Bölüm 25

1.6K 159 48
                                    

O gün geldi işte.

İlk defa evleneceğim.

Birazcık heyecanlıyım.

Aslında evlenmek istediğim kişiyle evlenmiyorum ama olsun.

Bir Şeytan Palyaço ile evlenmek ne kadar kötü olabilir ki zaten?

Hizmetçiler gelinliğimi giymemde yardım ettiler, ve aynada öylece kendime bakıyordum.

Bayağı güzel oldum.

Odanın kapısı tıklatıldığında dönüp kim olduğuna bakmaya ihtiyaç duymadım.

Gelen kişinin Millaes olduğu belliydi.

Odaya girdi ve bir süre konuşmadı.

En sonunda kendini tutamayıp konuştuğunda gözlerimi devirmiştim.

"Efendim, o Palyaço'yla evlenmek zorunda mısınız gerçekten?! Eğer istemezsiniz buradan kaçabiliriz!"

Bunu milyonlarca kez söyledi ve her zaman aynı şekilde karşılık verdim.

Evlenmek istediğimi artık anlamış olması gerekiyor!

Ona bir cevap vermeden benim için hazırlanmış cehennem çiçeklerini elime aldım.

Son bir kez aynada kendime baktım ve zorlukla gülümsedim.

Mükemmel bir şekilde şeytanın gelini oldum, başka ne isteyebilirim ki?

Gece vakti tam 12'de mavi dolunay çıkacak, ayinin o vakitte yapılması gerekiyor.

O zamana kadar da evlilik törenini gerçekleştiririz muhtemelen.

...

Şimdi müstakbel kocamın yanına gitmenin zamanı geldi.

Millaes'in koluna girmiştim, ve balo salonuna kadar sessiz bir şekilde yürüdük.

Bu düğüne hiçbir şeytan davet edilmedi, yani bizi izleyen tek kişi Millaes olacak.

Ne kadar da sade ve hoş bir düğün, değil mi?

Balo salonuna girdiğimizde Frances ile göz göze geldim.

Frances beni gördüğünde birkaç dakika donakaldı.

Siyah gelinliğim o kadar mı emo görünüyor?

Uzun bir süre yürüdükten sonra yakınına gelebilmiştik, Frances konuştu. "Gerçekten doğru seçimi yaptığımı anladım."

Ay deme öyle şeyler şapşik!

Gülümsedim. "Ben de, doğru seçimi yaptığıma eminim."

(Frances) "Asla pişman olmayacaksın, empati duygunu almış olsam bile kalan hayatında sana çok iyi bakacağım."

Yani...

Evlendikten sonra yanından ayrılmama izin vermeyecek mi?

!!

Doğru ya, bunun hakkında hiç konuşmamıştık.

Hayır hayır hayır, bunu kabul edemem. Alden'in yanına geri dönmem gerekiyor.!

Aslında empati duygusu kazanınca beni anlayabilir, belki yaptıklarından pişman bile olur.

Gitmeme de izin verir.

O yüzden sorun yok.

Millaes'in kolundan ayrıldım, benden hiç uzaklaşmak istemiyormuş gibi elimi tuttu.

Tekrardan gülümsedim. "Ben iyi olacağım."

Kaşlarını hafifçe çattı, bu durumdan rahatsız olduğu o kadar belliydi ki. "Hayır Efendim, şu an öyle sahte bir şekilde gülüyorsunuz ki..."

Shipper LeydiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin