Ruggero'dan
Karol'un üstüne gitmek istemiyordum fakat ateşi çok yüksekti. Hiç bir şey de yemedi. Aynı zamanda neden böyle panik yapıyordu. Acaba hastalığı benden falan mı bulaştı?R: Karol neyin var? Neden böylesin? Bir şey mi yaptım?
K: Ruggero sadece ilaç verecekler değil mi nolur?
R: Bilmiyorum doktorlar görüşmemiz gerekiyor. Neden soruyorsun?
K: Yaklaş Ruggero.
Ona yaklaştım ve kulağıma fısıldadı.
K: Ruggero nolur bir şey yap iğne olmasın.
R: Fobin mi var?
*Başını evet anlamında sallar*
R: Üzgünüm Karol sağlığın için olması gereken neyse o olacak.
Daha sonra yanımıza doktor gelip Karol'un ateşini kontrol etti.
Doktor: Bir kaç ilaç veriyorum ve serum takalım kendine gelir.
K: Ne?
R: Pekala teşekkürler.
Yanımıza elinde serumla birlikte bir hemşire geldi.
K: Ruggero bir şey yap bir şey yap.
R: Bir saniye bekleyin lütfen.
Hemşire bekledi.
R: Güzelim elini tutmamı ister misin? Söz veriyorum acımayacak. Nefes al ver hadi.
Karol ağlayacaktı resmen. Elimi sımsıkı tutuyordu ve hemşire Karol'un kolunu temizlemeye başladı.
Hemşire: Yapıyorum.
R: Güzelim bana bak. Evet sakin ol bana bak.
Dolu gözleriyle bana bakıyordu. Hemşire yapmaya başlayınca dişlerini sıkmaya başladı.
R: Sakin ol balım. Bitmek üzere.
Hemşire işin bitirdi. Karol hala koluna bakıyordu.
K: Çok tuhaf hissediyorum ne zaman biter bu? Daralıyorum bununla.
R: Karol balım dayan bak buradayım.
Hala elimi sımsıkı tutuyordu. Bebek gibiydi. Yanağından öptüm ve gülümsedim.
R: İstersen uyu birazdan biter serum.
K: Teşekkür ederim.
R: Ben teşekkür ederim.
Karol uyurken bende yanına oturdum. Kolunu düz tutması için kontrol ediyordum.
Yaklaşık 2 saat sonra serum bitti. Karol'u kucağıma alıp arabaya bırakıp ilaçlarını aldım. Arabaya girip ateşini kontrol ettim. Düşmüştü. Eğer daha önce fark etseydim bunların hiçbiri olmayacaktı. Herneyse uzatmamalıyım. Onu korumalıyım. Kesinlikle her zaman yanında olmalıyım. Gerçekten aşık oluyorum. Bu bir ilk. Ona bağlanıyorum demiyorum bile çünkü direkt bağlandım o yanımda yokken fazlasıyla huzursuzum. Evet Ruggero bu aşk.
Annemi arayıp yolda olduğumuzu söyledim. Annem günden güne iyileşiyordu. Kullandığı oksijen tüpü işine yarıyordu. Karol'un bu iyiliğini asla unutmayacağım. Bu gerçekten bana değer verdiğini gösteriyordu. Aslında onunla bir akşam yemeğine veya sahilde kahve içemeye gitmeyi çok istiyordum ama kendisi hasta oldu. Galiba Karol'un artık eli ayağı birbirine dolaşacak gibi duruyor. Carolina o kadar fazla yoruyor ki anlatamam fakat Karol bu konuda haklı. En yakın arkadaşı her gün evlenmiyor.
Agustin'in dediklerine göre galiba aşık olmuşum. Yani eğer değilsemde çabucak farkına varmam gerek çünkü onun duygularıyla oynamak isteyeceğim son şey olurdu. O çok narin ve tatlı bir kız. Galiba aşk. Evet hiç aşık olmadım tereddüt içerisindeyim. Onun kalbini kırmak istemiyorum. Umarım duygularımız karşılıklıdır. Ona açılmayı düşünüyorum.
Eve geldik. Karol saha iyi olduğu için duşa girdi bende ona kıyafet hazırlayıp odadan çıktım. Yaklaşık 15 dakika sonra beni çağırdı. Sarılarak yatağa yattık.
K: Teşekkürler.
R: Ne? Teşekkür mü? Neredeyse fark etmeyecektim.
Karol bana daha sıkı sarıldı. Size kokulara çok duyarlı olduğumu söylemiş miydim? Çünkü Karol'un öyle bir kokusu var ki kendimi kaybediyorum. Daha sonra yanağımdan öptü.
K: İyi geceler balım.
R: İyi geceler.
Anlamıyorum bu tavırları arkadaşça mı yoksa duygularımız karşılıklı mı? Ahh Aguss bitirdi beni. Eğer evlilik olayları olmasaydı belkide cesaretimi toplayıp çabucak çıkma teklifi ederdim. Her neyse tam bir hafta kaldı düğünlerine galiba sürekli olarak onlarla olacağız.
Sabah yine lanet alarm sesine uyandım. Karol ile hala aynı pozisyondaydık. Çok şirindi hiç kalkmak istemiyordum ama maalesef. Kalkıp giyinmek için banyoya girdim. Galiba Karol'da hareketlenmem sonucunda uyandı. Bugün gece sahilde yürüyüş yapmayı teklif edeceğim ona.
R: Günaydın Karol! Daha iyi misin?
K: İğrencim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~