46.Bölüm(Güne uyanış)

14 2 0
                                    

Yeni bölümden selamlarrrr.
Nasılsınız?
Bölümleri hızlı hızlı atmayı özledim:')
Yoğunum biraz :)
Beni anlayışla karşılayacağınızı biliyorum. (Amin inşallah kdjdjhdh.)Hadi Hadi çok beklemeyin de bölüme geçin hemen.

İYİ OKUMALAR CANLARIMMM💖

....

BÖLÜM ŞARKISI: Kül~Cem Adrian

İyi dinlemeler.

...

Bir kaç gün geçmişti. Bu bir kaç gündür görevler hariç kimseyle görüşememiştik adam gibi. 8 Şubattaydık. Akşam vaktiydi. Yağmur yağıyordu ve kendimi dışarı atmıştım. Siyah kabanım beni ısıtmaya yetiyordu. Gerçi ısınasım yoktu. Üşümeyi seviyordum. Üşüyemediğimde bir gerçek doğrusu. Dayanıklılık meselesi. Düşünüyordum şuan. Temiz hava alıyordum. Toprak kokusu vardı etrafta.

Sanırım bazı şeyleri yanlış yapmıştım. Ölümüne korumak istediklerim başkalarını koruduklarını sandıkları silahla sırtımdan vurdular.

Fakat bilmiyor o.

O kullandığı yalan bilgiler ile kendini yükselteceğini sanmıştı. Fakat bir gün yanlız kalacak. Karanlıkta kalacak.  Dibe çökecek. Umarım o karanlıkta Gece orda olmazdı.

Karanlığın aslını gözlerinde taşıyan Geceyle tanışmayı istememeliydi.

İntikamlar bana göre değildi.

Bile isteye Gece olmaya karar vermemiştim. Fakat olması gereken buymuş. Zaten istihbarat gizliliği için bir isim lazımdı. Kafamı karanlık gökyüzüne doğru çevirdim. Ne kadar karanlık olsa da ayın ışığı parlaklığıyla boy gösteriyordu.

Ay'a ışığını veren şey ise güneşin ışığıydı.

Akşam akşam napıyorum ben ya?

Yürüdüğüm yola baktım. Evden baya uzaklaşmıştım.

Şimdi gelde geri dön.

Düşünüyorumda gerçekten kimseye birşey anlatamıyorum. Kendime bile anlatamıyorum.

Nefes alamıyorum. Nefes alamıyorum.
ULAN GERÇEKTEN ALAMIYORUM.

Köşeye bir yere çöküp nefes almaya çalıştım. Etrafa baktım. Ağaç vardı iki tane. Ağaç. Yaprakları var. Dalları var.

Nefes lütfen.

🖤

Niye bilmiyorum ama kendimi Su'nun evinin kapısının önünde bulmuştum. Ona gidesim gelmişti. Eve gitmek istemiyorsun Anka. Kapıyı çaldım. Su kapıyı açtığında bütün kasvetli havam dağılmıştı.

Ah hayır. Gülemem. Gülersen ölürsün Anka.

Su pembe pijamalarıyla ve uykulu bir hal ile kapıyı açmıştı. Elinde de böğürtlen çayı vardı. Sanırım uyumuştu ve kalkalı çok olmamıştı. Su bu dünyaya pijama ile rezil olmak için gelmişti. Bu konuda kendisinin çok anısı vardı. Huriye buna güldü :D.

"Ne var lan MİT'çi?" dedi elini hayırdır birader der gibi sallayarak.

"Hiiç. Geçiyordum uğradım öyle." dedim.

"O zaman yürü geç içeri. Sırılsıklam olmuşsun zaten. Üstün hep ıslak. Sana da böğürtlen çayı koyuyorum içersin." hızlı hızlı konuşmuş daha ne olduğunu anlamadan beni içeri sokmuş ve elime bir sweatshirt tutuşturmuştu. Kabanımı ve şalımı kaloriferin üstüne koyarken sweet'i beyaz badimin üstüne geçirdim. Sonra ise salona geçtim. Su bana böğürtlen çayını uzattı. "Eyvallah." dedim. "Bizden." dedi cevabıma karşılık, sonrasında yerine oturdu.

Ünlenmiş Aşk 💫❤️‍🩹🧡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin