Geçmişteki Ashira'dan
Yılın ilk derslerine girmeden önce Profesör Hooch'u ikna etmek için bahçedeydim.
"Lütfen efendim!"
"Olmaz, geçen sene yaralandığınızı biliyorsunuz Bayan Weasley. Gerçekten üzgünüm ama cevabım hayır ve değişmeyecek.."
Yalvarırcasına ellerimi birbirine kenetledim "Lütfen! Merlin aşkına, söz veriyorum dikkatli olacağım. Biliyorsunuz quidditch oynamak benim için önemli! Sadece seçmelere katılmama izin verin."
Sarı gözleriyle bana değerlendirici bir bakış attı.
Geçtiğimiz yıl bir rawenclaw oğlanı ile tartışırken süpürgemden düşmüştüm ve ayak bileğimi burkmuştum. İyileştiğimde öcümü aldım elbette ama haftalarca yürüyememiştim.
Hem sakatlanmam hemde kavga çıkartmam ise seçmelere bir daha katılmamak üzere ceza almama sebep olmuştu.
Nefes verdi "Tamam"
Sevinçle ellerimi çırpıp gülümsediğim sırada uyarırcasına parmağını salladı "Ama dikkatli olacağınıza dair söz verin.""Söz"
"Kavga etmeyeceğinize, kimseye sataşmayacağınıza ve sakatlanmayacağınıza da. Kısacası sözümden çıkmayacağınıza."
Kıkırdadım "Söz veriyorum."
"İyi o halde," dedi hafif bir gülümsemeyle "Yarın ilk dersten önce seçmeler var. Geç kalayım demeyin."
"Teşekkürler!" dedim. Sonra neşeyle hemen sınıfa koştum.
Snape ile aynı anda kapıdan girdiğimizde bana yan gözle baktı ama şaşırtıcı bir şekilde azarlamadı. Hemen içeri girip en arka sıradaki yerime oturdum. O da asasıyla perdeleri kapattı ve ışık hızıyla derse geçti.
Çenemi avuç içime dayamış yarı uyanık bir şekilde dersi dinliyordum. Tüylü kalemimin arkasıyla yüzümü gıdıklayarak uyanık kalmaya çalışıyordum.
Ders sıkıcı geçmişti çünkü bu binadan neredeyse hiç arkadaşım yoktu, o yüzden sadece ortak dersleri seviyordum. Özellikle gryffindor ile olanları.
Sıkıldığım için arkama yaslanıp sınıfa göz gezdirdiğimde bana sert bakışlarla bakan Malfoy'u gördüm. O anda kıkırdadım çünkü kaşınırken ki hali çok komikti ve benim sayemde ününe ün katmıştı.
Bana teşekkür borçluydu.
Ona bakıp dalga geçmek için maymumların kaşınmasını taklit ettiğimde dişlerini sıktığını gördüm. Çene kemiklerini kıracak derecedeydi neredeyse.
Bu sırada dersin bittiğini gösteren zil çaldı. Ona doğru bakıp son kez dil çıkarttım ve eşyalarımı hızlıca toparlayıp sınıftan çıktım.
Hemen gryffindorluların olduğu kalabalığa daldım, gözüme çarpan üçlüyü gördüğümde gülümsedim. "Günaydın!" dedim Harry ve Ron'u kolumun altına alırken.
Hep bir ağızdan karşılık verdiklerinde bahçeye doğru yürümeye başladık. Bir ağacın altına oturduğumuzda hemen konuşmaya başladım. "Nasıl gidiyor?"
Sesimdeki neşeye karşın, Harry'nin yüzü oldukça asıktı. Ellerimle yanaklarını sıktığımda yüzünü buruşturdu "Neyin var yakışıklı?"
Ron boğazını temizlediğinde kıkırdadım ve onunda yanaklarını sıktım.
"Kafasını kurcalayan şeyler varmış" dedi Hermione "Her zamanki gibi."
Seçilmiş kişi işleriydi. Konuyla pek ilgilenmezdim o yüzden daha fazla kurcalamadım, benim görevim genellikle Harry başını derde soktuğunda onu neşelendirmekti.
Emekleyerek yanına gittim ve dibine oturup omuzumla onu dürttüm "En son sana ne anlatıyordum?"
Gülümsedi, neden bilmiyorum ama ailemle ilgili anılarımı dinlemeyi severdi. Bir keresinde bana bunun 'ona çok uzak olan bir his' olduğu için dinlemekten keyif aldığını söylemişti.
"Sanırım şu Mısırdaki gezinizi."
"Ah!" Ellerimi çırptıştırıp hemen dizlerine yattım, elimle yerdeki çimenleri yolarken anlatmaya başladım. "Ne diyorduk? Mısır... Öncelikle kedilere taptıkları doğru o yüzden Scabbers bundan kesinlikle hoşlanmadı. Onu kedi heykellerine yaklaştırdığımda elimi ısırdı! Cezasını Ron'dan keseceğim"
Ron ofladığında Harry keyifle dilemeye devam etti. Bu bana iyi geldi çünkü konuşmayı çok severdim ve Harry her zaman beni dinlemek için orada olurdu.
.
.
.
.İçimden küfürler savurarak seçmeler için her zamankinden bir saat erken kalkmıştım.
Bir uyku bağımlısı olarak bu çok zordu!
Sahaya geldiğimde Oliver'da buradaydı. Bayan Hooch'un sağ koluydu ve neredeyse her etkinlikte bulunurdu.
Ona el sallayıp Harry ve Ginny'nin yanına gittim. Onlarda geçen seneden kalma olsalarda bu sene seçmelere giriyorlardı.
Kısa süre sonra seçmeler başladı. Yeşil takıma ilerledim ve bana iğneleciyi şekilde bakanları göz ardı ettim. Bazıları takımda kız bile istemezken benim gibi Weasley bir kıza hiç katlanamıyorlardı.
İşin en tatlı yanı da seçmelerde onları elemekti zaten.
İlk turu beklediğim gibi geçtim, altı kişi kalmıştık ve sadece üçümüz kazanabilirdik.
Daha sonra devam etmek üzere kısa bir araya çıktık. Süpürgemi ve eşyalarımı soyunma odasına koyduktan sonra Harry ve Ginny'le dinlenmek üzere toplandık.
Umarım onlarda seçilirlerdi çünkü en sevdiğim şey slytherin-gryffindor karşı karşıya geldiğimizde Ginny'le yarışmaktı. Kız kardeşim diye demiyorum ama mükemmel bir oyuncudur.
Dinlenme süremiz bittiğinde dağıldık. Rahat adımlarla tek başıma, soyunma odasına giriyordum ki kapı eşiğinde donup kaldım.
Süpürgem soyunma odasının ortasında paramparça halde duruyordu.
Kullanılamayacak haldeydi.
[Bugünün stresini atmak için attım bu bölümü.
Daha sık bölüm atmaya başlayacağım artık! Seviyorum hepiniziiii!]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐓𝐮𝐫𝐧𝐞𝐫 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲
Fanfiction❝Cesur sevgilim.❞ Zamanın akışı o gün, 1997 Haziran ayının 29'unda değişmeye başlamıştı. Draco nelerin değişeceğini görmek için geleceğe dönerken zaman onun arkasından hunharca akmaya devam etmişti. Sadece bir Weasley kızı için. • 𝐬𝐦𝐮𝐭 - ꨄ︎ • �...