Evdeki herkes gergin bir şekilde beklerken Kaan oldukça umursamazdı. Yeni kızı evinde istemiyordu ve bunu ona oldukça belli edecekti. Selin onu yeterince yormuştu, daha fazla huzursuzluğu kaldıramayacak gibiydi.
Polat ise iki gündür sadece Efsun'u düşünüyordu. O kırılgan duruşu aklından çıkmıyordu. Onu kollarına alıp her şeyden korumak istiyordu ama yapamazdı. Bu kadar yaralıyken bir anlık düşüncelerle hareket edemezdi. Yine de onunla göz göze geldiğinde ondaki etkisini görmek hoşuna gidiyordu, yalan değildi.
Elif hanım ise bambaşka düşüncelerdeydi. Kızı onlarla yaşayacak mıydı, yaptığı yemekleri sevecek miydi, abileriyle nasıl anlaşacaktı ? Bunları düşünüp daha da heyecanlanıyordu. S
avaş ise şu anlık bomboştu. İçten içe merak ediyordu ama görmese de olur gibiydi. Yine de Barış anlatırken kızı hayal etmişti ve öyle bir kız olamaz gibi gelmişti. Selinden sonra öylelerine olan inancı bitmişti. Selin bütün aileyi delirtip, kendi hastaneye yatmıştı. Çok zordu. Yaşadıkları, ettikleri kavgalar, yıkılan dağılan ailesini görmek; gerçekten çok zordu.
"Geldiler!" diye bağıran anneleriyle hepsi ayağa kalkmıştı. Kaan istemese de annesini üzmek bu hayatta en son isteyeceği şeydi.
Kapıdan giren kızı gördüklerinde Savaş ve Kaan şoka girmiş gibiydi. Bu kız abilerinin aynısıydı. Kaan içindeki nefrete yöneltti düşüncelerini. Savaş ise Barış'a hak verdi. Bu kız gerçekten fazlasıyla narin ve korunmaya muhtaç duruyordu. Ayrıca çokta sevimliydi. Gergin olduğu titremeye başlayan ellerinden belliydi. Üstüne gitmek istemedi, sadece temkinli olacak onu izleyecekti.
Polat ise yine büyülenmişti işte. Efsun'la göz göze geldiğinde her seferinde dumura uğruyordu. Yine de duygularını gizlemekte usta olduğu için bunu çaktırmadığına emindi.
Kaan ile göz göze geldiklerinde nefretini göstermekten çekinmedi. Kızın gözlerinden geçeni ise yorumlamak istemedi. Gitmesini istiyordu. Hem de hemen.
Masaya geçtiklerinde yanındaki bedene bakmadan duramadı Savaş. Bu kız neden bu kadar minikti ? Hem kısa hem de zayıftı. Abileri ve babası 185-90 arası iken ailenin en kısası 167 boyundaki annesi sayılıyordu. Bu kız ise maksimum 160tı. Yine de yüzündeki o sevimli ifadeyle uyumluydu. Gözlerindeki ifade huzursuz hissettirmişti. Ruhu çekilmiş gibi zorla gülüyor gibiydi. Gülümseme bile denmezdi.
Kaan, abisinden çekinse de çenesini tutamamıştı. Bu saf kız numaralarına kanmayacaktı. O da türlü kötülükler yapıp üzecekti ailesini. Bu sefer izin vermem diye düşündü.
Savaş ve Barış sert bakışlarıyla Kaan'a dönmüşlerdi bile. Uyarmak ister gibi baktılar. Polat ise ses tonuna dikkat etmeye çalışsa da sanırım bağırmıştı. Yanındaki kızın sıçramasından bunu anlamıştı.
Kaan abisine saygısızlık yapmamak için sustu. Polat abisi farklıydı. O kırmazdı, toplamaya çalışırdı. Babası ve annesi yeri geldiğinde Selin için hepsini azarlamıştı. Onların dağıttıklarını abisi toplamıştı. O sert görünüşünün altında çok merhametli bir adam vardı ve hepsi ona minnettardı.
Babasının tehdit eder gibi konuşmasına tepki veren Efsun'a sert ifadesiyle bakamadı bu sefer Polat. O minik kız kendini ezdirmiyor, kimseyi kırmadan öfke saçtığını düşündüğü gözlerle karşılık veriyordu. Sinirli değil daha çok sevimli gelmişti gözüne.
Savaş ise benim gibi diye düşündü. O gözlerindeki ifade çok tanıdıktı ve hoşuna gittiğini fark etti. Barış zaten Efsun'u sevmişti. Evet geçmişte üzülmüşlerdi ama başkasının suçunu küçük bir kız çocuğuna yüklemezdi. Kaan inkar etsede içten içe onunda komiğine gitmişti. Bu kız sinirlenirken minikliğinin farkında mıydı acaba ?
Savaş ve Kaan gerilmişlerdi. Ne demek okumuyordu ? Çalışıyordu ve ev mi geçindiriyordu ? Bu kız daha küçücüktü. Ailesinin olmadığını söylemişlerdi ama bu detayı ikisi de bilmiyordu. Savaş hiç hoşlanmadı. Onun yalnız başına yüklendiği bu dertler canını sıktı. O evde değil, yanlarında kalsın istedi. Evet kıza hemen ısınıp güvenemezdi ama o daha çocuktu. Minicikti, ben 25 yaşımda ev geçindirmiyorum bu kız nasıl yapabilir ? diye düşünüyordu.
Kaan ise hoşlanmıyordu, istemiyordu evet. Yine de 17 yaşında biri için fazla bir yük diye düşündü. O kötü kalpli biri değildi. Sadece korkuyordu ve korkusunu öfkesiyle dışa vuruyordu. Bundan vazgeçmeyi düşünmüyordu.
Polat eve bırakmak istemişti. Baktığında içten içe değişik düşüncelere giren bu kızın, çevrede kimse yokken nasıl olacağını merak etmişti. İtiraz edecekti ve Polat itirazdan hiç hoşlanmazdı. Ona bücür dedikten sonra ters ters baksada gözlerinde haylaz bir bakış geçmişti. O da bücür demekten hoşlanmıştı zaten.
Barış'ın içi içine sığmıyordu. Şu birkaç saatin nasıl geçtiğini anlamamıştı. Bu kız kesinlikle çok tatlıydı. Kaan ise dayanamıyordu. O kız hemen gitsin istiyordu, lafını söyleyip odasına çıktı.
Savaş ise karışıktı. Böyle olacağını düşünmemişti. O kız ikizinin anlattığı gibi duruyordu evet ama yine de zaman lazımdı. Gözlemleyecekti, ailesine ters bir lafını ve hareketini gördüğü an herkesi ondan uzak tutacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsun
ChickLitARA VERİLDİ. Ben Efsun.17 yıl sonra öğrendiğim gerçekle Efsun Yılmaz. Gerçek aile kitabıdır.