~21~

1K 93 24
                                    

"senin ziya denen adamın elinden kaçtığını ve bu hastaneye sığınmak için geldiğini biliyoruz ablacım, sen bir şekilde kaçıp,doğru olanı yapmışsın. Ama malesef senin kadar şanslı olmayan bir sürü arkadaşın var
Bizim onlarıda kurtarmamız gerekiyor, tabiki senin yardımın ile "

Çocuk inanmaz bir şekilde konuştu.
"Hiç bir şey yapamazsınız, o adam asla yakalanmaz, buraya geldiğiniz için konuştuğumu zannedip benide öldürecek"
Panikle ayağa kalktığı sırada bende ayağa kalkıp omzunu sıkarak sakinleştirmek adına konuştum.

"bak ablacım, buraya geldiğimizden kimsenin haberi yok, biz sadece sizi kurtarmaya çalışıyoruz, sana açık konuşayım bu hafta içinde bu ziya denilen itin duruşması var, ve ben sizlerin avukatı olarak orada bulunacağım. Elimizde bir sürü suçlama ve ifade olmasına rağmen henüz somut bir delile ulaşamadık.
Bu yüzden sen son şansımızsın.
Bize bildiğin herşeyi anlat, anlat ki sana yardımcı olalım, anlat ki hayatının devamını burada geçirmek zorunda kalma. "

Dediklerim çocuğun bir kulağından giriyor, bir kulağından çıkıyor gibiydi. Yaşadığı şeylerin ağırlığı üstüne çökmüş, Bırakın insanlara güvenmeyi, hayata olan güveni bile yok olmuştu. Haklıydı tabi
Çocukları daha küçücük yaşlarda acaba neler yaşamaya mahküm ediyorlardı.

"bak abla! Bu adam beni beş sene yanında tuttu, her gün dövdü,her gün sövdü. Ya bu adam! Benim en yakın arkadaşımı öldürdü..."
Son duyduğum cümle ile Zehraya baktığımda ikimizin de bunu beklemediği çok açıktı.

"ne demek öldürdü? Nasıl oldu bu olay?"
Çocuk kafsını önüne eğdiğinde Zehra tekrar konuşmaya başladı

"Bak ablacım korktuğunu ve umudunu kaybettiğini anlıyorum ama inan bana ağzından çıkan en ufak bir kelime bir sürü çocuğun kurulmasına sebeb olabilir, o çocukların senin veya arkadaşının kaderini yaşamaması için konuşmalısın "

Zehranın dediklerinden sonra çocuğun gözlerinde acı ile karışık kararsızlılığı görebiliyordum.
Zor olmalıydı onun için tabiki, yaşadıkları, yada tehtidler o kadar ağır olmalıydı ki kendini bu kliniğe kapatıp yakalanmamak için herkesi akıl sağlığının bozuk olduğuna inandırmıştı.
Derin bir nefes alıp ilk Zehraya sonra bana baktı, gözleri bende kilitlendiğinde sakince konuşmaya başladı.

"bakın ben bundan yedi sene önce yani on yaşında iken okula gidiyordum. Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde bu adam beni kaçırdı. Tam beş sene yanında tuttu, ona alışıp yaptığı pisliklere göz yumacağımı sandı. Ama ben hiç bir şeyi unutmadım, beni başka şehirlerde sokak sokak dilendirmesini 'de unutmadım, sırf daha fazla para versinler diye kollarımı kırmasını, arkadaşımı sırf hırsızlık yapmak istemediği için sokaklarda yatırdığı günleri yine vazgeçmeyince onu nasıl gözünü bile kırpmadan öldürdüğünü' de hatırlıyorum... "
Sakin kalmaya çalışsamda acısı gözlerimin dolmasına sebep oluyordu.

"bak ablacım yaşadığın şeyler için inan çok üzgünüz, ve bu anlattıkların sadece bir kısmı ama sağlam deliller ve senin tanıklığını sunabilirsek emin ol kurtulabilirsin, sen ve senin gibi onlarca çocuk."

"Ben nasıl yardım edeyim, herkes beni deli sanıyor, kimse benim tanıklığıma güvenmez, yalan söylüyorum zannederler"

"onu biz halledicez, bize anlattıklarını doktoruna 'da anlatırsan korkmaman için seni polis gözetiminde mahkemeye çıkartabiliriz.
Bak sana söz veriyorum dünyada yaptığım son şey bile olsa seni ve diğer mağdur çocukları kurtaracağım"

Biraz daha konuşmamızın sonunda çocuk yardım teklifimizi kabul etmiş, içindeki Umut gözlerinden görülebilecek kadar yeşermişti.
Sonrasında hemen doktoru ile bir görüşme ayarlamıştık.
Bu çocuk dediğim gibi tek şansımızdı.
Eğer rahatsız olmadığını kanıtlayabilirsem, vücudundaki darp izleriyle birlikte Bir çok şeyi kanıtlayabilirdim. Eğer ölen arkadaşının hakkında bir şeyler bulabilirsek o zaman bu ziya denen adamın kurtulma şansı yüzde sıfırdı.
İçimden bir ses bu çocuğun bize kapılar açacağını söylüyordu.
Onları topladıkları yeri bulabilirsem
Herkesi kurtarabilirdik.

MÜDDESSİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin