***"Lütfen ıkının! Canınız zaten çok yanıyor." Dedim, karnına basınç uygulayarak.
Erken ve riskli bir doğumdu. Ne olursa olsun gerçekleştirmem gerekti.
"Ikının!" Dedim, bir kez daha. "Adınız ne?" Diye sordum.
"Sinem." Dedi, çığlıklarının arasından.
"Bak Sinem, bana güven. Derin derin nefes al! Hadi, yapabilirsin!" Dedim. Kenan hoca ve asistanı kadının başında dururken, ben kadının ayak ucuna, sedyeye oturmuştum. Hızla saçlarımı topladım ve eldivenlerimi giydim.
"Derin derin nefes al! Doktor Hanım'ın dediklerini yap." Dedi, Kenan Hoca.
"Bak, iyi gidiyorsun! Böyle devam et." Dedim, Sinem'e. Onun için çok zordu. Biliyordum! Canı çok yanıyordu.
Az kalmıştı. "Hadi, kocaman nefes al ver!" Dedim, hafif yüksek sesle. "HADİ!" Diye ekledim.
Örtünün altından, bebeğe yavaş yavaş ulaşıyordum. Çok yaklaşmıştık.
"Hadi, Sinem! Böyle devam."
Kadının, son ıkınmalarıyla dakikalarca süren bu acı bitti. Yavaşça, bebeği aldım.
Hemşireler, bebeğe örtü getirdi. Hemen sardılar.
"Bak, bitti! Oğlun doğdu! Dayandın ve bitti." Dedim. Hemşireler, bebeği annenin kucağına verdi.
"Hadi, sarıl oğluna!" Dedi, Kenan Hoca.
Eldivenlerimi çıkardım. Ben de -anne gibi- nefes nefese kalmıştım.
Panikten, acıdan, bağırmaktan ve korkudan yorgun düşen anne, bebeğini kucağına aldı. Bebek hüngür hüngür ağlarken, kadın güldü.
Bir anne ve bebek kavuştu.
"Hoş geldin, küçük adam!" Dedim, bebeğe bakarak. "Hadi, geçmiş olsun!" Diye ekledim, Sinem'e. Yorgun bakışlarını bana çevirdi. Minnetle baktı.
"Sağ ol, Esra!" Dedi, Kenan Bey. Gülümsedim. "Ne demek Hocam! İşim bu." Dedim.
"Alalım bebeği..." Dedi Hemşire. Sinem, kaşlarını çattı. "Nereye? Neden?" Dedi, hayretle.
"Sen, ameliyattan çıkana kadar güvende bir şekilde küvöz de kalacak." Dedi, Kenan Hoca. Sinem'i, ameliyata alacaklardı.
"Hadi bakalım..." Dedi, Kenan. Sinem, yavaşça oğlunu hemşireye uzattı. Hemşire bebeği aldı.
Asistanlar ve Kenan Hoca, Sinem'i asansöre doğru götürdü.
Bebeği de üst kata çıkaracaklardı.
Telaşla topladığım saçlarımı açtım. Panikle, bir doğum gerçekleştirmiştim. Zordu.
Dönen kapıdan bahçeye çıktım. Bebeğin, babasının acaba neyi vardı?
Umarım anneye bir şey olmazdı.
Bir sigara yaktım. Çardağa doğru ilerledim ve oturdum. Yarın izinliydim. Şu an da sistemde bir hastam gözükmüyordu. Acil bir durum olmazsa, yarın evdeydim. Yarın, Yaz'ı okuldan almaya ben gidecektim. Öğretmeni ile tanışmam şarttı. Hem arkadaş çevresini, okulun etrafını görmem lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elanın Karanlığı
General FictionÇünkü, bu şehre gelmek demek Onunla karşılaşmak demekti. Onunla karşılaşmak demek, ne demekti? İşte bunu bilmiyordum! *** Yayınlanma Tarihi:18 Haziran 2023 Bu hikayedeki olaylar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla bir ilgisi bulunmama...