18.Bölüm(Böğürtlen Çayı)

23 5 0
                                    

Ya yine mi ben gelmişim???

Sizi çok tutmadan ufak birşey söylemek istiyorum.
okuyan var ama oy veren yok yada yorum yapan...
Hey okur! evet sen sen! bir oy bırakmak ister misin? yada yorum atmak? (😊🗡️)

çabuk bölüme sizi kovuyorum evet!

...

BÖLÜM ŞARKISI: Nadir~KANSU&balG

...

Uçak iniş yapmıştı ve üsse gidiyorduk hep birlikte. Dinlenmek yoktu. Borayı merak etmiştim. İki ayak üstüne düşüceğini biliyordum ama ne olacağı belli olmazdı. Eren ise en son konuştuğumuz şeylerden sonra iyice açılmıştı. Ateş ona kızıp duruyordu.

Su gibi dilinin kemiği yoktu Eren'in.

Eren'e kızıyordum çünkü resmen Ateş'e yürüyordu!

Ayıp be!

Ben varım ben!

Hoop kardeşim!

Üsse vardığımızda başkan dik dik Reyhan'a bakıyordu. Borayı uçaktan attığı için olabilirdi. Reyhan ise ilgilenmiyordu, çok keyifliydi. Ben ise birazdan sinir küpüne döneceğine üzülüyordum. Bora'nın kanı ona iyice kaynardı ve ayrıca iyiyim geliyorum diye mesaj atmıştı.

"Evet arkadaşlar hala dosyaları kimin aldığını bulamadık. Bir ekip daha bunu araştırmaya başladı. Elimizi çabuk tutmazsak iş bize uzanabilir."  Başkan haklıydı.

Konuşmalara devam ederken birinin sesi bizi böldü.

Bora...

"Sellaaamün aleyküm gençler!" Aşırı enerjik duruyordu. Kolunda bir sargı vardı. Ah bu bizim için kötüydü.

"Hayırdır ben iki ayak üstüne düşersin diye düşünmüştüm kolun sargıda?" dediğim an sırıttı.

"Hafif ağrısı var, iyileşmesi için sargıya aldılar çok oynatamıyorum eklemleri ama anısı çok güzel hiç çıkmasa ya bu sargı." Reyhan'a göz kırptı. Reyhan, başkan burda olduğu için hiç birşey yapamıyordu ama yine cinleri tepesine çıkmıştı.

Bence oda üstündeki ilgiden hoşlanmıştı ama neyse!

Bunu Reyhan'a da söylersen sevinirim Anka!

"Neyse arkadaşlar hepinizin kafası ayrı yerde zaten bugünlük bu kadar yeter çıkabilirsiniz." bugüne kadar Başkan'a denk gelen en salak takım olabilirdik. Adam sanki her dakika sabır çekiyordu. Bilmediği birşey vardı. Anka Altınışık pes etmezdi en iyisi olana kadar.

Güneş gibi, batmaktan korkmuyordum doğmaktan vazgeçmiyordum.

Çıkmıştık ve içecek alıp sahile geçicektik.

O sahil...

Herkesin kahve almasına karşın bizim, yani Su, Reyhan ve benim böğürtlen çayı almış olmamız garip gelmişti insanlara.

Neee bu bizim geleneksel çayımız!

Sahilde oturuyorduk. Denizi izlemek huzur vericiydi.

"Anka." Su'nun seslenmesi ile ona döndüm.

"Efendim Su." dedim.

"Bir saattir sana sesleniyoruz Reyhanla, bizimkiler kalktılar biraz dolaşıp geliceklermiş." pardon?

Bizimkiler mi?!

"Bizimkiler?" aslında kelime hoşuma gitmişti.

"E sen Ateşi seviyorsun zaten, Bora Reyhan'ı seviyor..." Ee bizimkiler dedin kızım, Eren?

Ünlenmiş Aşk 💫❤️‍🩹🧡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin