Odamın dışından gelen tıkırtı sesleri uyumama engel olurken, seslerin nerden geldiğini anlamaya çalışıyordum.
Zorlada olsa yavaşça kalktım yatağımdan, kapıyı açtığımda hala yürümekte güçlük çekiyordum.
"Zehra!"Elimi kapıya dayayarak bedenimi ayakta tutmak için çabalıyor, bir yandan da karşımda iki bavulla duran zehraya anlam vermeye çalışıyordum
"günaydın arkadaşım"Yine neşesi bülbülleri kıskandırıyordu..
"günaydın arkadaşım' da hayırdır?"Zehra tatlı gözükmek için gözlerini bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra konuştu.
"Sana taşındım arkadaşım, dün gece çok düşündüm nasıl yanında olabilirim diye ve bu çözümü buldum
Artık beraberiz"Duyduklarım karşısında afallasamda yinede içten içe sevinmiştim.
"Aslında şaşırmam lazım ama o kadar yorgunumki Zehra az sonra sevinsem ayıp olurmu?""yok canım hiç bir şey olmaz sen şimdi biraz daha uyu, saat erken bende boş odaya eşyalarımı yerleştirip kahvaltı hazırlıyım"
Yeniden yatağıma döndüğümde bu tepkisizliğim bana bile tuhaf gelmişti.
Cidden çok yorgundum, dün Zehra ile benim evime gelmiş gece boyu konuşmuş, yeri gelince ağlamış, dertleşmiştik.
Ve dün şunu çok iyi anlamıştım ki vücudum son demlerini yaşıyordu, artık ayakta duracak gücü bile kendimde zor buluyordum
Zaten bu kadarı bile Allahın bana lütfettiği bir Mucizeydi...
Zehranın içeriden gelen mırıltıları eşliğinde kendimi tekrar uykuya bırakmıştım............
"uyanın bakalım hanfendiiii
Kahvaltı hazırrrr"
Gözlerimi yine zar zor açarken bu sefer daha iyi hissediyordum kendimi."aaa Zehra senmi geldin?"
"yok artık unutkanlık mı başladı"
Alaylıca gülümsedim
"seni ölsem unutmam, şaka yaptım""kalkk bakalımm"
Zehra yorganımı çekiştirirken Daha'da çok gömüldüm yastığa
Tabi bu uzun sürmedi, çünkü Zehranın söylenmeleri malesef bitmiyordu
"tamamm kalktım kalktım"Hemen lavaboya girdiğimde sonrasında Mutfağa girmiştim.
Karşımdaki enfes sofrayla kaşlarım havalandı
"kaç aydır bu evde yaşıyorum bir kere şöyle sofra hazırlamadım, sen hayatı çok seviyor olabilirmisin?""seviyorum güzelim hem kendimin hem senin hayatını"
Zehra çayları koyarken bende yapılacak bir şey kalmadığı için oturmuştum masaya
"Sana bir haberim var""neymiş o haber?"
Zehra da masaya oturunca ağzına bir salatalık atarak devam etti.
"düğüne gidiyoruzzz""ne düğünü Allah aşkına?
Benim tanıdığım bir arkadaşım sen varsın"
Gözlerimi kısarak konuştum
"yoksa yoksaa senmi evleniyorsun?"Zehra alayla gülümsedi
"oda olacak inşallah ama önce bir arkadaşımı evlendiricez""bak işte senin arkadaşın sen git, ben biraz daha uyuyayım"
Bugün gerçekten üzerime o kadar büyük bir yorgunluk çökmüştüki anlatamam.
Galiba yavaş yavaş bedenim hastalığın etkisine giriyordu.
"yok öyle bir şey, birlikte.
Zehra nereye Elif orayaaa"Sofranın geri kalanında tabiki Zehra beni dinlememişti.
Etrafı temizledikten sonra Zehranın yeni odasındaydık.
O kendine kıyafet bakarken beninde aralarından bir tane seçmemi istiyordu."hadi Elif oturma öyle sende bir tane beğen, canım çıktı bu bavulları taşıyana kadar"
"Ben bir takım giyerim Zehra, hem bana elbise çok yakışmıyor ayrıyeten hiç elbise giyecek modda 'da değilim"
Zehra bu sefer fazla ısrar etmemişti
Ben klasik yeşil bir takım giymiştim
O ise siyah bir elbise.
"hazırsan çıkalım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜDDESSİR
Adventure"Daha dünün yorgunluğunu atamadan bugün oluyor, ve emin olun endişemiz yarın... Oysaki zamanı yaratanı, imtihanlar verip, nasipler göndereni hiç zikretmiyor kalbimiz.. Bizi yokdan var edeni, duâ'larımıza icabet edeni, imtihanlarla sınayıp, mükafatl...