Shipper Leydi

Bölüm 34

Millaes, gülümseyen Alden'e ölümcül bir bakış attı ve onun duyamayacağı bir sessizlikte konuştu.

"Sanırım gerçekten de rakibimsin."

Rakip?

Yok canım, Alden benden hoşlanmıyor ki!

Şu an yanlış bir fikre kapıldın Millaes.

Alden'in yüzünde belli belirsiz bir gülümseme daha oluştu, anlam veremedim. "Sanırım gerçekten de öyle."

??

Ney öyle Alden?!!! Biraz daha açıklayıcı konuşabilir misin?

Alden'e cevap isteyen bir tarzda bakış attım ama o bir şey demeden dışarıyı izlemeye başladı.

Bu sefer Millaes'e döndüm, o da dışarıya bakıyordu.

Neden bu kadar sessizleştiniz?!!!!

Sonrasında yolculuğumuz sessizlik içinde geçti.

Alden'in bir şey ima etmeye çalıştığını düşündüm ama sonra öyle değildir dedim.

Değildir değil mi?

Alden benimle ilgilenmiyordur?

Neden ilgilensin ki hem? Onun Juliet'i var.

1 hafta sonra

Bugün Rosa'nın yanına ziyarete gidiyorum.

Halâ onun yanına gidemedim çünkü Millaes gitmemek için ısrar etti.

Ama bugün sonunda gidebiliyorum!!

Millaes'in babası bir iş gezisine çıkacağı için bugünden itibaren evde değil.

Yani Millaes de oraya gitmemizi sorun etmiyor.

Ulan be çocuk, bir gün illa ki babanı göreceksin yani!

O vakit ne yapacaksın çok merak ediyorum.

Her neyse...

Crawford malikanesine gitmek için hazırlandım ve arabaya bindim.

Millaes yıllar sonra ilk defa evine gideceği için bayağı mutlu gözüküyordu.

Gülümsedim, onu böyle mutlu görmek gerçekten güzel.

***
"Hoşgeldiniz sevgili misafirlerim!! Yolculuk yorucu muydu?"

Bizi kapıda karşılayan Rosabelle'in üzerinde şövalye üniforması vardı.

Oooo, böyle de çok havalı gözüküyor!

Rosabelle'e cevap verdim. "Hayır fazla yorulmadık, zaten burası bizim oraya o kadar da uzak değilmiş."

Rosa içtenlikle gülümsedi. "O zaman buraya daha sık gelebilirsiniz!"

Millaes araya girdi. "Olur ama Marki'nin olmadığı bir zamanda gelebiliriz ancak."

Rosa kaşlarını çattı. "Babamdan neden kaçıyorsun ki? Adam seni çok özledi valla!"

Millaes utançla önüne baktı. "Onunla bir sonraki görüşmemizde karşısına büyü kulesinin efendisi olarak çıkmalıyım, böyle bir söz verdim kendime."

Rosabelle kollarını birleştirdi ve düşünceli bir tavır takındı. "Ama sen büyü kulesinden atılmadın mı, nasıl efendisi olabileceksin?"

Millaes bir şey demedi. Rosa'ya ben cevap verdim. "Merak etme, ona ben yardımcı olacağım."

Millaes şaşırmıştı, ama Rosa daha çok şaşkındı. Aceleyle yanıma gelip kulağıma fısıldadı. "Torpil mi yapacaksın?"

"Hayır hayır!!" İkiz kardeşler merakla bana bakıyorlardı, devam ettim. "Henüz ben de bilmiyorum ama bir şekilde Millaes'in tekrardan büyü kulesinde baş büyücü olmasını sağlayacağım."