Geriye doğru çekildim.
Lanet olsun, Felix'e yumruk attığımı Alden de gördü!!
Şimdi benim çılgın birisi olduğumu düşünüyor olmalı.
Bir dakika...
Zaten en başından beri öyle olduğumu düşünmüyor muydu?
Her neyse, yapacak bir şey yok.
Ona attığım yumruğun etkisiyle büyük bir şok yaşadıktan sonra Felix, nefretle konuştu. "Bu yaptığının yanına kâr kalacağını mı düşünüyorsun?!!"
Mutlulukla cevap verdim. "Tabii ki de, sonuçta bunu yaptığıma dair bir kanıtın yok. Yoksa var mı?"
Yumruklarını sıkmaya başladı ve sinirli tavrı geçmemişken Alden'e döndü. "Sen her şeyi gördün değil mi Lord Meyer?! Benim görgü tanığım ol, bu kadını dava edeceğim!"
Alden bize doğru yürümeye başladı.
Bu ciddi durumu tamamıyla umursamayan ben, Alden'in elindeki iki buket çiçeğe dikkat kesilmiştim.
Lan birini bana versen, ne olur ki?
(Alden) "Neyden bahsettiğinizi anlayamadım Sir Abel. Ben buraya daha yeni geldim ve hiçbir şey görmedim."
İşte benim adamım ya, beni satmayacağını biliyordum!!
Felix bu sefer, yanımda duran Millaes'e bakmaya başladı. "Ama sen her şeyi gördün değil mi? Eğer gerçekleri açıklarsan sana hakkıyla parasını vereceğim."
Felix'in dediklerinden sonra herkesin bakışları Millaes'e dönmüştü.
Dramatik bir bakış atan Millaes, bir adım ileriye geldi. "Parayla yalan iddiada mı bulunmamı istiyorsun? B-ben böyle bir şey yapamam, üzgünüm!"
Felix şaşkınlıkla Millaes'e baktı. "Ama ben, gerçekleri söylüyorum. Bana vurduğunu kendi gözlerinle de gördün!!"
Felix'e bu sefer Alden cevap verdi. "Leydi'ye asılsız iftira atmanız çok kötü bir davranış, lütfen özür dileyin. Yoksa size dava açmak durumunda kalacağız."
Felix 'ne oluyor lan' der gibi bir şekilde bize bakıyordu.
Hehehehe!
Mal.
Sonrasında geriye doğru çekildi, bana kızgınlıkla söylediği şeylerden sonra da yanımızdan uzaklaşmıştı. "Bunu yanına bırakmayacağım!!!"
Aynen aynen, aynısından.
Felix gittiğinde direkt Alden'e döndüm. "O çiçekler Juliet'e mi?"
Soruma cevap vermedi, onun yerine beni azarlamayı seçti. "Başkasının görebileceği yerlerde Felix'e nasıl yumruk atabilirsin?!!! Biraz daha dikkatli olsana."
Gülümsedim. "Tamam tamam, bir dahakine bodrumundaki işkence odasında ona işkence edeceğim. Orada kimse görmez sonuçta."
Alden çaresizce bir bakış attı. "Sen gerçekten de baş belası bir insansın."
Bunu duyan Millaes, Alden'e sert çıkıştı. "Efendime böyle bir şey diyemezsin, lafını geri al!"
Alden'in Millaes'e olan bakışı ürkütücüydü.
"Sen şu büyücü olmalısın, yapışkan olan. Bir şeyi öğrenmen gerekiyor sanırım büyücü, Miranda'ya ne dediğim seni ilgilendirmez."
Millaes, Alden'e yaklaştı ve kötücül bir bakış attı. "Aslında ilgilendirir. Efendime saygısızca davrananları cezalandırmalıyım, bu benim görevim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shipper Leydi
FantasiEn son okuduğum roman berbat olmasına rağmen kötü karakteri Alden, mükemmel bir karakterdi. Ana kadın karakter Juliet ise biraz klasik olsa da fena değildi. Ben ise bu ikisini shipliyorum çünkü çok yakışıyorlar. Bence evlenmelilerdi! Ama yazarın pla...