Uğur u tekrardan kliniğe bırakmış, bizde verdiği adrese doğru yola koyulmuştuk.
Murat arabayı sürerken arka koltukta istemesemde diyeceklerini bekliyordum.
Elimdeki dosyayı Zehraya vermiştim o incelerken murat konuşamaya başladı."vücudunda sayısız darp izi olmasından ziyade ellerinde kollarında ve bacağında kırıklar var"
Duyduğum şey ile gözlerimi sıkıca kapattım. Daha az önce gözümün önünde bana duygulu gözlerle bakan o çocuğun, neler yaşadığını düşünmek bile istemiyordum."şerefsiz herif! Kim bilir canı nasıl acımıştır? Peki ya diğer çocuklar?
Düşünmek bile istemiyorum"
Zehra düşüncelerini dışa vurmaya karar verdiğinde, ben ise içime atmayı seçmiştim.Sessiz kalmam dikkatlerini çekmiş olacakki Zehra kafasını çevirerek murat ise aynadan bana bakmıştı.
Elimi iyiyim dercesine salladım"iyiyim sadece düşünüyorum"
Yaklaşık yarım saatlik bir yolumuz vardı. Ve gittiğimiz yerde ne bulacağımızı hiç bilmiyorduk.
Uğurun hatırladığı bu adres iki yıl öncesine aitti, ve dediğine göre çok sık yer değiştiryorlarmış, en ufak bir göze batma olayında taşındıkları için bu zamana kadar hiç farkedilmemişler.Ben düşüncelerimle boğuşurken daralan nefesim ile camı açıp yavaş yavaş nefes almaya başladım.
Kafamı arkaya yaslayarak elimi alnıma koydum.
Allahım ne olur bir ipucu bulalım ve bu adamın soyunu kökten kazıyalım,
Ne olur...Biraz sonra iki katlı gayet lüks bir dairenin önünde durmuştuk.
Kafa karışıklığı ile baktım eve, ben buradan ziyade geçen gittiğim yer gibi bir yer beklediğim için büyük bir şaşkınlığa uğramıştım.
Ama ev seçimleri çok mantıklı olmuştu, açıkçası bende dışarıdan bakınca böyle bir evde çocukları kaçıracaklarını düşünmezdim.Kararan hava Dikkatleri üzerimize çekmememize sebep olurken böyle bir yerin heryerinde kamera olduğunu bilmemek aptallık olurdu.
Etrafa bakındığımda sokağın gereğinden fazla sakin olduğu gördüm. Arama kararımız olduğu için rahat bir şekilde girebiliyorduk içeri ama olay yeri inceleme gelene kadar dikkatli olmamız gerekiyordu.Evin önüne geldiğimizde Zehra karakoldan aldığımız eldivenlerini giyerken bende elimi cebime attım ama eldivenim cebimde yoktu üstümde aramaya başladığımda nereye koyduğumu hiç hatırlamıyordum.
"boşuna arama Elif, masanın üzerinde unutmuşsun ben aldım"
Murat eldivenleri cebinden çıkarttığında mahçup bir gülümseme ile aldım elinden."teşekkür ederim, dalgınlıktan unutmuşum"
Eldivenleri giydiğimde gözüm bahçedeki kameraları arıyordu.
Zehra da nereye baktığımı görünce kamera aradığımı farkederek konuştu."merak etme Elif kameralar çalışmıyor, biz gelmeden önce evin elektrik sistemi her türlü tedbir açısından devre dışı bırakıldı.
Ayrıyeten bir sokak ötede ekip bekliyor, en ufak bir olayda intikal edecekler
Olumlu anlamda kafamı salladığımda
Murat çoktan bir elindeki bir aletle evin kapısını açmıştı.
Önden ilerlediğinde silahını çıkartmış evi arıyordu. Zehra beni önüne çektiğinde silahını çıkartıp arkadan bizi kolluyordu. Güvende olmam için beni aralarına almışlar ikiside bir eliyle beni kolluyordu. Gitmem gereken yerleri işaret ediyorlardı.Evin içinden uzun süredir kullanılmadığı belliydi, burada bir ipucu bulamayacağımızın düşüncesi bile beni yıkmaya yeterken, bu düşünceyi asla aklıma getirmemeye çalışıyordum.
Yavaş adımlarla salona girdiğimizde gözümle etrafı taradım. Burası 'da temiz gözüküyordu. Hatta uzun süredir kullanılmayan bu evin duvardaki çerçevelerinden, burada mutlu bir aile yaşıyor diyebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜDDESSİR
Adventure"Daha dünün yorgunluğunu atamadan bugün oluyor, ve emin olun endişemiz yarın... Oysaki zamanı yaratanı, imtihanlar verip, nasipler göndereni hiç zikretmiyor kalbimiz.. Bizi yokdan var edeni, duâ'larımıza icabet edeni, imtihanlarla sınayıp, mükafatl...