7- Anton

13.3K 1K 218
                                    


Korumaların eskortluğunda arabaya binip yola çıktığımızda kafamı cama yasladım. Göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken gözlerimi kapatıp iç çektim. Uyumak, biraz olsun dinlenmek istiyordum...

...

(Yazarın Anlatımıyla)

Araba Kaverin Malikanesinin önünde durduğunda korumalar arabanın kapısını açtı. Valeriy yanında uyuyan oğlana kısa bir bakış atıp arabadan indi. Uzun süredir uyumayan ve yorgun düşen bu bedeni uyandırmak istemediği için onun tarafına yürüyüp kapıyı açtı ardından kuş kadar hafif olan bedeni kucağına aldı. Valeriy spor yaparken bile şuan kucağında duran bu bedenin kilosunun iki katı ağırlık kaldırıyordu. Bu oğlan onun için gönderilen bir ajan olamayacak kadar çelimsiz ve bir o kadar da küçüktü. Yine de masum olduğu kesinleşene kadar bu çocuğu bırakmak istemiyordu.

"Efendim babanız gerekli dosyaları alıp hemen buluşma yerine gitmenizi istedi." Valeriy kafasını sallayıp korumaların açtığı kapıdan içeriye girdi. Hizmetçiler hızlıca kafasını eğip efendilerini selamladı. Valeriy ise hiç kimseye bakmadan kucağında ki oğlanla yukarıya çıktı. Kendi odasına girip kucağında ki oğlanı yatağına yatırdı. Kimse ile yatağını paylaşmayan, birlikte olduğu insanları bile yanında yatırmayan Valeriy yatağında yatan bedenin üstünü sıkıca örttü. Yol boyu ağlamaları durmamış sürekli iç çekip durmuştu. Belki de oğlanı bu yüzden başka bir oda yokmuş gibi kendi odasına getirmişti.

"Umarım masumsundur..." Valeriy yatağında yatan oğlana son kez bakıp odasından çıktı. Çalışma odasına girip gerekli dosyaları aldıktan sonra aşağıya indi. Silahını kontrol edip yanına koruma almadan arabasına ilerledi.

"Efendim genç misafirimiz uyanırsa ne yapalım?" Valeriy boğazını temizledi.

"Evden çıkarmamak şartıyla istediği her şeyi yapın beni sorarsa da sabaha doğru geleceğimi söyleyin." Koruma kafasını salladığında Valeriy arabasına binip gaza bastı. Çocuğun kim bilir belki de son saatleriydi bu yüzden istediklerinin yapılması sıkıntı değildi.

"Hadi bakalım." Valeriy arabasını buluşma noktasına doğru sürmeye başladı. Çok geçmeden vardığında ise belgeleri alıp aşağıya indi. Babası ve abisi arabaya yaslanmış purolarını içiyordu.

"Hazır mısınız?" Valeriy ikilinin yanına gidip onlar gibi purosunu yaktı.

"Hazırız...korumalar etrafa konumlandı baskın için hiç bir engel yok." Valeriy abisine bakıp kafasını salladığı sırada fark etmese de babası ona kısa bir bakış attı.

"Yanında ki güzel çocuk sevgilin miydi?" Valeriy babasının sorusuyla soluduğu dumanı ağzından üfledi.

"Hayır." Babası kafasını ağır ağır sallayıp purosundan derin bir nefes çekti.

"Evlenme vaktin geldi tüm camia muhteşem bir düğün bekliyor. Sen evleneceğin kişiyi seçmezsen bizzat ben seçeceğim." Valeriy yerinde rahatsızca kıpırdandı. Evlilik ona göre bir şey değildi. Valeriy tek gecelik ilişki adamıydı.

"Baskın için geri sayım başladı efendim." Korumanın uyarısıyla Mark ve Valeriy purolarını söndürüp vakit kaybetmeden arabaya geçti. Valeriy bu konuyu sonrasına düşünmek için kenara kaldırdı. Babaları ise arkasına yaslanıp purosunu içmeye devam etti.

Valeriy ve Mark Yobkin malikanesine doğru yola çıkıp arabalarla baskının ilk adımını gerçekleştirerek bahçeye daldılar. Karşı tarafın korumaları hızlıca siper aldığında Kaverinin korumaları tarafından etkisiz hale getirildi. Kaverinler arabadan inip içeriye girdikleri an silahlar patlamaya başladı. Yürüdükleri her yer kan gölüne dönerken iki kardeş asansörle yukarıya çıktı. Korumalar artmaya başladığında ise ikili önüne çıkan adamları indirerek Andreinin odasına daldı.

"Biz geldik..." Mark kaçmak üzere olan Andreinin ensesinden tutuğu gibi kendisine çevirdi. "Oğlumun kılına zarar verdiysen bu silah biricik eşinde dahil seninle alakalı herkesin kafasında patlar. Anladıysan adamlarıma söyle oğlumu hemen getirsinler." Andrei dişlerini sıkıp yanında ki korumaya kafasıyla işaret verdi. Koruma kafasını sallayıp odadan çıktığında Mark ensesinden kavradığı adamı sertçe duvara yasladı.

"Antonu nereden kaçırdın?" Valeriynin konuşmasıyla Andrei derin bir nefes aldı.

"Okulundan." Valeriy dilini alt dudağında gezdirdi.

"Anton diye yanıma gönderdiğin çocuk kim ya da direkt şöyle sorayım sizinle bir alakası var mı?" Mark merakla kardeşine döndü. "Konuş lan."

"Plan baştan beri rastgele birini yanına gönderip zaman kaybettirmekti. Çocuk kim bilmiyorum adamım okuldan rastgele birini almıştır." Valeriy duyduğu şeyle derin bir nefes aldı.

"Ajan olarak gönderdiğin adam esmerdi ve elinde bay kuş dövmesi vardı değil mi?" Andrei kafasını salladığında içeriye korumayla birlikte Anton girdi.

"Baba!" Mark oğluna döndüğü sırada Andrei atak yapmaya çalıştı ancak Valeriynin koluna sıkmasıyla olduğu yerde durup dişlerini sıktı.

"Bu yeğnimi kaçırıp aklınca bizimle oyun oynadığını sandığın içindi." Valeriy bu sefer adamın diğer koluna sıktı. "Bu da o masum çocuğun döktüğü her bir göz yaşı içindi." Valeriy Antonun yanında ki korumanın kafasına sıkıp kendi korumalarından birini çağırdı. 

"Depoya götürün." Valeriy kafasıyla Andreiyi işaret ettiğinde koruma kafasını sallayıp baygın adımı sürükleyerek odadan çıktı. Birbirine sıkıca sarılan baba ve oğul özlem giderirken Valeriy elini şakaklarına attı. Anton ise o sırada babasından ayrılıp amcasının kollarına koştu ve sıkıca sarıldı. Amcasının yeri onda çok çok ayrıydı.

"Amca..." Valeriy yeğninin saçlarını okşayıp sırtını yavaşça pat patladı. Anton amcasına gülümseyip tekrardan babasının yanına gittiğinde Valeriy silahını beline yerleştirdi. Artık sağ salim evine bırakması gereken masum bir çocuk vardı...


                      Devam Edecek

halime bak dertli çal kemancı (kitap okunmuyor...)



RUH ADAM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin