Alden'in Juliet'e olan aşkı, benim gözümde sonu olmayan bir okyanus gibiydi.
Yani onun beni sevecek olma ihtimali yok denecek kadar az.
Yine de eğer beni severse onu asla geri çevirmem.
Kim bir elmas taşı bulduğunda onu almayı reddeder ki?
Ama bir elmas taşı bulma ihtimaliniz de çok azdır, bunu da unutmayalım.
Alden'i saçma bir şekilde bir taşa benzettikten sonra yüzümde bir gülümseme belirdi.
Alden taş gibi adam, onu taşa benzetmem o kadar da saçma değil sanırım.
Tamam, bu komik olmayan düşüncelerimi burada sonlandırıyorum.
Koluma giren Juliet ile sarmaş dolaş yürürken sonunda mutfağa varmıştık.
Beni Juliet ile bu hâldeyken gören erkek karakterler eminim ki kıskanırdı.
Hahahahaha!!
Juliet büyük bir heyecanla konuştu. "O zaman kurabiye yapmaya başlayalım. Sanırım ilk malzememiz, şuydu değil mi?"
Juliet'in elinde tuttuğu şeyle bakıştım.
Bir kabak, evet o bir kabak!
Kabaklı kurabiye diye bir şey var mıydı ki? Belki de vardır ve ben bilmiyorumdur.
Hayır, kurabiyeme asla kabak koymam!
(Miranda) "Juliet, sakin ol ve elindeki şeyi yavaşça tezgaha bırak!"
Juliet, dediğime anlam veremese de söylediklerime uydu ve kabağı tezgaha bıraktı.
(Miranda) "Kurabiye yapma konusunda bana güvenebilirsin. Ben malzemeleri kaba koyarım sen de elinle karıştırırsın. Asla ama asla kendi başına bir malzeme koyma!"
(Juliet) "Pekala, sen öyle diyorsan öyle olsun."
Gülümseyerek konuştum. "Bu kurabiyeleri yaptıktan sonra Lord Meyer'e vermeye ne dersin? Eminim ki çok sevinecektir."
Juliet ise heyecanlı bir tavırla konuştu. "Çok güzel olur, kalpli kırmızı kurabiyeler yapalım ve sen de onları Lord Meyer'e götür."
Neden Alden'e kurabiyeyi ben götüreyim ki? Senin götürmen lazım Juliet'ciğim.
(Miranda) "Sen götürsen olmaz mı?"
Yalan söylemeyi beceremeyen Juliet, açıkça yalan söyledi. "Hmm, aslında benim yarın çok işim var. Öyle çok işim var ki ben götüremem. Hayatımda yarın çalıştığım kadar çok bir daha hiç çalışmam sanırım."
Ahh, her neyse ben götüreyim. Juliet ile beraber yaptık dersem Alden yine de sevinir.
(Miranda) "Tamam ben götüreceğim, hadi hemen yapmaya başlayalım."
(Juliet) "Yaşasınnnn!"
***
Kurabiye malzemeleri ekledim ama Juliet yoğurmayı bile beceremeyince ben yoğurmaya başladım.(Juliet) "Abla, ben çok beceriksiz bir kızım değil mi?"
Evet öylesin.
Ama Juliet'i bunun için suçlayamam. O bir soylu olarak doğdu ve öyle yaşadı. Belki arada Miranda ile kurabiye yapmış olabilir ama beceriksiz olması çok normal.
(Miranda) "Sorun değil Juliet, deneye deneye alışırsın ve sonunda güzel kurabiyeler yapabilirsin. Sadece beni izle ve öğren. Bundan sonra daha sık kurabiye yapalım olur mu?"
(Juliet) "E-evet, bunu çok isterim. Ablamla beraber böyle özel bir hobimizin olması gerçekten çok güzel olur."
Dediklerine karşılık gülümsedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shipper Leydi
FantasyEn son okuduğum roman berbat olmasına rağmen kötü karakteri Alden, mükemmel bir karakterdi. Ana kadın karakter Juliet ise biraz klasik olsa da fena değildi. Ben ise bu ikisini shipliyorum çünkü çok yakışıyorlar. Bence evlenmelilerdi! Ama yazarın pla...