❝Curse❞

2.2K 157 20
                                    

Geçmişteki Ashira'dan

Havuç Kız... Eskiden bana bu lakapla her seslendiklerinde üzülürdüm. Ama şimdi bunu diğer lakaplarımdan daha çok sevdiğimi ve özlediğimi fark ettim.

Hermione bana gülümsedikten sonra lavabodan çıktı. O gittikten sonra aynadaki aksime baktım.

Tüm çillerim ortadaydı, kızıl saçlarım o boyalardan arınmış ve eski ölü halinden kurtulmuş, capcanlıydı. Ailemden, maddi durumumuzdan veya herhangi bir şeyden utanmıyordum da artık.

Hepsi gerçekten bir erkeğin sevgisi yüzünden miydi...
Yada Hermione'nin söylediği gibi bu sevgi değil ilk kez tattığım ilgi miydi?

Cevabı bilmiyordum ama bana iyi geldiği kesindi. Gelmeliydi.

Hem, aptal bir iksirden koku almadıysam ne olmuştu ki?
.
.
.
.

Üç Süpürge'de biraz daha takıldık daha sonra, Ron'un karnı biradan patlayacak hale gelince, kalkmaya karar verdik.

Hermione'nin koluna girmiştim, o da diğer eliyle oğlanları tutuyordu. Harry gülerek bir şeyler anlattığı sırada tiz bir çığlık ortalığı inletti.

Bir kaç metre ötemizde, karın üzerinde bir kız vardı ve ona bakan kız ise bağırıyordu "Onu uyarmıştım!"

Sonra yerdeki kız birden havaya kalktı, ağzı çenesini kırarcasına açıldı.

Hermione elimi sıkıca tutarken Harry ve Ron kızlara koştular.

O sırada kız yere düştü ama nöbet geçiriyor gibi titremeye devam ediyordu.

"Neyi var?" diye sordum sadece bir kaç adım yaklaşarak.

Ayakta duran ve korkmuş olan kız neredeyse ağlıyordu "Ona o çantayı almamasını söylemiştim!"

Bu kızı tanıyordum, bu Leanne'ydi. Hemen yanına gidip omuzlarını sıvazladım ve sakinleştirmeye çalıştım.

O sırada Hagrid birden ortaya çıktı ve çantanın içindeki kolyeye dokunmak üzere olan Harry'e bağırdı "Ona dokunmasan iyi edersin"

Harry bir adım geriledi "Nedir bu?"

"Bilmiyorum" dedi Hagrid yerde yatan ve titreyen kızı kucağına alırken. Kızı daha net görebildiğimde onun Katie olduğunu anladım. "Göreceğiz" dedi Hagrid.
"Kolyeyi paketinden tut, Harry. Anlaşılan benimle gelmeniz gerek."
.
.
.
.

"Neden bir şey olduğunda, siz dördünüz her zaman orada oluyorsunuz?" dedi McGonagall bıkkın sesiyle.

"İnanın bana profesör, aynı soruyu altı yıldır kendime soruyorum" dedi Ron. Sözü üzerine Hermione ona sert bir bakış attı.

McGonagall iç çekti. O sırada içeri pelerinini sallayarak giren Snape ile hepimiz biraz gerildik.

Hızlı adımlarla McGonagall'ın yanına geçti ve masanın üzerindeki kolyeyi asasıyla kaldırdı.

McGonagall ona doğru eğildi, "Ne düşünüyorsun Severus?"

"Bayan Bell'in yaşadığı için şanslı olduğunu"

Harry yerinde duramayarak atıldı "O lanetlenmişti değil mi?. Katie'yi okul dışında da tanırım, o bir karıncayı bile incitemez. Eğer onu Dumbledor'a götürüyorsa bilerek yapmıyordu"

McGonagall onayladı,
"Evet, lanetlenmişti"

"Yapan Malfoy'du."

Hermione ve ben aynı anda ona uyarırcasına baktık ama o umursamadan devam etti.

Snape tek kaşını kaldırdı "Bu ciddi bir suçlama. Nereden biliyor olabilirsin ki?"

"Biliyorum işte"

"Biliyorsun demek." dedi Snape zehrini akıtmaya hazırlanırken. "Yeteneklerinle beni bir kez daha şaşırttın Bay Potter... Seçilmiş kişi olmak... harika bir şey olmalı"

Harry tepkisizce ona dopru bakmaya devam etti ama seçilmiş kişi konusunun onu ne kadar rahatsız ettiğini anlamak zor değildi.

McGonagall anne edasıyla araya girdi "Şimdi hepiniz yataklarınıza."

Her birimiz profesörün dediği gibi yavaşça ofisten çıktı, kapının önüne çıktığımız gibi Hermione Harry'e bağırdı "Aklını mı kaçırdın? Böylece başkalarını suçlamak sadece seni suçlu yapıyor! Özellikle Snape'e karşı nasıl böyle söylersin?"

Harry ona boş gözlerle baktığında iç çektim "Sabah konuşuruz olur mu? Kavga etmeyelim, hepimiz yorgunuz Mione."

Ron bana katıldığını belli ederek başını salladı "Evet, hadi yatakhanelere dönelim"

Hermione, Harry'e biraz daha baktı ve sonra önden hızlıca yürüdü, arkasından Ron'da gitti. Harry'e baktım "İyi geceler, iyi uyu tamam mı?"

Başını salladı "İyi geceler Ash"

Daha sonra o da gittiğinde bende slytherin ortak salonuna döndüm. Odama girdiğim gibi kendimi yatağa bıraktım. Kemiklerim sızlıyordu resmen.

Katie'ye üzülmüştüm açıkçası. Pek tanımasamda iyi bir kızdı. Yaşadığı için şanslıyız diye düşündüm.

Harry haklı olabilir miydi? Sonuçta bir Malfoy'un bunu yapması olasıydı ama Malfoy Dumbledor'dan ne isterdi ki? Hem niye gryffindor'lu bir kızı kullanır ki...

Kesinlikle Malfoy'u gözlemlemeliydik. Eğer Harry haklıysa bu bizim lehimize olurdu.

Sonra da Hermione'nin sözleri geldi aklıma.
'..Sen sadece ilk kez ilgi gördün ve bunu sevgi sanıyorsun.'

Eğer gerçtekten böyleyse, Axel'a karşı bir özür borçluydum. Kim sadece ilgisi için sevildiğini öğrense üzülmezdi ki?

Ama öyle değildim, değil mi? Ona olan hislerim bunlardan ibaret olamazdı.
.
.
.
.
Akşam birden irkilerek uyandım.

Odam çok sessizdi, duvardaki koca saatimin tıkırtısı vardı yalnızca. Bir de açık camdan içeriye giren rüzgarın sesi tabii.

Rüzgardan üşümüştüm herhalde, ondan irkilmiş olsam gerek.

Esneyerek yataktan kalktım, yüzüme doğru esen rüzgar beni iyice titrettiğinde camı kapattım.

Duvar saatime baktım.

4.55

Eğer geri yatarsam anca bir kaç saat daha uyuyacaktım, buna ihtiyacım olmadığını düşünüp geri yatmamaya karar verdim.

Üzerime slytherin armalı, yeşil çizgili sweaterimi geçirdim, müzik çalarımı aldım ve cebime kattım, daha sonra odamdan çıktım.

Kara Göl'e yürümeyi planlıyordum.

Ortak salondan parmak uçlarımda çıktım, müzik çalarımı açıp kulaklıklarımı taktım.

Çok yavaş ve sessiz adımlarla hogwarts'ın koridorlarını geçtim.

Anlaşılan sabahın ilk ışıklarının tadını çıkartmak isteyen tek ben değildim. Çünkü Hagrid'in evinin önünde sakin gözlerle etrafı seyreden Şahgaga'da uyanıktı.

Gülümsedim, dönüşte onu severim diye düşündüm ve yürümeye devam ettim.

Hogwarts sabahın altın ışıklarıyla birlikte çok huzurlu görünüyordu. Sanki içinde en tehlikeli büyücünün aradığı oğlanı ve bir çok tehlikeli sihiri bulundurmuyormuş gibi...

Bu düşüncemle biraz irkildim, derin bir nefes aldım. Şuan Hogwarts'ın bahçesinin tam ortasındaydım ve gerçektende gözlerim kamaşıyordu bu görüntüye.

Fakat gözümü biraz sağa kaydırdığımda, astronomi kulesinde parlak saçlı birini gördüm.

"Malfoy" diye mırıldandım.

Bu saatte kulede ne işin var?

𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐓𝐮𝐫𝐧𝐞𝐫 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin