❝She Has My Heart❞

1.5K 109 85
                                    

Geçmişteki Draco'dan

Onu ve Neville'yi sınıfta bırakıp kapıdan çıktığımda kalbimde bir sızı hissettim.

Ne de çabuk büyümüş... yalnızca bir tatilde... Belki de gözlerimden uzak olduğu için büyüdüğünü sanıyorumdur? Unutuyor muydum yüzünü, gözlerini, kızılın en güzel tonu saçlarını, kokusunu?... Unutuyordum tabi, gözün görmediği şeyi zihin unutur.

Sadece rüyalarımda görmek yetmiyormuş demek ki.
.
.
.
.

Elimdeki baş öğrenci armasını çevirip, armanın demirinin gümüş yüzüklerime çarptığında çıkan sesi dinliyordum.

Yanımda oturan Theodore sıkıntıyla iç çekti. "Bu lanet şeyi artık yapmak istemiyorum."  Kaşımı kaldırdım, elimdeki armayı alıp sertçe masaya bastırdı,
"Kukla olmaktan söz ediyorum Draco. Sen sıkılmadın mı? Baksana görevi tamamladık, Dumbledore öldü ama şimdi de Snape'in ayak işlerini yapıyoruz."

Armayı tekrar elime alırken "Söylenme" diye mırıldandım. "Bu sene bitsin bir daha ne hogwarts'ı ne de bu öğrencileri göreceğiz zaten. Dayan biraz."

"Yani Ashira'yı da görmeyeceksin"

Sözü üzerine ona baktım, "Bravo, nasıl da anladın?"

"Dalgayı kes" dedi, sesi her zamanki alaycı tonun tersine işliyordu. "Biliyorum, Lucius, Ashira ile senin arana taş koyuyor ama çabalamalısın Draco. Sen söyledin, bu sene bittiğinde hogwarts'ı bir daha görmeyeceğiz, bu da demek oluyor ki belkide bundan sonra Ashira'yı görmek için efor sarf etmelisin. Her gün aynı okulda, aynı sabaha uyanmayacaksınız."

"Ayrıldığımızı algılayamıyor musun sen?"

"Ayrıldığınızı biliyorum, ama daha iyi bildiğim bir şey varsa o da Ashira için neler yapabileceğindir. Belki de bunu, şu anda senden bile daha iyi biliyorumdur."

"Ne anlamalıyım bundan?" dedim sıkıntıyla iç çekerken. "Şu okula döndüğümüzden beri konuşmalarınla kafamı eritiyorsun Theo"

"Boşversene, zaten Ashira'nın seni unutması kolay olur" dedi ve ayağa kalkıp gömleğini düzeltti. "Ne de olsa peşinde koşan başka bir slytherinli var"

Son sözünü söyleyip gitmeden önce kütüphanenin ucundaki masayı işaret etti. O an masaya dönüp baktığımda elinde kitaplarla Neville'nin yanında duran Ashira'yı ve ona yardım etmek için yanında dikilen Axel'ı gördüm.

Oğlanın sinir bozucu yüzüne bakıp mırıldandım,
"Fırsatçı"
.
.
.
.

6 Hafta Sonra

Neredeyse bir ayı aşkın süredir, her gün Filch'in ve sinir bozucu çirkin görevlilerin saçma sebeplerle yakalayıp getirdiği öğrencilere ceza vermekle uğraştım. Resmen bebek bakıcılığına dönüşen bu baş öğrencilikten çok sıkılmaya başlamışken bu da yetmezmiş gibi döndüğüm her köşede Axel denen çocuğu Ashira'nın peşinde buluyordum.

Ben bu ceza işleri ile uğraşırken Theo sürekli müdürün ofisinin etrafında dolanıyor, bana Snape'in içeride olup olmadığını sorup duruyordu. Sinir bozucu olmaya başlayan sorularını görmezden gelmeye başlamıştım.

Havalar iyice soğumaya başlamış, hogwarts'ta noel hazırlıkları yavaştan başlamıştı. Öğrenciler sanki başlarına gelen ve henüz gelmemiş olan şeylerin stresini noelle atacakmış gibi heyecanlılardı.

Onların heyecanı karşısında benim hislerimin belli bir niteliği yoktu. Tek bildiğim Ashira'yı ne zaman görsem güzelliğinden büyülenip sakinleştiğim, sonra yanında biten Axel'ı gördüğümde artan sinirimdi.

𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐓𝐮𝐫𝐧𝐞𝐫 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin