Shipper Leydi

Bölüm 3

Medya: Miranda Lovett

Alden ve Juliet'i evlendirme planımın ilk aşaması, onların yalnız başlarına kalıp birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlamak!

Küçük tesadüfler ile hep baş başa kalacaklar, Juliet de Alden'in adam gibi adam olduğunu anladığında ona aşık olacak!

Sonra da ben doğacak tatlı yeğenlerimi seveceğim.

Evet, şu ana kadar onların 4 kez karşılaşmalarını sağladım.

Her seferinde en başta biraz şaşırdılar, sonrasında ise tatlı bir sohbete başladılar.

Tabii Alden işleri batırmasaydı daha da tatlı olabilirdi.

Juliet'le neden savaşlar ve ülkenin durumu hakkında konuşuyorsun ki be adam?!

Cidden sıfır romantiklik!

İşte bu yüzden o bozuğa kaybediyor!!

Tabii ki daha önceki karşılaşmalarında her zaman Kahraman Felix'i oyalamam gerekiyordu. Çünkü eğer onu oyalamazsam hemen Juliet'i bulur ve Alden'i saha dışında bırakırdı.

Kahramanımızı oyalamak o kadar da zor olmadı. O öyle birisi ki, yardıma muhtaç her insana yardım ediyor!

Evet, bu düşününce iyi bir davranış, ben de kabul ediyorum. Ama başkalarını kurtarmaya o kadar odaklı ki Juliet'i hep unutuyor!

Örneğin canavarlar başkente saldırmışlardı ve Felix o an, başkalarına yardımcı olmak için Juliet'i kendi başına bırakıp canavarları öldürmeye gitmişti.

İnsan, öncelikle sevdiği kadını korumalı bence! Neyse ki Juliet o saldırıda yaralanmadı, bu da Alden'ciğim sayesindeydi.

Alden, Felix'in salaklığını bildiğinden Juliet'i korumak için gizlice şövalyelerini görevlendirdi. Bu yüzden Alden'in şövalyeleri Juliet'i korudu.

Tabii ki bundan asla Juliet'in haberi olmadı, bilseydi belki Alden'e aşık olabilirdi.

Alden, başarılarıyla övünmeyi seven birisi değil. Aynı zamanda Juliet için elini kana bulamaktan da asla çekinmez.

Kötü kalpli Dük, sevdiği kızı korumaya çalışacak kadar da iyi kalpli birisi.

Şimdi ise hizmetçimi Felix'in yanına yolladım. Onun önünde bayılmış numarası yapacak.

Felix, eminim ki hizmetçi iyi olana kadar yanından ayrılmayacaktır.

Doktorla da anlaştığım için onu doktorun yanına götürse bile bir sorun yok.

Felix'i oyalamak için bu konağın çalışanlarından yardım almak gerçekten de iyi bir fikirdi.

Saklandığım yerde görünmediğimden emin olduktan sonra Juliet ve Alden'i izlemeye başladım.

Şu an Juliet ve Miranda'nın vefat etmiş annelerinin, bitkiler yetiştirdiği serada karşılaştılar.

Bu seraya her zaman bakım yapılıyor, Kontes'ten kalan değerli bir yer olduğu için bu çok normal tabii.

Juliet, Alden'i görünce biraz çekingen bir tavırla konuştu. "Lord Meyer, yine karşılaştık değil mi?"

Alden de çekingen bir tavır takınmıştı. "E-evet, aslında buraya gelmem gereken bir mektup aldım ve geldim. Rahatsız ettiysem üzgünüm!"

Juliet telaşla konuştu. "Hayır hayır, hiç rahatsız etmediniz. Sadece sizinle yine karşılaştığıma şaşırdım, sanki...kader gibi!"

Evet, kader bu kader! Kaderin anası bu! Böyle düşünmeye devam et sevgili kardeşim.