❝Twenty Paces Away❞

1.6K 117 125
                                    

Geçmişteki Ashira'dan

Odama geri dönmekten daha kötüsü yoktu.

O çok sevdiğim, ellerimle yaptığım süslerle donattığım, fotoğraflar astığım, çıkartmalarla kapladığım odam şu an gözümde sadece o tekli yatağımdı. Sadece yatağı görüyordum, Draco'nun göğüsünde uyuduğum zamanları, ben kitap okurken kulağıma beni şımartacak şeyler fısıldamasını, o uzun ince, kemikli elleriyle sırtımı ve belimi okşamasını ne de çok özlemiştim.

Kıyafetlerimi dolabıma yerleştirip duş aldım, bugün ilk gün olduğu için dersler yoktu. Ki olsa bile gider miydim bilmiyorum... Okul Snape'in kontrolü altındaydı ve resmen hogwarts gibi değilde hapishane gibiydi...

Yasak saati, 11'den 10'a çekilmiş, artık ortak salonlarda da aramalar yapılacağını gerekirse odalara kadar aramalar olacağından bahsetmişlerdi. Bu aramalar özellikle gryffindor binası içindi.

Yatağıma oturup boş gözlerle karşı duvara baktım. Yıllarımın geçtiği, en güzel ve en kötü anılarımı yaşadığım okul gözlerimin önünde batıyordu.

Bir yandan sürekli tanrıya Ron'ları gittikleri yerde güvende tutması için yalvarırken, bir yandan neden onlarla gitmedim diye kendime kızıyordum.

Hogwarts'ta hiç bu kadar tehlikede hissetmemiştim. Dumbledore'un cansız bedeninin önüme düştüğü o günden beri güvensizlik vücudumu tamamen sarmıştı.

Merlin bilir bu sene neler olacaktı.
.
.
.
.

Akşama kadar odamdaydım, ortak salona bile inmeden odamda otururken akşam yemeği saati geldiğinde zorunlu olarak odamdan çıktım. Her halükarda aç kalmamalıydım. Büyük salona indiğimde gryffindor masasına ilerledim, Neville'nin yanına oturduğumda bana gülümsedi. Sanırım geldiğim sırada Ginny'le yeni kuralların saçmalığından bahsediyorlardı.

"Annem daha gelelimiz bir gün olmadan mektup yolladı" dedi Ginny bana değil tabağına bakarak.

"Ne diyor?"

"Dikkatli olmamızı söyleyip duruyor işte" dedi mırıltıyla. "Sanki sen duygularına hakim olamazken bunu başarabilecekmişsin gib-"

Neville onun sözünü kesti,
"Yeter Ginny"

"Doğruları söylüyorum. Sende ne çabuk unuttun? Eski sevgilisi Malfoy onun, hani sana zorbalık yapan"

"Malfoy'la değil Ashira'yla ilgileniyorum, ayrıldıklarına göre uzatmamalıyız bu konuyu" dediğinde gerçekten bu tatil boyunca ne kadar büyüdüğünü fark ettim. "Eğer biz birlikte olmazsak bu yıl geçmek bilmez"

Ginny hoşnutsuzlukla başını salladı, "Anladım artık yemeğini ye"

Neville onun ses tonundaki kabalığa aldırış etmeden bana baktı, "İstediğinde gryffindor ortak salonuna gel, kim olursa olsun girmek istediğinde herkes seni içeri alacaktır... Slytherinlilerin arasında güvende olmadığını düşünüyorum"

Gülümseyerek omuzunu sıvazladım "Teşekkürler Nev,"

Yemekten sonra yasak saatine kadar onlarlaydım, en sonunda azar işitmeden ortak salonlara dağılmaya karar verdik.

Günler böyle geçti, sabah odamdan çıkıyor Neville ve Ginny'le buluşuyor, akşam yasak saatine dakikalar kala odama geliyordum.

Bu süre zarfında içimi acıtan iki şey vardı.
Birincisi, Draco'yu hiç görmüyordum, yalnızca bir sabah kahvaltıda görmüştüm, onun dışında aynı binada değilmişiz gibi varlığından habersizdim.
Diğeri ise, Theodore. Draco'yla ayrıldığımdan beri benimle hiç konuşmadı. Sadece bazı zamanlar garipçe bana bakıyor, bir şey söyliyecekmişte vazgeçmiş gibi görünüyordu. Anlaşılan arkadaşlığımız Draco'yla çıkmamdan ibaretti.
.
.
.
.

𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐓𝐮𝐫𝐧𝐞𝐫 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin