Karol'dan
Ruggero'nun sesi geliyordu fakat artık duyamıyordum. Bir şeyler mırıldanıyor gibiydi.Ruggero'dan
Bir kaç dakikadır Karol'a sesleniyorum ama cevap vermiyor yanına gittiğimde uyuya kalmıştı. Ne kadar düzenli bir uyku düzeni olsada haklıydı. İlaçlar ve yan etkileri. Halsizlik, yorgunluk,iştahsızlık vb... Onu yukarıda odalardan birine yerleştirdim. Bende yanına yattım.Sarılıp 3 saat boyunca uyumuşuz. Aslında daha uzun zamanımız var. Sabah erkenden geldiğimiz için şu an öğlen saatleri. Karol'a baktığımda hala uyuyordu ve bana sımsıkı sarılmıştı. Bir şekilde kurtulmayı başardım ve salona gittim. Agustin ve Carolina konuşuyordu ve bir anda susup bana gülerek baktılar.
R: Noluyor?
C: Asıl sana noluyor?
R: Pekala ben aşığım zaten.
C: Ne? İtiraf etmeni düşünmüyordum pardon. Senin adına sevindim fakat bu çok riskli umarım farkındasındır. Karol'un ruhsal,fiziksel ve sosyal sağlığı hiç yerinde değil ama deniyor. Bana "Sadece Ruggero çok istediği için kabul ettim tedaviyi" dedi. Tutunacak bir dal buldu seninle beraber. Normalde sürekli ölümden bahsederdi Karol. Sen geldiğinden beri o kelimeyi bir daha ağzına almadı. Ona iyi geliyorsun. Umarım bir şey yapmadan önce en az 2 defa düşünüyorsundur. Aslında ne kadar yansıtmasada Karol çok alıngan ve alınsa bile asla söylemeyen biri. En ufak bir şeyde kalbi kırılır,çok duygusaldır ve sevdiklerine çok değer verir. Umarım anlatabilmişimdir Ruggero.
R: Evet teşekkürler.
Daha sonra ben düşünürken kendi aralarında konuşup öpüşmeye başladılar.
R: HOOO aile var!
A: Ruggero şu kapıyı kapat çık. İşimizi bölme.
R: Kıskanıyorum.
C: Yakında senide görürüz. Daha sevgili olmadan böyleyseniz...
Dedi ve bana göz kırptı Carolina. Kıpkırmızı oldum.
A: Domates Rugge! Her neyse çıkarken kapıyıda kapatır mısın bro.
R: Resmen kovuldum!
Dedim ve kapıyı kapatıp Karol'un yanına geri döndüm. Uyanmıştı ve sadece duvara bakıyordu.
R: Hey!
Bana döndü ve boş gözlerle bakıyordu. Sanırım oda ne yaptığını bilmiyor. Gerçekten söylediği gibi ilaçlar mı bunu yapıyordu? Yada her zamanki hali diyebilir miyiz? Karol uyurken veya uyanınca her zaman böyle.
R: Karol?
Bana doğru döndü ve saçlarını düzeltip yüzünü kaşıdı.
R: Daha iyi misin? Bir anda uyuya kaldın.
Karol bana başını sallayıp banyoya girdi. Bende salona geri döndüm neyseki tahmin ettiğim gibi bir manzara yoktu. Düğün hakkında konuşuyorlardı.
A: Bence müziğin sesi çok olmalı.
C: Hayır Agustin saçmalama. O kadarda fazla olmasına gerek yok.
A: Her neyse hazırlıklar tamam değil mi?
C: Hayır! Son olarak düğün günümüzün gelmesi kaldı!!!
R: Ah ne harika. Evleniyorsunuz...Agustin elimizde büyüdün yaa...
A: Abartma Rugge!
C: Kavga etmeyin hadi bir cafeye falan gidelim! Karol uyanmadı mı? Bekarlığımın son günleri. Hey bir dakika neden bir bekarlığa veda partim yok!
A: Aşkım ya düğüne çok az zaman varken nereden çıktı ki? Hem sen partilerden hoşlanmazsın.
C: Evet haklısın ama yinede keşke daha önce aklıma gelseydi.
Onlar konuşurken içeri Karol geldi. Az önceki yüzünü görmesem makyajlı olduğunu anlamazdım. Normalde yüzü bembeyaz fakat herhangi bir şey olduğunda-örneğin stres,kaygı,korku,sinir vb.- rengi soluyor. Yani Uzun süredir tanıdığım ve aynı evde yaşadığım için alışkanlıklarını ezberledim.
R: Uykucu!!
K: Hey sensin o.
R: Tabi ki benim başka kim olacak. Telefon ekranına bakarken bile uyuya kalıyorum falan.
K: Ruggero dalga geçme.
R: Pekala hadi dışarı çıkalım!
K: Olur.
C: Ama benim partim?
K: Ne partisi?
C: Bekarlığa veda partim yok! Ayarlamamışız ve hiç aklıma gelmedi.
K: Kendi aramızda yapalım? Ne dersin! Diğerlerinide çağıralım.
C: KAROL SEN BİR DAHİSİN!
K: Bir kere daha bana bağırırsan arkadaşlık ilişkimiz zedelenecek.
C: Özür dilerim hayatım. Agustin sen herkesi topla kendi aramızda akşam bir parti verelim. Gel Karol elbise bakmamız gerek.
K: Kendi adına konuş. O şeylerin içinde hiç rahat hissetmiyorum.
C: Ne var ki giysen? Ölür müsün?
K: Ölür müyüm?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~