***"Kerim!"
Naz'ın bağırışı duyuldu.
Bu karşılaşma hiç iyi değildi!
Yaz, topu elinde tutarken O, kızıma doğru eğildi ve saçını okşadı! Daha sonra kafasını kaldırdı ve uzakta olan bize baktı. Siyah güneş gözlüğünden mimikleri anlaşılmıyordu. Hızlıca koştum. "Yaz!" Kolundan tutup, bahçeye aldım ve bahçe kapısını kapattım. "Ne oldu anne?" Diye sordu şaşkınlıkla. "Yabancılarla konuşma kızım!" Dedim hafif bir sinirle. Hayretler içerisindeydi. "Yaz, teyzecim gel... Biz evi kilitleyelim." Naz, elindeki anahtarı Yaz'a gösterdiğinde beraber evin kapısına doğru ilerlediler.
O, lüks siyah arabasına yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmiş bizi izliyordu. Sinirle ona doğru ilerledim. Bahçe kapısından çıkıp, yolun karşısına geçtim. "Ne yapmaya çalışıyorsun sen?!" Diye sordum. Sormadım, bağırdım. Gözlüğünü çıkartıp, ceketinin iç cebine koydu. Dudaklarındaki sırıtma sinirlerimi daha çok bozuyordu. "Arabayla buradan geçerken önüme çıktı. İndim, topu verdim." Dedi. Dişlerimi sıkıyordum. İşaret parmağımı havaya kaldırdım.
"Eğer bir daha... Bana... Kızıma... Çevreme... Yaklaşırsan, seni öldürürüm!"
Yüksek sesli bir kahkaha attı. Hasta mısın? Dercesine ona bakıyordum. Benim bakışımı fark edince tekrar ciddi hâline döndü ve boğazını temizledi. "Kendinden böyle emin konuşuyorsun ya... Neyine güveniyorsun acaba sen?!" Diye sordu. Kaşları havada, bana meydan okuyordu. "Birine ya da bir şeye güvenmeme gerek yok! Söz konusu kızımsa tek başıma dünyayı yakarım!" Dedim emin, yüksek bir sesle. Saçlarımı kulağımın arkasına geçirdim. Göz devirdi ve arabasına bindi. Çalıştırıp, camı açtığında gözlüğünü tekrar takıyordu. Hızla uzaklaştığında hayretler içerisindeydim.
Ben, bu adamdan kurtulamayacak mıydım?
Yaz ile Naz arabanın önünde beni bekliyordu. Yanlarına gittim. "Anne o adam kim? Neden kavga ettin, bana bir şey yapmadı ki!" Yaz, merakla bana bakarken, ona doğru eğildim. "Eee... Top değil de sen önüne çıkabilirdin... Sokak aralarında daha yavaş kullanmasını söyledim, kızım." Dedim. "Hadi gidelim." Dedi Naz. Göz göze geldiğimizde ikimiz de korkuyorduk! "Buralarda bir okul varmış. Kolej. Oraya bakalım mı annecim..." Dedim. Arabaya bindik. "Olur anne..." Dedi Yaz. Arkamda olduğu için görmüyordum. Kemerimi bağladım. Telefonumu çıkarıp konumu açtım. "Bak burası..." Dedim Naz'a.
Konuma göre hareket ettik. "Randevu almadık, okulu arayıp. Bir şey olur mu ki?" Diye sordum. Naz'ın gözleri yoldaydı. "Yok yok. Erken zaten daha." Dedi. Saat dokuz buçuktu. Okul yoluna döndük ve arabayı park ettik.
İlk Yaz indi. Biz de indik. "Gel annecim." Dedim. Elini tuttum ve okulun bahçesine doğru yürüdük. "Güzel görünüyor dışı." Dedim. Yaz tepkisizdi. "Şimdi gezelim hemen kaydını yapmak zorunda değiliz." Diye ekledim. Bana döndü. "Güzelse şimdi de kayıt olabilirim. Haftaya başlarım." Dedi. Bugün Salı idi. Okul hazırlığı yapmamız gerekti.
Bahçeye girdik. Kocaman bahçesi vardı. Büyük bir binası vardı. İki kapısı ile gayet büyüktü. Lise, ortaokul ve ilkokul vardı. Eğer memnun kalırsa burada ortaokulunu okuyabilirdi. "Hadi binasına girelim." Dedim. Hep birlikte ilerledik ve binasına girdik. Muhasebede bulanan kız karşıladı. "Merhaba biz okula bakmaya gelmiştik. İlkokul..." Dedim. Küt saçlı bir kadındı. Gülümsedi. "Buyurun Müdür Bey'in odasına yönlendireyim okulu onunla gezin." Dedi. Kadın ile beraber ilerledik. Asansöre bindik. Üçüncü katta idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elanın Karanlığı
Fiksi UmumÇünkü, bu şehre gelmek demek Onunla karşılaşmak demekti. Onunla karşılaşmak demek, ne demekti? İşte bunu bilmiyordum! *** Yayınlanma Tarihi:18 Haziran 2023 Bu hikayedeki olaylar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla bir ilgisi bulunmama...