Yazarın ağzından
Elif duyduğu cümlenin şoku ile afallarken, Zehra hem murat başkomisere hemde Elife birşey olmasından korkuyordu.
"neresinden vurulmuş? Durumu nasıl?"
Elifin boğazına dolanan düğüm konuşmasını engellerken, sesi olağanca kısık çıkmıştı."merak etme hayati riski yok, kolundan vurulmuş."
Elif gözlerini sıkıca kapattığında, Zehra hemen yanına gelmişti arkadaşının. Muratın Hayati tehlikesinin olmaması içten içe rahatlatırken Elifi, çektiği acıyı tahmin bile edemiyordu."merak etme Elif, bir şey olmaz.
Hem Murat komiser güçlüdür, ilk yaralanması'da değil üstelik, hemencecik iyileşir."
Zehra arkadaşını teselli etmeye çalışırken, Bir yandan elleri buz kesmiş kendi kendini' de telkin etmeye çalışıyordu.Odada sessiz ve soğuk bir bekleyişin ardından kerem hastaneye geldiklerini belirtmek için tekrar aramış, Zehra ve ne kadar Zehra burada kal desede dinlemeyen Elif aşağı inmişlerdi.
Hemşire Elifin serumunu çıkarttığında uzun süre ayağa kalkmadığı için Zehra'dan destek alıyordu. Aşağı İnmişlerdi inmesine ama murat apar topar ameliyata alındığı için görmemişlerdi.
Ameliyathanenin başında bekleyen polisler ayakta zar zor duran Elife yer verdiklerinde Zehra olayı tam olarak anlatmaları için hepsinin gözlerine bakıyordu."çatışma sırasında olmuş,iki kişilermiş hırsızlar, Murat komiser birini yaralamış ama diğeri Murat komiseri omzundan vurmuş"
"kurşun çıkmış mı peki?"
"hayır onun için apar topar ameliyata aldılar, sinirler daha fazla zarar görmesin diye, çünkü biliyorsun eğer kolunu kullanamazsa, "
Karşımda konuşan polise elimle dur işareti yaptım
"Bu ihtimali şimdi konuşup, üzülmeye gerek yok. Bunun yerine hiç birşey olmaması için dua edelim"Kafasını salladığında meraklı bir bekleyiş başlamıştı Ameliyathanenin önünde. Elif zar zor ayakta durmasına rağmen inat ediyordu gitmemekte.
Ama burada durmanın murata'da bir faydasının olmadığınında bilincindeydi. İnsan işte demiştik ya önceden, bir ama ya, bir belki ye, tutunuyordu. İşte tam şu anda Elif bir belki ye tutunuyordu.
"belki burada duâ edersem Muratın acısı hafifler..."
Oysa narkozun etkisinden çoktan bayılan ve ameliyatı başlayan Murat dışarıda kendisi için endişelenen ve meraklı gözlerini ameliyathanenin kapısından bir dakika ayırmayan Eliften bir haberdi...O an daha iyi anladı Elif, sevdiğin, değer verdiğin biri acı çekerken çaresizce beklemeyi, işte o an tam olarak öğrendi. Çünkü çok fazla insanı dahil etmediği hayatında ilk defa sevdiği insanlar vardı, ve onlar sürekli Elif için koştururken kendilerine bir şey olması ihtimalini bile söz konusu etmiyorlardı.
Oysa her gün ölümle burun buruna oldukları kaçınılmaz bir gerçekti.Muratın hayati bir risk taşımaması Elifi rahatlatsa'da canının acıyor olması yüreğini yakıyordu.
Çaresizce düşündü Elif
"Ben Murat için bu kadar endişelendiysem, acaba benim bu halimi gören Murat ne kadar endişelenmiştir?" işte o an gerçekler sert bir tokat gibi tekrar ve tekrar çarptı yüzüne.......................
Elifin ağzından :
Bir saati aşkın süredir Muratın ameliyathaneden çıkmasını bekliyorduk, huzursuca ellerimle oynarken bir yandan'da sürekli kapıya bakıyordum. Düşüncelerim zihnimi kurcalarken, açılan kapı ile hepimiz ayaklandık. Önce doktor dışarıya çıktığında kerem hemen yanına gitmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜDDESSİR
Adventure"Daha dünün yorgunluğunu atamadan bugün oluyor, ve emin olun endişemiz yarın... Oysaki zamanı yaratanı, imtihanlar verip, nasipler göndereni hiç zikretmiyor kalbimiz.. Bizi yokdan var edeni, duâ'larımıza icabet edeni, imtihanlarla sınayıp, mükafatl...