55- Pembe Hayaller

4.4K 507 244
                                    

"Sen benim tek yönlü sokağımsın..."


2 Ay Sonra

Günler bir bir geçiyor karnım da buna ek olarak gittikçe büyüyordu. Valeriyle işi bırakması hakkında konuşmamızın üzerinden uzun bir zaman geçmişti ancak Valeriy bu karanlık dünyanın bizzat içine doğduğu için kolayca bırakıyorum diyemiyordu. Babasıyla konuşup kararını söylemesine rağmen hala işi tam olarak bırakamamıştı. Bana verdiği sözü yerine getirmek için verdiği çabayı görebiliyordum ancak bazen bir şeyler sözde olduğu kadar kolay olmuyordu. Yine de bencilce bir istek miydi bilmiyordum ama ben hala işi bırakmasını istiyordum. Sevdiğim adamla birlikteyken korkmadan endişelenmeden zaman geçirmek istiyordum. Bebeğimizi beraber büyütmek, onu bu karanlık gerçekten uzak tutmak istiyordum.

 Düşüncelerimden sıyrılıp yarın bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğimiz için hissettiğim heyecanla birlikte anı defterini çekmeceden çıkartıp içimde ki hisleri kağıda dökmeye başladım.

"Küçük bey ya da küçük hanım yarın cinsiyetini öğreneceğiz yüksek ihtimalle. Doktor bebek belki kendini göstermeyebilir dediği için kesin konuşamıyorum ama umarım inat etmeyip kendini gösterirsin. Babanla birlikte seni çok seviyor ve heyecanla kendini bize tanıtmanı bekliyoruz."  Defteri çekmeceye bırakıp yatağa boylu boyunca uzandım. İçeriden annemle babamın sesleri gelirken huzurla gözlerimi kapattım. Yarın için heyecanlıydım çünkü babam bundan iki ay önce Valeriyle yaşadığı gerginliğe rağmen yarın kontrole onunla gitmeme müsaade etmişti. Kendisi de bir baba olarak Valeriyi anlıyor anlayış gösteriyordu. Gülümseyip karnımı yavaşça okşamaya başladım. "İyi geceler bebeğim, yarın görüşmek üzere." Yerime iyice yerleşip kurduğum hayallerle birlikte uykuya daldım.

                                                   .

Sabah kalkıp kahvaltı yapmadan annemin zoruyla hafifte olsa bir şeyler atıştırdım ardından çıkmak için özenle hazırlandım. 

"Annecim dikkat et tamam mı?" Kafamı sallayıp gülümsedim.

"Tamam anne merak etme, hadi çıktım ben." Annem kafasını sallayıp gülümsediğinde ona küçük bir öpücük atıp evden çıktım. 

Artık az da olsa kendini belli eden karnıma kısa bir bakış atıp merdivenlere yönelmekten vazgeçtim. Asansöre binip düğmeye bastıktan sonra aynaya dönüp saçlarımı hafifçe karıştırdım. Fazla mı özenli duruyordum? Kendimi incelemeye devam ederken asansör ding sesiyle durduğunda vakit kaybetmeden inip apartmandan çıktım. Hava soğuk olmasına rağmen parlak güneş yukarıda cıvıldıyordu. İstemsizce gülümseyip Valeriynin arabasını ararken biraz ileride olduğunu fark edip adımlarımı hızlandırdım. Valeriy beni fark eder etmez arabanın önünden ayrıldığında yanına varıp boynuna atladım. Ayaklarım hafifçe yerden kesilirken Valeriynin yanağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Nasılsın bebeğim?" Gülümseyip fazla dikkat çekmemek için Valeriyden ayrıldım.

"Çok heyecanlıyım, sen nasılsın?" Valeriy de hafifçe gülümsedi.

"Bende çok olmasa da heyecanlıyım." Alt dudağımı dişleyip kafamı salladım. "Gidelim mi? Randevuya geç kalmayalım."

"Olur gidelim sevgilim." Valeriy gülümseyerek kapımı açıp binmemi beklediğinde yerime yerleşip kemerimi bağladım. Valeriy de hemen peşimden arabaya bindiğinde kemerini bağlayıp gaza bastı.

"Bebeğim söylemek için erken mi bilmiyorum ama her şeyden elimi tam olarak çekemesem de uzun bir ara vermeme çok az kaldı." Duyduğum şeyle hızlıca Valeriye döndüm. "Önümüzde artık uzun bir zaman var. Eğer istersen önce aile arasında küçük bir nikah kıyarız sonra da her şeyden uzaklaşmak için istediğin bir yere gider orada yaşamaya başlarız. Okuluna tekrardan başlayacağın zaman da geri döneriz." İstemsizce gülümsedim.

RUH ADAM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin