~28~

1K 98 10
                                    

Yazar'ın ağzından :

" biliyorum tuhaf gelecek söylediklerim, birden bire ne değişti? diyeceksin, ama yarınlara vakit yok Elif, söylemek isteyip içine atmalara, sırlara, saklamalara vakit yok"

Elif dikkatini tamamen murata vermiş dinlerken, bir yandan da sonrasında nasıl bir karşılık vermesi gerektiğini düşünüyordu, acaba söylememesi daha mı doğruydu? Hisler aşikar olduğunda bu onlara acı verirmiydi? Daha doğrusu Elif Murata acı verirmiydi?
"murat bak!"

Genç adam vakit istercesine elini kaldırdı, zaten zar zor topladığı cesareti, en ufak bir cümlede yıkılabilirdi. Onun içinde hiç kolay değildi bu konuşmayı yapmak, hem Murat'da biliyordu bazı şeyleri, karşısında acı ile kıvranan kızdan bir sevgi beklentisi 'de yoktu açıkcası.
Sadece geç kalmak istememişti.
Elifin kurtulacağına inandırıyordu kendisini ama bir yandan' da aşikar olan bu durum onu fazlasıyla korkutuyordu. Kolaymıydı birini kaybetmek? Söyleyeceklerini kırk insana anlatsa ne olurdu? Elife söyleyemedikten sonra...

"dur Elif, benim için bunları söylemek, duygularımı belli etmek bu kadar zorken, lütfen beni sonuna kadar dinle"
Sadece başını salladı Elif, zaten her şey ortadaydı artık, hisler sadece lisan ile söylenmiyordu, Göz göze gelmemek için sık sık kaçırdığı gözleri Muratın, duygularını anlatır şekildeydi...

"seni gördüğüm gün kalbime bir ağrı sağlanmıştı zaten, numaranı almamamın, sana soru sormamamın nedeni ise, o an herşeyi Rabbine bırakmış senin gibi bende Rabbimize bıraktım. Sonrasında senin evinde karşılaşınca afalladım,ve nasıl oldu anlamadım pek ama bir şekilde hayatıma dahil oldun, belli edemedim tabi hislerimi, daha doğrusu bu içimdeki duygunun adını koyalı çok olmadı ama şunu söyleyebilirim ki Elif, boğazıma dolansada diyeceklerim, ben seni sevmeye talibim, yanında olmaya, eğer istemesen bile, kalbini bana açmasan bile ben seni kalbim'de ev sahibi kılmaya talibim "

Elifin gözleri dolarken, karşısındaki adamın onu bu denli sevdiğini asla tahmin etmiyordu, gerçi dosdoğru bir adamdı Murat, sevecekse'de sevginin'de yüreğinde hakkını verirdi elbet...

Odada tekrar bir sessizlik karşıladığın da ikisini, Elif dolan gözleri ile bakıyordu odanın bir köşesine, Murat ise itirafın verdiği rahatmalamadan ziyade bu sessizliğin tedirginliği sarmıştı içini.

Yıllarca hiç kimsesi olmayan genç kız,
İlk defa yüreklerde yer edinmei öğreniyordu. Öylesine yaşadığı hayatı ilk defa bu kadar anlam bahşediyordu. Biraz sonra kendini toparlayıp konuştu,

"Murat ne diyeceğimi bilemiyorum,
Sana gönlümde yerin yok diyemem elbet,"

Muratın duyduğu cümlenin şaşkınlığı ile havalandı kaşları, ne yani hislerinin bir karşılığı varmıydı, normalde dik ve sert duruşundan taviz vermeyen, ve mesleğinin ağırlığı ile yorulan murat, şuan tüm saf duygularıyla karşısındaki genç kızın tek bir olumlu cümlesini bekliyordu.
Yanlış anlamayın onu sevmesini beklemiyordu açıkçası, tek istediği artık adını koyduğu bu duyguyu, ona bu hisleri yaşatan ile paylaşmaktı.
Çünkü hiç sevilmediğini zanneden Elif'i bu fani dünyada o yeni yeni öğrensede çok seven biri vardı, hakkıyla seven...

"ama! bu kelimeyi ne kadar söylemeyi istemesemde ama, ben seni böyle bir yükün altına sokamam. Hiç hissetmediğim duyguları hissediyorum bugünlerde sayende, lakin görünüşe göre çok da sürmeyecek ömrümü hesaba katınca bu rüya'dan uyanmam hızlı oluyor. Belki son haftalarını yada şansı varsa aylarını yaşayan ben üzgünüm ama senin hislerini eskitemem, sen çok iyi bir insansın Murat, bu çağın kirliliği bulaşmamış sana. Daha ilk karşılaştığımız gün bana "geçekten nasılsın?" dediğinde daha önce hiç böyle yürekten biri ile karşılaşmadığımı farketmiştim, o günü hatırlıyorum 'da ne kadar sabırla dinlemiştin beni...
Hayatımı anlattığım ilk kişiydin, sana hayatımı anlatmışken, ölümümü gösteremem! "
Gerçeklik bir tokat gibi çarpmıştı ikisine'de.

