Medya: Alden Meyer (benim çizimim)
Juliet ile geçen eğlenceli alışverişimiz, bir ayakkabı mağazasında devam ediyordu.
Nereden çıktığını bilmediğim sarı saçlı bir adam hızla yanımıza gelene kadar da her şey çok güzeldi aslında.
Güneşi andıran bu adam, tam karşımızda durduğunda Juliet ile ikimiz refleks olarak geriye doğru adım atmıştık.
Bu sırada bizi biraz uzaktan takip eden şövalyelerimiz korumak amacıyla anında önümüze geçtiler.
Karşılaştığımız adamın sarı uzun saçları sade bir saç tokasıyla bağlanmıştı ve ona uyan mavi gözleri vardı.
Giydiği pahalı görünen cübbeden dolayı belki de yetkili birisidir, diye düşündüm ama cübbesi biraz kirlenmiş gibi görünüyor.
Juliet adama bir süre baktı, sonrasında şövalyelere seslendi. "Sorun değil, eski yerlerinize geri dönebilirsiniz."
Duydukları emirle birlikte geri çekilen şövalyelerden sonra Juliet adama dönerek konuştu. "Söylemek istediğiniz bir şey mi vardı bayım?"
Adam hafifçe gülümsedi.
"Tanıştığımıza memnun oldum Leydi Juliet! Hakkınızda çok dedikodu duymuştum. En çok duyduğum şey ise iki önemli erkeği de parmağınızda oynatıyor oluşunuzdu."
Reverans veren adama şüpheli gözlerle baktım, bu lanet adam da kim?
Konuştuğu vakit bakışları tamamıyla Juliet'e yönelikti. Ya beni hiç umursamıyor ya da gerçekten burada olduğumun farkında değil.
Juliet yutkundu ve cevap vermeden adama biraz ürkek bakışlarla bakmaya başladı.
Tabii ana karakter olunca böyle salaklarla da uğraşman gerekiyor, Juliet için de zorlayıcı olmalı.
Neyse ki şu an yanında biricik ablası olan, ben varım!
Kolumu Juliet'in önüne doğru uzatmışken onu koruyan bir tavır takındım.
Adama karşı bakışlarım ciddiydi ve bence uyarı anlamı da taşıyordu.
(Miranda) "Ne oldu, kıskandın mı? Sonuçta sana şöyle bir bakarsam insanları tavlayabilecek bir çekiciliğe sahip olmadığını söyleyebilirim."
Bu bir yalan, adam bayağı yakışıklı.
Tabii ki bu görünüş, Alden'in yanında bir hiç!
Alden bir Yunan heykeli ise, bu adam yanında sadece bir kardan adam gibi kalır.
Alden'i yeterince övdüm, şimdi olaya geri dönelim.
Uzun saçlı adamın bakışları sonunda bana doğru çevrilmişti.
Sinir bozucu bir ciddiyetsizlikle konuştu. "Hanımefendi, belki de gözünüzde bir sorun vardır. Ben oldukça çekiciyim ve bunu biliyorum."
Haklı ama olsun.
(Miranda) "Gözlerim gayet sağlıklı, şimdi defolup gider misin?"
Dediklerimi umursamadan konuşmaya devam etti. "Bu arada siz kimsiniz?"
Garip bir bakış attım, yani bence Juliet'e bayağı benziyorum. Hiç mi mantık yürütemez bir insan?
(Miranda) "Miranda Lovett, Juliet'in ablasıyım ve kardeşime olan tavrını beğenmedim."
Juliet mutlulukla konuştu. "Ablacığım, teşekkür ederim."
Tatlı ana karakterime gülümsedim, sonra da adama geri döndüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shipper Leydi
FantasíaEn son okuduğum roman berbat olmasına rağmen kötü karakteri Alden, mükemmel bir karakterdi. Ana kadın karakter Juliet ise biraz klasik olsa da fena değildi. Ben ise bu ikisini shipliyorum çünkü çok yakışıyorlar. Bence evlenmelilerdi! Ama yazarın pla...