Yıllardır ağlamamamın hakkını iki günde vermiştim. Aynadan baktığımda gördüğüm balon gibi olmuş gözlerim ve kızarık burnum bunu bana çok net gösteriyordu. Engin abiyi arayıp birkaç günlük izin istemiştim. Hiç izin almadığım için sorguladığından olanları biraz anlatmıştım. O da büyük bir şoka girmişti. Kim girmezdi ki ?
17 yılım koca bir yalandı. Derdi ne olduğu bilinmeyen bir hemşire için. Keşke günlerce uyusam ve uyandığımda her şeyin bir rüya olduğunu öğrensem diye düşündüm. Her geçen gün hayatım daha da çıkmaza giriyor gibiydi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Hiçbirinden ters bir hareket görmemiştim, iyi insanlara benziyorlardı ama güvenemezdim.
Ben bir aile ne demek bilmiyordum ki. Onlar bahsettiklerine göre diğer oğullarını da sayarsam 7 kişilik bir aileydiler. Birlikte büyümüşlerdi ve birbirlerine olan sevgileri gözlerinden belliydi. Sırf kan bağımız var diye birden onlara adapte olamazdım. Üstelik ben yeni insanlara kapalı bir kızdım. Her şey neden beni bulmak zorundaydı ki ? İki gündür Yıldırım bey bir şey yazmamıştı. Sanırım dediklerime önem vermiş ve bana zaman tanımıştı. Senin fikirlerine saygı duyan biri Efsun. ya da hepsi oturup düşünmüş ve beni tanımak istemediklerine karar vermişlerdir. Bilemiyordum. Ailenler ama onlar hakkında hiçbir fikrin bile yok.
Titreşen telefonuma baktığımda düşüncelerimin netliğe kavuşacağını fark etmiştim. Yıldırım bey mesaj atmıştı.
Merhaba Efsun, ben Yıldırım. Seni rahatsız etmek istemedim ama daha fazla arayı açmak istemiyoruz. Bize gelip diğerleriyle tanışmak ve bazı şeyleri kesinleştirmek ister misin ? Lütfen bizi kırma.
Yine ellerimin titrediğini fark ettim. Gerilmiştim. Hem de fazlasıyla ama çocukluk yapamazdım. Kaçarak bir sonuca varamazdım. Derin bir nefes alarak onaylayan bir mesaj gönderdim. Beni almaya geleceğini söylediğinde itiraz ettim ama tabi ki kabul etmedi. En sonunda pes edip 1 saate hazır olacağımı söyledim. Hızlıca kalkıp duş aldım. Siyah taytımın üstüne beyaz bir tişört geçirmiştim. Saçlarımı tarayıp son halime baktığımda gözlerimin hala biraz şiş olduğunu fark ettim ama yapabilecek bir şeyim yoktu. Titremelerim azalsa da birazdan artacağını biliyordum. Konuşmamızın üzerinden 1 saat geçmişti. Yıldırım beyin geldiğine dair attığı mesajı okuduktan sonra beyaz spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım. İyisin ve sakinsin Efsun. Konuşup geleceksin.
Geçen gün bindiğimiz arabanın önünde heyecanlı olduğu belli olan Yıldırım beyin yanına adımladım. Eminim o da benim heyecanlı ve gergin olduğumu anlamıştı. "Merhaba." diyebildim kısık bir sesle. Çok çekiniyordum. Üstelik tek başıma bir erkekle yolculuk yapma düşüncesi beni daha da geriyordu. "Merhaba kızım. Gidelim mi ?" dediğinde yine aynı hisle dolmuştum. Bana kızım dememeliydi. O kelime beni mahvediyordu. Cevap veremeyeceğimi düşünerek başımı salladım. Kapımı açıp geçmemi beklediğinde utanmıştım. Eminim hafif kızaran yanaklarımdan bunu da anlamıştı. O da şoför koltuğunda geçtiğinde yola çıkmıştık. Ellerimin iyice terlediğini hissettiğimde taytımın üstüne silmeye çalıştım.
"Gerilmeni anlayabiliyorum. Tanımadığın bir sürü insanın içine gireceksin ama lütfen bizi de anlamaya çalış. 17 yıldır ayrıyız senden. Koskoca adam olmuş olsamda seni tanıma düşüncesi beni 5 yaşında bir çocuğa dönüştürüyor. Korkmanı, çekinmeni istemiyorum. Bİliyorum zaman lazım. Yine de kendini bize komple kapatma,lütfen." derken ona ters bir cevap vereceğimden korkar gibiydi. Ben kimseyi üzmek istemiyordum ki.
"Korkmak, çekinmemek elimde değil. Ben sizi anlamaya çalışıyorum ama umarım sizde beni anlamaya çalışırsınız." diyebildim sadece. Bana çok fazla şey demek istiyor ama çekiniyor gibiydi. Her iki taraf için kolay olmadığının farkındaydım ama ben daha 17 yaşındaydım. Yalnız, kimsesiz büyümüş 17 yaşında bir kız çocuğu. Bu düşünceler gerçekten elimde değildi.
Büyük 3 katlı bir villanın önünde durduğumuzda daha da gerildiğimi hissediyordum. Tamam zengin olduklarını zaten anlamıştım ama şaşırmamam imkansızdı. Ben bu evin önünden bile geçemezdim. "Hadi inelim kızım. Annen heyecandan bayılmış bile olabilir." diyip güldüğünde onu takip edip ben de indim ama aklımda tek bir kelime yankılanıyordu. Annem. Benim bir annem var.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsun
Genç Kız EdebiyatıARA VERİLDİ. Ben Efsun.17 yıl sonra öğrendiğim gerçekle Efsun Yılmaz. Gerçek aile kitabıdır.