" keşke, keşke daha önce bulsaydım seni, o zaman daha çok yanında olur, belki hastalığın bu kadar ilerlemeden seni kurtarabilirdim. "
Acıyla tebessüm etti genç kız, geçmişi için yakınan adama,

"kader Murat, kader. Demekki yolumuzun o gece karşılaşması gerekiyormuş, ve o gece karşılaştık.
Evet belki çok güzel bir hayat yaşamadım, ama sizin sayenizde, sevildiğimi bilerek ölücem"

Hızla ayağa fırladı genç adam, bu ani hareketi genç kızında bakışlarını ellerinden çekip ona yöneltmesine sebep olmuştu.
Anlamıyordu Murat, karşısında onun için çırpınan adama nasıl bu kadar rahat öleceğini söylüyordu.
Canı acıyordu Muratın, ölüm kelimesi her geçtiğinde kalbi sıkışıyor, dönülmez bir boşluğa giriyordu sanki.

"yapma Elif, ben iyileşmen için her yolu denemeye hazırken, en azından benim için ölümü bu kadar yakıştırma kendine"

"baksana Murat daha kelimesini bile kaldıramadığımız gerçek, günü gelip kapımıza dayandığında ne yapacağız?"

" O günün gelmemesi için çabalayacağız, ama bunu birlikte yapacağız. Tabiki Allahın hükmüne karşı gelmeyeceğiz, isyan etmeyeceğiz
Ama bu kadar 'da kabullenmeyeceğiz Elif. "

" hayır Murat! Ben sana böyle bir yük yükleyemem, seni kendimden uzak tutacağım, ve bunu senin için yapacağım."
Murat sinirle konuştu, o kadar Anlatmıştı Elife sevdasını hala nasıl kendisinden vazgeçmesini bekleyebilirdi?

"ne Yük'ü Elif, anlamıyor musun açık açık yanında olacağım diyorum, acını paylaşacağım diyorum, açıkça seni sevdiğimi söylüyorum..."

Elifin kalbi bağımsızlığını ilan etmiş gibi çarparken, yüzünde oluşan tebessüm acıları unutturur cinsteydi.

"anlaşılan biz sabaha kadar'da bunu konuşsak bir arpa boyu ilerleyemeyeceğiz.
ama şunu açıkça belirteyim Murat, ben Allah ın razı gelmediği bir ilişki içerisine giremem, evet ikimizde birbirimize hislerimizi açıkça belli ettik. Ama bu yaşıma kadar Harama bulamamışken,bu saatten sonrada günah işleyemem."

" Seni anlıyorum Elif, ve senden sadece beni samimi bir şekilde sevmen dışında bir talebim'de yok.
Erkeklerle konuşmadığını hatta kafanı kaldırıp bakmaktan bile haya ettiğini biliyorum. Ve bu konuda sana son derece saygı duyuyorum. Bugünden sonra yanında olsam bile çizgiyi hiç aşmayacağım, ve emin ol helal dairesinden asla çıkmayacağım.
Hatta istemezsen karşına bile çıkmayacağım. Ama şunu bil ki, iyi olman için çabalayacağım.senden vazgeçmeyeceğim"

"teşekkür ederim Murat, beni bu kadar iyi anlayıp, tercihlerime bu denli saygı duyduğun için teşekkür ederim..."

"peki ya, Allah nasip eder'de sen bu hastalıktan kurtulursan, o zaman helal daire içerisinde bir şansımız olur mu?"

Kapının açılmasıyla Zehra elinde poşetlerle içeri girmiş, arkadaşlarının yüz ifadelerinden bir şeyler sezmeye çalışıyordu. Sırf rahatsız etmemek için hastaneyi üç kez turlamıştı.
Murat sorduğu sorunun cevabını beklerken, Elif ise sadece tebessüm etmişti. Hem gelecek hakkında konuşup Muratı ümitlendirmek istememişti, hemde açıkçası bu konuştukları bile Elife fazla gelmişken bu soruyu cevaplamaya utanmıştı.
Ama samimi gülümsemesi, ve az önce belli ettiği hisleri sorunun cevabını oluşturur nitelikteydi.

Muratın meraklı bakışlarını hissettiğinde sadece bir kelime döküldü dudaklarından,

"nasip..."

MÜDDESSİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin