~25~

1K 96 6
                                    

Görsel Elif ve Ciklet ✨

Yazarın ağzından :

"oturabilirmiyim?"

Adam kafasını salladığında Elif mesafeye dikkat ederek oturmuştu yanına.
Meraklı gözlerle incelediği adam, geçen günlerde görüp takdir ettiği dik ve kendinden emin duruşunu kaybetmiş, yerine bir enkaz bırakmıştı sanki.

Elifin ona anlamaya çalışır şekilde baktığını farkeden adam doğrulup derin bir nefes alarak anlatmaya başladı,

"Bundan tam 24 sene önce karım markete giderken karşı kaldırımdan okula giden küçük bir çocuk görüyor,
Elini karnına koyup daha o zamanlar 5 aylık olan kızımızın geleceği geçerken gözlerinin önünden, karşı kaldırımdaki çocuğun iki adam tarafından bayıltıldığını farkediyor,
Olayları anlamaya çalışıyor,çocuğun kaçırıldığını farkedince, o tarafa doğru koşuyor ama nafile..."

Bir müddet durup tekrar nefes alarak anlatmaya devam etti, Elif ise pür dikkat yanındaki adamı dinliyordu.

"adamlar çocuğu kaçırmış, karım ise hamile olduğu için yetişememiş.
Gerçi hamile olmasam yetiştirdim, kurtarırdım çocuğu diye senelerdir kendinde kızar ama, iki tane adam ile baş etmesi zaten küçük bedeni için pek de olağan bir durum değildi, inatçıdır yinede benim karım hırslıdır, yardım eder herkese, koşturur sürekli. Çocuğu kurtaramadı ama peşini'de bırakmadı tabi.
Onlar giderken plakayı görmüş, çizimi'de iyiydi. Plaka, robot resim, kameralar, ne varsa aylarca araştırdı.
Tabi bu süre zarfında biz onları bulamadık ama onlar bizi buldu.
Evimize gelen tehtid mektupları, tek kullanımlık telefonlardan aramalar,
Karım üstlerine gittikçe onlar daha çok sinirlendi, karımın doğumuna bir hafta kala çocuk bulundu, herkes mutlu, eşim bir çocuğun kurtulmasına vesile olduğu için havalara uçuyor.
Sonrasında doğum oldu. dünyalar güzeli bir kızımız oldu, daha bir kere görmüştük ki bir rahatsızlığı olduğunu söyleyerek götürdü hemşireler "

Adam sustuğunda Elif hikayenin devamını duymak için sabırsızlanıyordu, lakin dinlenmesine müsaade etti bir süre,

" sonra geri getirdiler değilmi, bebekler'de genelde küçük rahatsızlıklar oluyor diye duymuştum."
Kızın saflığı hakkında acı bir tebessüm oturdu adamın yüzüne

"bir daha getirmediler malesef, pislik herifler kızımızı kaçırdılar birde çiçek gönderip not bırakmışlar üzerinde
"sen benden bir çocuk, ben senden bir çocuk... " yazıyordu. Günlerce, aylarca,yıllarca ağladı karım.
Üzüntüden harap olmuştuk.
O çocuğu kurtarmıştık ama ne yaptıysak kendi çocuğumuzu kurtaramadık. Adamlara karşı olduğumuzda elimize hiç bir şey geçmedi, bakmadığımız yer kalmadı.
Ama bulamadık, kızımızı sadece bir kere gördük. O zamanlar bir yandan Babam'dan kalan dükkanda çalışırken bir yandan 'da hukuk okumaya başladım. Aslında bunun bir faydası olacakmı emin değildim ama bir umut elim kolum etrafa uzanır diye düşündüm. Belki o zaman kızımı bulabilirim diye düşündüm.

Yıllar geçti adamlar yok oldu, bir daha ne yüzlerini gören birini bulabildim nede bir delil, sonra karşıma Ziya pisliği çıktı, bu adamdı, kızımı kaçıran adam bu adamdı.
Yıllar geçsede üstünden karım içinde yanan ateş ile gözünden tanışmıştı adamı. Tabi o bizi çoktan unutmuştu.
O bizim ve bizim gibilerin hayatlarından bir parça koparırken, bizi hafızasında bile tutamayacak kadar acizdi. Senelerdir karşılarında hiç birşey yapamamıştım, belki onların safından gibi görünürsem çocukları bulabilirim diye düşündüm, kızımı bulabilirim. Sonrada kökden kazıyacaktım bu pislikleri"

Elif duydukları karşısında şoka uğramış, ne diyeceği hakkında hiç bir fikri yoktu. Tamam bir bağlantı kuruyordu aralarında ama böyle bir olay asla aklından bile geçmemişti.
Adam bakışalarını yerden çekip Elifin gözlerine sabitledi

"ama dün herşey bitti, ziya denen it hapse girdi, çocuklar kurtuldu, ama benim kızım hala kayıp, benim kızım yaşıyormu o bile belli değil, son bir şansım vardı, oda bitti. Kızım artık öldü..."

Elifin yanaklarından süzülen yaşlara Kenanınkiler eşlik ediyordu.
Artık lisanı yetmiyordu Elifin, iyi bir şey yapmıştı Elif çocukları kurtarmıştı. Ama bu olay kalbine öyle bir ateş düşürmüştü ki olduğu yere çakılmış gibiydi
Yaklaşık beş dakikanın sonunda Elif ellerini yüzünden çekerek baktı adama, adam ise sadece yere bakıyordu.

" ne yapacağız? bir şey yapalım! sizin kızınızıda buluruz. Merak etmeyin ölmemiştir, yaşıyordur ben inanıyorum yaşıyordur"

İnanıyordu Elif, her zaman olduğu gibi bu seferde inanıyordu ama bu iş sadece inanmak ile çözülecek gibi değildi. Usulca kalktı adam Elifin yanından,

"herşey bitti Avukat hanım, bu arada seni tebrik ederim dünki savunmam takdire şayan'dı. başka şartlarda, başka bir yerde karşılaşsaydık seni büroma almak için bir sürü teklif sunardım, ama bu saatten sonra hiç bir şeyin önemi de yok zaten"

Adam Elifin yanından kalktığında arkasından genç kız 'da kalkmak istemişti.
Ama ayağa kalktığı anda hissettiği acı ile inledi. Adam duyduğu ses ile arkasını döndüğünde, Elifin bünyesi duyduğu şeylerin ağırlığına dayanamamış,bir adım bile atamadan bayılmıştı.

.................
Sesim o güne kadar hiç bu kadar yüksek çıkmamıştı,
Daha dün kendine yenilen ben,
Bu gün devlet devirirdim...

"bana neden sahip çıkmadın baba!"
Haykırışlarım apartmanı inletirken, evimin mahkeme duvarları ilk kez bu kadar ağır bir dava görüyordu...

"beni sokağa attınız, sokağa!
Ben öldüm baba, böbreğimi aldılar benim.
Ben daha bebektim ya"
Sesimin titremesi konuşmama engel olurken inatla daha çok bağardım.

" annesine muhtaç bir bebek, babasının korumasına muhtaç bir bebek, bir yuvaya muhtaçtım...
Günlerce sürünmüşüm yağmurda çamurda, o karakol, bu yetimhane."

"Ya bana hiç bir çıkış yolu bırakmadınız, beni aramadınız, sormadınız, merak etmediniz.
Belki de o gün çöpte öleyim istediniz,
Ama Bak baba yaşıyorum..."

" Ben Avukat Elif Güner,
Sizden miras kalmayan soyadımın haklı gururunu yaşıyorum."
Konuşmalarım o kadar hiddetliydi ki hiç bu kadar çetin bir savunma yapmamıştım daha önce, hiç bu kadar çok kanıtım olmamıştı çünkü.

"Ağzımdan kelimeler dökülürken, gözyaşlarım yağmur gibiydi,gözlerim ateş ederken etrafa sözlerim hedefini ıskalamıyordu...
Yıllar boyu tüm zorluklara göğüs geren ben, bu gün bana o zorlukları yaşatanların karşısındayım,ve bugün konu kendi haklarımı aramaksa şayet, ben Bir avukat olarak bunu sonuna kadar yerine getirecektim "

"sizin suçunuz!"
Hasta bedenim acı içindeyken hala
dimdiktim.

"bebeklere bakamıyorum ben ya, kahrımdan ölecek gibi oluyorum.
Ailem en fazla ne kadar kötü olabilir diye kendimi avuturken, şu kadarcık bebeği sokağa atanlar nasıl insan olabilir diyorum her defasında."

"Ben ölüyorum baba, belki bundan 24 sene önce çöp kutusunda değil ama bu gün 24 sene sonra burada ölüyorum..."

MÜDDESSİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin