𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐓𝐮𝐫𝐧𝐞𝐫 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲

❝Let the World burn❞

Geçmişteki Ashira'dan

Kan görmeye dayanamazdım ben, bu durumda bir insan görmeye ise asla. Malfoy'u o halde yerde görünce sesim içime kaçmış gibi oldu "Ne yaptın..." dedim öylece dururken. "Harry ne yaptın!"

"Haketti.."

Onu üzerimden ittim "Kan kaybediyor!"

Onun hıçkırık sesleri odaya dolarken bir şey yapmak istedim. Herhangi bir şey... ama ne asam vardı, ne o büyünün çözümünü biliyordum ne de.. Malfoy'a yaklaşacak gücü bulamadım.

Fakat o hala ağlıyordu, çocuk gibi... Suyun içinde uzanıyordu. En azından onu tutabilirim... Bu düşünceyle ona doğru adım attığımda Harry beni kolumdan tutup çekti "Yaklaşma ona. Snape geliyor"

Koridorun ucundan öfkeyle gelen Snape, bize baktıktan sonra su dolu zemine diz çöküp asasını çıkarttı.
"Vulnera Sanentur"

Snape büyüyü fısıldadığında yerdeki kanlar geri çekilmeye başladı. Bu büyü daha çok canını yakmış gibi daha fazla hıçkırdı Malfoy... Kana bulanmış gömleği tekrar beyaza dönüyordu...

"Vulnera Sanentur" diye tekrar etti Snape.
O anda Harry beni kolumdan tutup çekiştirerek tuvaletten çıkarttı.

Kapıdan çıkana kadar gözlerim Draco'daydı, çıktığımız anda Harry'nin elini ittirdim "Aptal! Katil oluyordun! Öldürüyordun onu!"

"Yanlış taraftaysa olacak olan zaten bu!" dedi bağırarak "Aşırı tepki veriyorsun... Hem.. senin ne işin var orada Ashira! Sana vurabilirdi, ya da ben yanlışlıkla sana isabet ettirebilirdim!"

"Keşke bana gelseydi! O zaman anlardın ne kadar fevri hareket ettiğini" dedim işaret parmağımı omuzuna bastırarak. "Onu sevmiyor olabilirsin ama acı çektirdin, görmedin mi halini..."

"Bu kadar duygusalsan her yere peşimde gelme" dedi sertçe. "Yanımda olduğunu söylemiştin..."

Sesimi alçalttım, hala nefesim düzensizdi. Korkmuştum.
"Yanındayım. Ama böyle değil Harry... Suçlu olup olmadığını bilmediğin kişilere zarar vermezsin... Ve Malfoy... Suçlu olsa bile, onlardan olsa bile... böyle bir muameleyi haketmiyor."

Dağılmıştı, biliyorum o da korkmuştu ama hala sinirliydi. Bana ifadesizce baktı, ardından arkasını dönüp uzaklaştı.
.
.
.
.
18.26...

Saatime bakarken iç çektim, bir yandan ayağımı zemine vurarak ritim tutuyordum.

Erkekler yurduna girmiş, Malfoy'un kapısının önünde duruyordum. Snape onu revire götürmemiş, buraya getirmişti. Olanların üzerinden yaklaşık bir kaç saat kadar geçmişti.

Kabul ediyorum, içeri girmek ve iyi olup olmadığını görmek istiyordum.

Ama bir yandan geri dönmeliydim. Çünkü, herkes beni erkekler yurduna girerken görmüştü, eğer bu yayılırsa başım derde girerdi.

"Boşversene..." diye mırıldandım kendi kendime, sonra kapıyı tıklattım.

İçeriden bir ses gelmedi, tekrar tıklattım. Bu sefer kapının ardından bağırış sesi geldi "Blaise siktir git şuradan!"

Kapıyı açıp yavaşça başımı içeri eğdim "Blaise değil... benim"

Sırtı kapıya dönük bir şekilde yatağa oturmuştu. Beni görmek için omuzunun üzerinden baktığında, gömleğinin düğmelerinin açık olduğunu gördüm. Sanırım yaralarıyla ilgileniyordu.

Sağ eliyle hızlıca bir kaçını ilikleyip alayla sordu "Potter'ın yarıda bıraktığı işi tamamlamaya mı geldin?"

Alaylı tonu beni ne kadar sinir de etse, sorun çıkarmamaya kararlıydım. Yavaşça kapıyı kapatıp odaya girdim. "Sadece bakmaya gelmiştim.. iyi olup olmadığına"