Bölüm 22

1.9K 210 103
                                    

Şeytan'ın korkutucu bakışları bana döndü. "Benimle oyun mu oynuyorsun sen?!"

Gülümsedim. Şeytan olduğunu bildiğim için şu anki durumdan pek etkilenmemiştim açıkçası. "İlk kavgamızı da ettik."

"Ha?!" Anlamamış bir hâldeyken bana bakıyordu.

Sırayla Alden'e, Juliet'e ve Millaes'e baktım, sonrasında konuşmaya devam ettim. "Bizde adettendir; evlenmeden önce gelinin, damada tüm gücüyle tokat atması gerekiyor."

Garip bir bakış attı. "Böyle saçma bir
adet mi var?"

(Miranda) "Evet, ne yazık ki."

Ruhsuz gözlerle konuştu. "Ama şimdi şeytan olduğumu anladın, beni kabul etmeyeceksin."

Kollarımı birleştirdim. "Hahaha, Millaes'in dediğinin aksine bayağı yakışıklıymışsın! Zengin misin?"

Şaşkın bir hâldeyken cevap verdi. "Şey; bir tane şatom var, hizmetkârlarım da var. Yani zenginim sanırım."

Şu anki durumu kimse anlayamamıştı, Palyaço Frances bile.

Kim daha önce bir şeytanla adamakıllı sohbet etmiştir ki?

Heyecanla gülümsedim. "Hem yakışıklısın hem de paran var öyle mi? Şu an şeytan olduğun gerçeğini geri plana attım, hadi evlenelim."

Palyaço büyük bir şaşkınlıkla bana baktı. "Sen, kafayı mı yedin?"

Belirli bir cevap veremedim.

Alden araya girdi. "Bir şeytana bile bunu dedirttin ya, başka da bir şey demiyorum."

Bunu senin için yapıyorum ulan!

Her neyse...

Şeytanı sakinleştirebildim, bundan sonrası çantada keklik!

(Bu arada ben halâ gelinlik giyiyorum arkadaşlar.)

(Miranda) "Eğer deliysem bu senin için sorun olur muydu Bay Sihirbaz?"

Yere düşmüş maskesini aramaya başladı, bu sırada sorduğum soruya cevap vermesini bekliyordum.

Sonunda maskeyi bulabildiği vakit bana döndü ve gülümsediğini fark ettim. "Hayır bir sorun olmazdı, çünkü deli kadınlar tam da benim tipim!"

Keşke deli kadınlar, Alden'in de tipi olsaydı.

Şeytan Palyaço'ya öylece bakıyordum, anlamadığım şeytan dilinde birkaç kelime söylemeye başladı.

Tam arkasında parıldayan bir kapı oluştuğunda ise çoktan siyah maskesini takmıştı. "Öyleyse güzel leydi, seni şatoma götürmeme izin ver."

Uzattığı eline doğru yaklaşmaya başladım, tabii birisi beni kolumdan tutup geriye çekene kadar.

Bakışlarım beni tutan Alden'i buldu, sert bir şekilde konuştu."Nereye gittiğini zannediyorsun?"

(Miranda) "Şeytan Diyarı'na?"

Gözlerini devirdi. "Böyle bir şeye izin verdiğimi hatırlamıyorum."

Ben de izin aldığımı hatırlamıyorum yiğidim!

Juliet ve Millaes önüme geçmişlerdi, beni şeytandan korumak istiyorlarmış gibi kendilerini siper ediyorlardı.

Juliet konuştu. "Ablamın bir şeytanla evlenmesini hiçbir şekilde onaylamıyorum!!"

Millaes de devam ettirdi. "Beni bırakıp gidemezsiniz Efendim!"

Millaes'e bakarak cevap verdim. "Yani, ben Şeytan Diyarı'na gideceksem muhtemelen sen de benimle gelmek zorunda kalacaksın."

Shipper LeydiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin