-Hatanın tekrarlanması, güven kırar

172 14 3
                                    

1k okumaya ulaşmışızzz

Aşırı ötesi mutluyum, hepinize teşekkür ederim.

Sizleri seviyorum. Darısı nice okunmalara...

...

Fark etmişti, ikimiz de aynı şeyi düşünüyorduk. Ve ne yapacağımı ben bilmiyordum ama onun bir şeyler bildiğini biliyordum.

Bazen, insan yalnız kalmayı çekici bulur. Mutsuz olduğunda... Depresyonda... Biriyle kavga edince... Biri ihanet edince... Birini kaybedince...

Kabuğuna çekilir insan, yapayalnız, çaresiz kalır. Kimse onu anlamayacakmış gibi gelir. İnkar eder. İnanmak istemez. Güvenin bu kadar zor kurulup bu kadar çabuk yıkılmasına anlam veremez.

Hayır, güvenmek ister; yine inkar eder. O yapmaz der, kesin bir şey vardır der. Karşısındaki insanlar anlatmaya çalışır. Bir defa yapan bir daha yapar der. İnanmaz, gözlerindeki yaşlar akarken hıçkırır, hayır der. Beni bu kadar kolay harcayamaz.

Nitekim, buraya ilk geldiğimde düşündüklerim tamamen buydu. Jimin'in bana yaptıkları, inkar çabalarım... Kendi kendime konuştuklarım... Sürekli bir tarafımın onu koruma çabası... Diğer tarafımın onu yerden yere vuruşu...

İnanmak istemek, kırılmak... Basit şeyler ama özünde insanı paramparça eder, yıkar. Toparlanmak için zamana bırakmak mantıklıdır; zaman her şeyin ilacıdır (?).  Ama o zaman hiçbir zaman gelmez. Her defasında, onu hatırlatan bir şeyler karşına çıkar, bir anı, bir söz, bir gülüş...

İkinci defa güven kırılması daha da kötüdür; affetmek, bir insanın yapabileceği en büyük erdemdir. Ama o ikinci hataya düşmemek de bir erdemdir. Güvenin boşa olmaması, senin kendine olan saygını artırır. Her zaman kalbin kırılırsa, ben sürekli neden kırılıyorum diye insan kendi kendine sorar. Aptallık bende mi der, kendine olan güveni de kırılır. Akıl almayacak işler yaparken bana ne oldu sorusu aklına gelir, değiştim sesi kalbinden gelir.

İkinci hata, en kötüsüdür.

Jimin'in üstündeki takip cihazını öğrendiğimden beridir düşünüyordum. Herhangi bir şey yapmadan sadece düşünmek, bir çare bulmak istiyordum.

Yoongi öğrendiğinden beridir, bulunduğu yerin derhal boşaltılmasını söylüyordu. Anladığıma göre, bambaşka farklı mekanlar vardı, oralara hızlıca nakil yapmak kolay olacaktı.

Tüm bunlar yaşanırken, ben yatakta sırtüstü yatarak etrafımdaki koşuşturmayı izliyordum; daha doğrusu izliyormuş gibi yapıyordum, kafam bambaşka yerlerde dolanıyor, türlü senaryolar üretiyor, işin içinden çıkılmaz bir hal alıyordu.

Yoongi'nin Jimin'i sorguya çekeceğini biliyordum. Gidip durdurmam mı gerekiyordu bilmiyordum.

Jimin'e olan güvenim o kadar kırılmıştı ki, haberi olup olmadığından asla emin olamıyorum.

-Gidelim.'' Taehyung'un sesiyle gerçekliğe döndüm. Onu bu aralar çok sık görmeye başlamıştım. Yoongi'nin en yakınlarından olduğunu biliyordum elbet, bu konuda ona güvenebileceğimi de...

Ama her şey güvenle başlayıp ihanetle bitebilirdi. Jimin de benim yakın arkadaşımdı ama ihaneti çok ağır olmuştu. Taehyung'a güvenmek, bu yüzden ne kadar mantıklıydı bilemiyordum.

-Yoongi nerde?'' Sorduğum soru ile dolaptaki kıyafetleri çantaya koymayı bıraktı, başını bana döndürdü. ''İşleri hallediyor, malum hızlı olmamız gerek.''

-Jimin biliyor muymuş?

Sorduğum soru sanki odaya soğuk rüzgarı beraberinde getirmişti. Taehyung'un bakışı, kaşlarının çatılma anı yutkunmama sebep olmuştu. Sormam hataydı ama bir cevap almak da hakkımdı. ''Bilmiyoruz ama yakında öğreneceğiz.'' Çantanın fermuarını kapatırken devam etti. ''Arkadaşın her şeyi inkar ettiği için yalan söyleyip söylemediğini anlamıyoruz. Ve bir de Yoongi'nin hayatında onu manipüle eden birisi olunca...'' Gözlerini devirirken nefesini seslice geri verdi.

L'esprit de l'eslacierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin