"evim evim güzel evim"
Bol sohbetli bir yemeğin ardından Zehra ben ve kucağımda ki ciklet birlikte salonda oturuyorduk.
"resmen evleniyorsun yani bir kaç ay içerisinde""evett sen şimdiden ne giyeceğini düşünmeye başla arkadaşım"
"Ben,"
Dedim bir anda durularak
"belki katılamam.""ne demek katılamam?"
Zehra yattığı koltukta oturur pozisyona gelmişti.
Böyle güzel bir anı bozmak istemiyordum ama bir kaç ay sonra ne olacağım belli değildi.
Zehrayı heveslendirmek'de istemiyordum."Zehra ne kadar yok gibi davransakta çok az zamanım var, tabiki seni en mutlu gününde yalnız bırakmak istemiyorum.
Ama yarına çıkacağım bile belli değilken, her an gözlerimi hastanede açabilecekken, yada belki açamayacakken hayallerinin içine beni koyup, günü geldiğinde kaybetmeni istemiyorum. ""öyle bir şey olmayacak Elif, çünkü sen düğünümde en yakın arkadaşım olarak yanımda olacaksın.
Hem gelinliğimi birlikte seçicez, davetiyelerimi burada birlikte süsleyeceğiz, annemin zamanında al al dediği ama benim bir çay kaşığı bile almadığım çeyizimi düzeceğiz.
Ben bu hayallerde sen yanımdasın diye bu kadar güçlüyüm Elif,
Lütfen böyle düşünüp kendini'de benide üzme.
Seninle kurduğum hayalleri sensiz yaşayacak kadar güçlü değilim,
Seni kaybedecek kadar güçlü değilim... "
Zehra yanıma gelip bana sarıldığında
İnce ince akıyordu yaşlar gözümden.
Allahım lütfen arkadaşımın mutluluğuna ortak olmama izin ver...
Zehrayı en çok ihtiyacım olduğu zamanlarda karşıma çıkardın, onun 'da bana ihtiyacı varken yanında olmamı nasip et."ayy yine duygusala bağladık"
Zehra geri çekildiğinde gülümseyerek yaşlarını siliyordu.
"ne zaman işe başlayacaksın?""yarın başlarım, zaten dosyalar yığılmıştır şimdi bir kaç gün daha gitmezsem ekip arkadaşlarım gelip evi basabilirler"
"seni kimse zorla bir yere götüremez biliyorsun arkadaşım, hepsine dava açarım"
"yess be herkesin senin gibi bir arkadaşa ihtiyacı var Elif haberin olsun"
"asıl herkesin senin gibi bir arkadaşa ihtiyacı var, resmen tüm hayatım değişti senden sonra. İyiki geldin Zehra,sayende artık yalnız değilim"
Zehra oturduğu yerden kalkıp gözlerini ovuşturmaya başladı
"ayy bu kız beni ağlatmak için uğraşıyor"Ben gülümserken ciklette meraklı gözler ile bize bakıyordu.
"bu arada annemin sana çoook selamı var, yakın zamanda bizim eve bekliyor.Hatta artık dava bakmayacağın için izin zamanımda gelebileceğimizi söyledim"
İştee konu açılmışken hemen söylemem gerekiyordu.
"şeyy Zehra benim sana söylemem gereken bir şey....""dava aldın değilmi?"
Zehra karşıma oturup ellerini Göğsünün üzerinde bağlamış bana bakıyordu.
Zaten hiç yerinde durmadığı için odanın içinde sürekli geziyor, özellikle şu bakışı ile kendimi sorgu odasında gibi hissetmemi sağlıyordu."Aslında.. Dava almadım, önceden almıştım ve haftaya duruşmam var hem seninde bildiğin bir dava"
Hatırlamaya çalışarak gözlerini kıstı,
Az sonra rahatlamış bir şekilde kaşlarını havaya kaldırdı."haa şu otopark kavgası, ben bakmıştım dosyaya ondan bahsediyorsun değilmi?
Bende başka Bir şey sandım canım"
Ahh keşke o dava diyebilseydim."yok Zehra o dava değil"
Mahkeme salonlarında duvarları inleten ben şu an resmen Zehranın karşısında dilimi yutmuştum."hadi Elif çatlatma'da söyle bir şey yapacak halim yok ya sonuçta sen özgür bir bireysin"
Dediklerinde ciddi olmadığına o kadar emindimki
Derin bir nefes alarak tek nefeste anlattım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜDDESSİR
Dobrodružné"Daha dünün yorgunluğunu atamadan bugün oluyor, ve emin olun endişemiz yarın... Oysaki zamanı yaratanı, imtihanlar verip, nasipler göndereni hiç zikretmiyor kalbimiz.. Bizi yokdan var edeni, duâ'larımıza icabet edeni, imtihanlarla sınayıp, mükafatl...