Zincir

17 4 1
                                    

13.bölüm
~~~~~~~~~~
Yarım saat önce avukatım kevin ile beraber Daniel'in yanına gitmiştik. Onu orada o şekilde gördükçe içimde birşeylerin koptuğunu hissediyordum,Sandra'ya sırrını söylemeyeceğime dair yemin etmiştim ama Daniel in baba olma hayali ile yanıp tutuştuğunu görünce kendimi suçlu hissediyordum.Bilmesi gerekiyordu ki Sandra'nın dediğine göre yakında öğrenecekti.

Sandra'nın yaptığı şey kesinlikle bencillikti ! Sırf kendi çocuğu babasız kalmasın diye Daniel'in hayalleri ile oynuyor onu resmen parmağında oynatıyordu. Daniel'in bu gerçeği öğrenince nasıl tepki vereceğini hayal bile edemiyordum, karısının karnındaki bebeğin ondan değil de karısının eski sevgilisinden olduğunu öğrenince vereceği tepkiden ben bile korkuyordum.

Derin bir nefes aldım yanımda oturan Avukatım bana acıyarak baktı " Bayan Jean, bana anlatmadığınız şeylerden dolayı bu davayı çözmem oldukça zor. Üstelik elimizde cinayeti Daniel'in işlemediğine dair tek bir delil bile yok." dedi elimi saçlarıma daldırdım, haklıydı kocaman bir kara deliğe düşmüştüm .

Ama tanıdık bir his vardı bu karadelikte, evet belki soğuktu, canımı her geçen gün daha çok yakıyor beni karanlığı ile daha fazla kaplıyordu ama güvendeydim. Her şeye rağmen içimde bir umut kırıntısı vardı bu umudu kalbime gömen kişi aynı zamanda beni bu karadeliğe atan kişiydi.

6 Yıl Önce
••••••••••••

Bitmeyen koridorda nereye gittiğimi bilmezcesine ilerliyordum zihnimde dolanan tonlarca soru içimdeki korkuyu daha da arttırıyordu. Nerdeydim ben ?

Sargılı bileğime baktığım zaman o acıyı tekrar hissediyordum hiç bitmeyecekmiş gibi hissetmiştim aslında öyle de olmuştu belki acım geçmişti ama izi hâlâ yerinde duruyor ve bana attığım çığlıkları,gözümden akan yaşları hatırlatıyordu.

Koridorda bilmem kaçıncı defa sola döndüğüm anda kendimi yine orda buldum, burası bir labiretten farksızdı ben olduğum yerde dönüp duruyordum. Bitmek bilmeyen uzun ve dar olan koridorda sadece kendi nefes alış-veriş seslerimi duyuyordum,sanki sadece ben varmışım gibi hissediyordum ama öyle olmadığına emindim illaki birileri olmalıydı.

Daha fazla ilerleyemezdim, artık sadece yaram sızlamıyor bacaklarım da ağrıyordu ne kadar süredir kendi etrafımda dönüp duruyordum bilmiyordum ama o kadar yorgundum ki artık ayakta durmaya bile mecalim kalmamıştı.

Pes ederek duvar kenarına oturdum ve başımı duvara yasladım kendimi bir bataklıkta hissediyordum ne çıkış vardı nede ilerleyebileceğim farklı bir yol. Annem nasıldı acaba, çok korkmuş muydu benim yokluğumda ?

Zihnimdeki sorulara cevap bulmaya çalıştığım sırada yanımda birinin durduğunu fark ederek bakışlarımı yanımda dikilen bedene çevirdim, "Yer rahat mı bari ?" dedi gözlerimi kısarak yüzünü inceledim aslında çok tanıdık geliyordu ve onu daha önce gördüğüme yemin edebilirdim.

"Sen kimsin ?" dedim sesim uzun süredir konuşmadığım için çatallaşmıştı.Karşımdaki adam gülümseyerek yanıma oturdu ama duvarın soğukluğunu hissettiği gibi küfrederek ayağa fırladı. "Asıl sen kimsin , karlar kraliçesi mi ?" dedi bir yandan ellerini birbirine sürterek.

Evet sanırım uzun süredir burda durduğum için artık havanın soğukluğuna alışmıştım.Omuz silktiğim sırada yanımdaki yabancı elimden tutarak beni yerden kaldırdı " Ozan ben ,senin bileğini saran o şahane hemşire varya işte ta kendisiyim " dedi kendinden övgü ile bahsetmesi ile göz devirdim, " bende İzgi, İzgi-" aniden ağzımı kapattı "Soy adını kimse bilmemeli,onun dışında " dedi sesi gergin çıkmıştı az önceki alaycı gülümsemesi bir anda kaybolmuştu.

Kanlı ZaferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin