Geçmişteki Ashira'dan
Üzerimdeki bebek mavisi elbisenin omuzlarından dökülen kızıl saçlarımı parmağıma dolamış oynarken stres tüm vücudumu sarmıştı. Ne noel heyecanım, ne de kutlama yapma isteğim vardı.
Gitmemin tek sebebi Ginny'ler ve Axel'dı. Neville'nin 'ilerlemelisin' sözünden sonra karar vermiştim, beni terk eden bir ölüm yiyenin peşinde koşmayacaktım artık. Axel da... iç sesimi duymuş gibi son zamanlarda benimle çok ilgileniyordu. Bilmiyorum, belki o da ilişkimizi özlemişti.
Tek bildiğim daha fazla düşünmek istemediğim, istediğim şey ise, kaderimde kim yazılıysa onunla olmak ve bu maceralardan uzaklaşmak. Yani sakin bir ilişki, bunu da ancak Axel'la yapabilirim gibi gözüküyor.
Fakat... belki de şu an Draco'nun yokluğunun verdiği o boş his beni Axel'a itiyordur, o yüzden ağırdan alacağım ve hislerimden emin olduğum zaman ilk adımı atmaktan çekinmeyeceğim.
Geçtiğimiz yıllardaki gibi Axel'la sadece sevgiye ihtiyacım olduğu için değil de, gerçekten ona karşı hislerim olduğu için birlikte olmalıyım. Sonuçta Axel iyi biri, güvenilir hatta evlenilecek bir tip o yüzden onu ikinci adam konumuna düşürmemeliyim, hislerini incitmemeliyim.
Kutlama için büyük salona girdiğimde, köşede oturan Neville bana el sallayarak yerlerini belirtti. Onların yanına gidip, Ginny'nin yanındaki sandalyeye oturdum.
Ginny'le aramız daha iyiye gidiyordu, cezaya kaldığımız o günden beri bana karşı daha yumuşaktı.
İlerleyen saatlerde Axel dans teklif etti, kabul ettim. Yavaşça dans ederken beni her döndürdüğünde aklıma o gün geliyordu; Draco'yla ilk dansımız, Theodore ile ilk karşılaşmam, beni oyuna getirmeleri, daha sonra meteor yağmuru izlememiz, kamelya çiçeği, Draco'nun içimi eriten sözleri ve... teşekkür öpücüğüm.
Axel'ın sesi ile düşüncelerim dağıldı,
"Ashira?""Hm?"
"Daldın" dedi nazikçe gülümseyerek. "Yorulduysan oturabiliriz"
"Yok- yok, iyiyim... Bir şey diyordun sanırım?"
Beni süzüp gülümsedi,
"Çok güzel olmuşsun, diyordum""Teşekkür ederim, sende çok şıksın" diye gülümsedim bende. Sanki aklımda Draco'nun dudaklarının hissi yokmuş gibi... Bunu düşünüp onunla dans etmek çok suçluluk hissettiriyordu.
Danslar, içecekler ve bizi salonun ucundan gözetleyen görevlilerle birlikte noel kutlaması hala devam ediyordu. Saat 12'ye gelmişti, hatta belki geçmişti bile.
Sarhoş olmamak için hiçbir şey içmemiştim, etrafta o çirkin görevliler ve tehlikeler kol gezerken bedenimin kontrolünü kaybetmemeliydim.
Danstan sonra Axel arkadaşlarının yanına bende benimkilerin yanına geçmiştim, fakat sonra gözüme garip bir şey takıldı.
Sandalyemde oturmuş, ileri geri sallanıyor, etrafı seyrediyordum. O anda kutlama boyunca hiç görmediğim Theodore'nin büyük salonun ucundan bana baktığını fark ettim.
Ona baktığımı gördü, göz göze geldiğimizde başıyla kapıyı işaret etti. Ayağa kalkıp Neville ve Ginny'e hemen döneceğimi söyleyip Theo'nun ardından büyük salondan çıktım.
Çıktığım anda ona baktım, "Arkadaş olduğumuz mu aklına geldi?"
Sert sesimle kapı eşiğindeki görevliler bize baktığında, Theo kolumdan tutup beni bir kenara çekiştirdi.
"Bak Ashira, sinirini anlarım ama bu siktiğimin tatilinde başıma gelmeyen kalmadı ve ben sizin aşkınız için uğraşıyorken bana sesini yükseltme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐓𝐮𝐫𝐧𝐞𝐫 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲
Fanfiction❝Cesur sevgilim.❞ Zamanın akışı o gün, 1997 Haziran ayının 29'unda değişmeye başlamıştı. Draco nelerin değişeceğini görmek için geleceğe dönerken zaman onun arkasından hunharca akmaya devam etmişti. Sadece bir Weasley kızı için. • 𝐬𝐦𝐮𝐭 - ꨄ︎ • �...