkar davranışlar her zaman aynı sonucu vermez

230 22 0
                                    

Birkaç dakika o halini izledim. Bir şeyler demesini bekledim ama hiç konuşmuyordu. Bu durum hoşuma gitmiyordu. 

-Susacak mısın böyle?"

Güldü, nefes alışverişleri hızlıydı, yerinde sürekli kıpırdanıyordu. "Ne dememi istiyorsun?"

Zorlukla dediği cümleden sonra sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum. İtiraf etmesini istiyordum. Benden etkilendiğini söylemesini istiyordum.

Belki de psikolojik olarak hiç iyi değildim ama umrumda da değildi.

Üstüne çıktım yeniden, bacaklarımdan bir tanesini bacak arasına attım, yukarıya doğru götürdüm. Ellerimden birini yatağa destek amaçlı koyarken diğeriyle gömleğinin düğmelerini aşırı yavaş bir şekilde açmaya başladım.

Yavaşlığımdan dolayı delirmesini istiyordum. Nitekim öyle de oldu.

-Hızlı ol." Kollarının yardımıyla göz bandını açmaya çalışıyordu ama bunu yapacağını bildiğim için sıkı bağlamıştım. Gömleğini çözen elimle çenesinden sertçe tuttum ve kendime çevirdim. "Yanağımdan neden öptün, dudağımdan neden öptün? Bu soruların cevaplarını verirsen hızlı olurum."

Yoongi yüzünü kaldırıp yüzüme yaklaşmaya çalıştı ama izin vermedim, işimi sert ve yavaş yapacaktım. Başını yastığa tekrar koyarken bacağımla bacak arasını dürttüm. Bu yaptığım onu tetiklemiş olacak ki daha hızlı nefes almaya başladı.

Ellerinin iki yana bağlı olması işime geliyordu çünkü hiçbir şekilde beni engelleyemiyordu. Ben ise olabildiğince yavaştım.

Gömlek düğmeleriyle işim bittikten sonra göğsü tamamen açıktı. Ellerim göğsünde dolanırken bu durumdan hoşlanıyordu. Pantolon kemerine yöneldim.

-Neden beni öptün Min Yoongi?" Yoongi gülerken bacaklarını belime dolayıp beni kendine çekmişti. "Bilmem."

Sinirlenmeye başlamıştım, niye demediğini bilmiyordum ama gerçeği biliyordum.

Bu sürenin sonunda diyecekti. Demek zorundaydı.

Belimi bacaklarından kurtardım. Pantolonunu hızlıca indirip onu sadece boxerla bıraktım. Yaptığımdan zevk alıyordu. Zevkini kursağında bırakacaktım.

Ellerimden biri boxerın içine girdi, Yoongi inlerken elimi sürekli hareket ettirdim. Dudaklarımı dudaklarına kapattım, hızlandım. Olabildiğince kendini bana kaptırmasını istiyordum. Sert davranıyordum, onun da pek yumuşak olduğu söylenemezdi.

Tam içine girmek üzereydim ki dudaklarından ayrıldım, elimi de geri çektim. Yoongi delirmiş gibi davranırken sessiz olma kuralımızı bozmuştu.

-DEVAM ET JEONGGUK!" Bu haline deli gibi kahkaha attım. Elimle saçlarını tutup geriye doğru çekerken, dudaklarım dudaklarına hafifçe değiyordu ama öpmesine izin vermiyordum. "Beni o gün neden öptün Min Yoongi?"

Yoongi dudaklarıma ulaşmaya çalışırken ıslandığını fark ettim, bu durum daha da hoşuma gitti.

-Neden bu kadar merak ediyorsun?" Gözlerine bakmayı o an deli gibi istedim. Ama  yalan söylemek bu şekilde daha kolaydı.

Beklememeye karar verdim. "Bana aşıksın değil mi?"

Dudaklarını kapattı. Cevap vermedi. Bekledi. Neyi düşündüğünü bilmiyordum, onu tahmin etmek benim için gün geçtikçe daha da zor bir hal alıyordu.

-Kaç dakika kaldı?" Yoongi bağırarak sorduğu soruya kapının arkasında beklediğini anladığım adam cevap verdi. "Yirmi sekiz dakika efendim."

-Güzel." Yoongi'nin neden güzel dediğini anlamaya çalışırken belimde hissettiğim el beni şoka uğratmıştı. Sağ eli serbestti. Ve beni belimden tuttuğu gibi yatağa yatırırken üstüme çıkmıştı. Göz bandını hızlıca açtı.

-Bu oyunu biraz da böyle oynayalım." Ellerimle onu üstümden iteklemeye çalışırken hızlıca sol elini de çözdü. Tüm ağırlığını o günkü gibi üstüme veriyordu. Onu üstümden atmak imkansız gibi bir şeydi.

-Kuralları çiğniyorsun." Durdu, ciddi olup olmadığıma baktı. Elleriyle ellerimi tutarken konuştu. "Sadece gözlerim kapalı olacaktı, ellerim bağlanmayacaktı. Kendi kurallarını çiğneyen sensin. Ayrıca..." Bir elimi bırakırken yandaki masaya koyduğum ilaç şişeyi alıp inceledi. "Böyle bir şey dediğini de zannetmiyorum. Madem planların var söylesene." Şişenin içinde hala biraz ilaç vardı, pişman olmamak adına tamamını enjekte etmemiştim. "Sana da yapalım, beraber sorunlarımızı hallederiz böylece."

Şırıngayı eline almaya çalışırken onu durdurdum. "Bu ödeşmek içindi, bana şu an bunu yapmaya hakkın yok."

İlacın etkisi halindeyken hala nasıl bu kadar dirayetliydi hiçbir fikrim yoktu ama kendini zor tuttuğundan emindim. "Unutuyorsun, hala burada benim tutsağımsın. İstediğimi ben yapabilirim ama sen yapamazsın." Ona kullandığım iğnenin içine ilacı enjekte ederken planlarım tamamen sapasarmıştı.

Eliyle kolumu tutarken çırpınıyordum. Kurtulmaya çalışıyordum, çünkü bu ilacın etkilerini tamamen Yoongi'de şu an görüyordum.

Dev bir bomba gibi olurduk. İkimizin de ne yapacağını bilemezdim.

-Eğer bunu yaparsan..." söylediğim şeyle duraksadı ve devamını bekledi. "Jimin'in yerini söylemem. Hala bana muhtaçsın. Hem aynı iğneyle yapıyorsun, hijyenik değil bu."

Dediğim şeye Yoongi gülerken kaşlarım çatıldı. Hiç beklemeden iğneyi koluma sapladı. Nefesim kesilirken Yoongi bundan keyif alıyordu.

-Jimin'in yerini dahi bilmediğini bilmiyor muyum sanıyorsun?" Gözlerimi kırpıştırırken  ellerim titriyordu. "Hala çocuk gibisin."

-A-anlamadım? Jimin'in yerini bilmediğimi nereden çıkardın?" Yoongi dediklerimi cevap vermedi. Kasıkları kasıklarıma baskı uygularken az sonra yaşanacaklardan korkuyordum. "Jimin'in yeri için dediklerini kabul ettiğimi düşünmen çok kırıcı. Aslında zekisin ama illa duymak istiyorsun." Dudakları dudaklarımı sertçe emerken ellerimi omuzlarına koyup iteklemeye çalıştım. Bu hareketime karşı inledi, bir eliyle  kalçamı sıktı. "Yaramazlık yapma."

-Ne ima ediyorsan açık ol o zaman." Yavaşça terlemeye başlamıştım ve yaptıkları beni tahrik ediyordu. Bacağımı bacağına dolarken Yoongi ilaçtan etkilenmeye başladığımı fark etmişti.

-Açık mı olayım? Peki..." Yanımda bulunan ipleri yataktan aşağı atarken üstümdeki kıyafeti çıkartıyordu. Durdurmuyordum çünkü ben de istiyordum. "Benden etkileniyorsun." Dudaklarım aralanırken konuşmamam için öptü. Geri çekildiğinde şaşkın bir ben vardım. "O duymak istediğin şeyi söyleyceğim sana şu an. Dikkatli dinle." Beni yatakta doğrulturken kucağına aldı. Elleriyle bacaklarımı beline sardı. Saçlarımla oynarken devam etti. "Evet, ben de senden etkileniyorum. Sanırım etkilenmekten de fazlası. Sana deliriyorum."

Dediklerine cevap vermemi bile beklemeden dudaklarıma gömüldü ve beni içine çekti.

L'esprit de l'eslacierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin