49- Sana Yenilmek

8.4K 759 379
                                        

Valeriy <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Valeriy <3


Gözlerimi hafifçe aralayıp etrafıma bakındığımda tanıdık gelen odayla hızlıca uzandığım yerden doğruldum. Başım hafifçe dönse de aldırmadan ayaklanıp ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ardından hızlı adımlarla odadan çıkıp merdivenlere yöneldim. Aşağıya inip hiçbir yere bakmadan kapıya doğru ilerlediğim sırada bileğimden tutulmamla olduğum yerde durmak zorunda kaldım. Bir saniye bile bu evde kalmaya tahammülüm yoktu.

"Toprak!" Kolumu arkamda ki bedenin elinden kurtarıp kapıyı hızlıca açtım. "Toprak gitme ne olur." Elim kapının kulpunda kalırken hafifçe sendeledim ardından arkama dönüp göz altları gibi omuzları da çökmüş adama iç çekerek baktım.

"Senin gitme demeye hakkın var mı Valeriy?" diye sordum sakin bir şekilde. "Beni terk edip gitmene rağmen bana gitme demeye hakkın var mı?" 

"Açıklamama izin ver Toprak. Dinledikten sonra şu kapıdan çıkıp gitsen de hiçbir şey demem ama ne olur dinle beni." Derin bir nefes aldım.

"Beni düğün günü neden terk ettiğini mi dinleyeyim?" Valeriy kafasını sağa sola salladı.

"Hayır, seni neden düğün günü terk etmek zorunda kaldığımı dinle." Alayla gülümseyip dudaklarımı nemlendirdim.

"Hamileyim..." Sol gözümden düşen damlaya rağmen gülümsedim. "Karnımda ki bebek senin bizi terk ettiğinden habersiz büyüyor içimde." Gözlerimden akan yaşları hırsla sildim.

"Biliyorum bebeğimiz olacağını biliyorum." Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Ben mecbur kaldım. Seni terk etmeye mecbur kaldım." 

"Ne saçmalıyorsun sen?" Gözlerimi açıp Valeriye baktığımda uzanıp elimi tuttu ancak izin vermeden elimi hızlıca kendime doğru çektim.

"Oturarak konuşalım ayakta kalma daha fazla." Valeriy bileğimi hafifçe tutup yavaş adımlarla salona ilerlediğinde yanına oturmayıp tekli deri koltuğa oturdum. "Her şeyi eksiksiz anlatmak için baştan başlayacağım. Sadece dinle beni olur mu?" Bir şey demeden öylece yüzüne bakmaya devam ettiğimde Valeriy sıkıntılı bir nefes aldı. Bu halini görmek hiç iyi gelmiyordu bana. Kalbim her şeye rağmen sevdiğim adamın bu halini görmeye dayanamıyordu.

"Konuş." Valeriy hafifçe boğazını temizledi.

"Düğün gününden iki hafta önce Rusyaya gitmiştim hatırlıyor musun?" Kafamı hafifçe salladım. "O zaman aile üyeleri ile birlikte bir toplantıya katıldım ve yer altının saygın adamlarından birinden mekanına gitmem için teklif aldım."

"Aile üyeleri mi?" Valeriy kafasını usulca salladı.

"Biz kendi içimizde aramızda kan bağı olmasa bile kendimizi aile diye tanımlarımız ve birbirimize oldukça bağlıyız. Bu teklifi getirenler de aile üyeleriydi. Bu yüzden kabul etmemem için hiçbir sebep yoktu." Meraklanmaya başlarken devam etmesi için kafamı salladım. "En başta bir şeyler planladıklarını anladım ancak geri adım atmak istemediğim için mekana gittim. Aile üyelerinin hepsi benden önce mekana gitmişti. Bu bile aslında bir şeylerden şüphelenmeme yetmişti ama fazla üstelemedim. Toplantı başladığında teklif sahibi adam bölgemizden temin ettiği uyuşturucuyu geçirebilmek için yardım istedi. Bende kabul etmedim. Yıllardan beridir aile üyeleri illegal işlere bulaşmaz ancak bu sefer aile üyelerinin de niyeti varmış. Adamda bundan cesaret alarak teklifi kabul etmediğim için beni tehdit ettiğinde dayanamayıp herkesin içinde bıçağı boynuna dayadım." Gözlerim şokla açıldı.

RUH ADAM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin