Ünlenmiş Aşk 💫❤️‍🩹🧡

11.Bölüm(Işıklar Parlıyor)

Karşınızdaaaaaaaaa
.
.
Ben wohooo Kshxlcjsldhxldhmsjdh

Nasılsınız?
İyisiniz inşallah?
Neyse çok uzun birşey yazmicam koşun bölüme hadi hadi hızlı geçişler oluyor kusura bakmayın. Geriye dönüşler olacak hikayeyi tam oturtunca.

İyi okumalar.

...

Bölüm şarkısı: Ezhel~İmkansızım

...

✨

Işıklarınızı söndürmeyin onlar hep parlasın.
Benimkiler sönmek üzere bu yüzden parlatıcak gücü arıyorum.
Hayat insanı hep başka yerlere çekiyor gitmek istediğimizin aksine.
Düşüncelerimiz ise asla susmuyor.
Ben Anka Altınışık. Yokluğun ortasına varlık olarak doğmak istiyorum. Aslında kim olduğumu herkese göstermek istiyorum.

Ben,

Türk Milli İstihbarat Teşkilatından Anka Altınışık.

Gençlik dönemim yıkımlarla dolu geçti ama ben yine de kendimi bırakmadım. Şuan ise burdayım. MİT'in İstanbul başkanlığında. Beklenen hiç bir zaman gelmiyor mu? Siz gidin. Ben beklediğim geleceğe kendim koştum.

Zaferin tadı hiç olmadığı kadar güzeldi.

Ağır adımlarla merdivenlerden çıktım. Ekibimin başkanının odasına ilerledim. İlk görevimiz için toplantı ve planlama yapacaktık. Artık harekete geçme zamanıydı.

🤍

Akşamki davate hazırlanıyordum. Çok tanınan ve ünlü olan insanlar olacaktı. Genç bir oyuncu olmama rağmen büyük iş adamlarıyla ve ünlülerle olan davete davet edilmemin sebebi oldukça başarılı bir kariyer yapmış olmamdı. Akşam 20.00'da davet başlayacak ve 00.00'da bitmesi planlanıyordu. Şuan saat 19.15'ti ve yola çıkma vaktiydi.

🖤

Tamamen hazır görünüyordum. Bir bilgisayar mühendisi olmama rağmen saha görevi almıştım. Saha üstüne de eğitilmiştim çünkü. Üstümdeki mavimsi su yeşilimsi parlak elbiseye baktım. Şık ve güzeldi. Altına spor ayakkabı giymiştim rahat hareket etmek için. Hedef önemli bir davette olacaktı. Kimseye farkettirmeden almamız gerekiyordu.

🖤

Etrafı gözlüyordum. Kimlik değişikliği sonucu buraya girebilmiştim. Etraf dolu sayılabilirdi. Saat epey ilerlemişti. Hedefin saat 22.00 sularında ortaya çıkması bekleniyordu. Operasyon ise 00.00'da tamamlanmak zorundaydı. Bir sürü tanıdık yüz vardı. Acaba aralarında bir mafya olduğunu biliyorlar mıydı? Biliyorlarsa başları derde girebilirdi. Kulaklıktan gelen Bora'nın sesine kulak verdim.

"Pişt piskopat etraf temiz geliyorum yanına," Borayla ilk görevimizdi ama biz eğitimde tanışmıştık. Kısa sürede de olsa dostluğumuz ilerlemiş kardeşlik gibi bir şeye dönüşmüştü.

"Tamam hançer dikkatli ol farkedilme." dedim.

"Arkana bak o zaman." diyince arkamı döndüm. Ne ara ulaşmıştı yanıma.

"İyi, hızlısın." hızlıydı.

"Biliyorum tabi sen birşey bulabildin mi?" hala bir işe rastlayamamıştım. Bu işin kötü yanıydı çünkü saat artık on buçuğu geçiyordu.

"Hayır, etraf hala çok temiz." sıkıntıyla kafasını salladı.

"Arzu sende ne var ne yok?" diyerek kulaklığa hitaben konuştu.