24- Porselen Bebek

10.6K 1K 267
                                    

Çok güzel oy sayısı geliyor, bölümler de gayet iyi okunuyor ancak yorum sayısı yüze ya çıkıyor ya çıkmıyor. Kırmayın yazarınızı azıcık yorum yapın yorum sayısı iki yüzleri, üç yüzleri geçsin artık :)


(Yazarın Anlatımıyla)

"Igorun kızıyla evlenmeni istiyorum Valeriy." Yaşlı adam purosunu yakıp içine derin bir nefes çekti.

"Evlenmeyi düşünmediğimi söylemiştim." Valeriy elini istemsizce yumruk yapıp sertçe soludu. Tanımadığı bir kadınla evlenmek bahsinin bile geçmemesi gereken bir konuydu ona göre.

"Soyumuzun devam etmesi için her veliahtın en az bir çocuğu olması gerektiğini biliyorsun." Valeriy yerinde rahatsızca kıpırdandı.

"Yine de Igorun kızı olmaz." Yaşlı adam purosunu kenara bıraktı. Oğlunu evlendirmekte kararlıydı.

"Sana seçme şansı verdiğimi hatırlıyorum Valeriy. Bu şansı elinin tersi ile iten sensin." Valeriy boğazını temizleyip ayaklandı. Daha fazla bu muhabbete devam etmek istemiyordu. "Otuz yaşına geldin Valeriy, evlenme zamanın geldi de geçiyor. Son kez  bir şans veriyorum sana ya birini bulursun ya da Igorun kızıyla evlenirsin."  Valeriy kafasını usulca salladı.

"İzninizle baba." Yaşlı adam kafasını ağır ağır salladığında Valeriy odadan çıkıp kendi odasına girdi ardından sandalyesine oturup kafasını geriye doğru yatırdı. Evlenmek istemiyordu. Zaten abisinin oğlu Anton varken yeni bir veliahta gerek var mıydı? Üstelik Valeriy, sevmediği biriyle evlenip çocuk yapacak kadar geri kafalı biri değildi. Abisi gibi sevdiği biriyle evlenmek isterdi.

Valeriy düşüncelerin içine dalmışken kapının tıklatılmasıyla oturduğu yerden doğrulup gir diye seslendi. Kapı açıldığında ise içeriye baş koruması Chris girdi.

"Ne oldu Chris?" Koruma ellerini karnında birleştirip kafasını hafifçe eğdi. Kaverinler de korumalar efendilerine karşı saygı da kusur etmezdi.

"Efendim Toprak bey ve arkadaşını rahatsız eden iki adam varmış." Valeriy duyduğu isimle birlikte hızlıca ayaklandı. Çekmecesini açıp içinden silahını çıkardı ardından beline yerleştirip odasından çıktı. Dili boyunu aşmış çocuğun kılına zarar vermeye çekinen Valeriy, onun rahatsız edildiğini duyar duymaz kanın vücudundan çekildiğini hissetmişti. 

Valeriy arkasında ki korumasıyla birlikte şirketten ayrılıp arabasına ilerledi. Koruma Valeriynin kapısını açıp efendisi bindikten sonra vakit kaybetmeden şoför koltuğuna geçip gaza bastı. Günlerdir efendileri sağ olsun korudukları çocuğun aldığı nefeslere kadar biliyorlardı. İşin garip tarafı bu çocuğu ne için koruduklarıydı...

"O adamları kaçırırsanız hepinizi kurşuna dizerim Chirs." Şoför koltuğunda oturan adam kafasını eğdi. Müstakbel Kaverin onu ve diğer korumaları fazlasıyla uğraştırıyordu. Efendileri daha birlikte olduklarını açıklamamıştı ancak korumalar Toprağı şimdiden Kaverin olarak benimsemişti.

"Uğur yanlarında efendim merak etmeyin." Valeriy kafasını sallayıp serçe parmağında duran yüzükle oynamaya başladı. Evlilik konusu aklını meşgul ediyordu. Babası bu konuda kararlıydı bu yüzden onu vazgeçirme gibi bir şansı yoktu. Abisi yirmili yaşlarında evlenmişti. Babası doğal olarak onunda evlenmesini istiyordu ancak Valeriynin o taraklarda bezi yoktu. "Efendim geldik." Valeriy arabanın durduğunu fark ettiğinde hızlıca aşağıya inip arkasında ki korumalarla birlikte kafeye girdi. Toprak ayakta sinirle adamlara bakıyordu...

"Küçük tavşan..." Valeriy kendi kendine mırıldanıp masaya doğru ilerledi. Sarkıntılık yapan adamlar onu gördükleri an adeta yerlerine sinmişti.

"Bora, beyefendileri sağ salim bırakın evlerine ama dikkat edin zarar gelmesin ikisine de."  Korumalar mesajı alıp adamları götürdüklerinde Valeriy bu sefer Uğura döndü. "Uğur sende Esin hanımı evine bırak." Uğur kafasını sallayıp yanında ki kadına döndüğünde güzel kadın hızlıca kafasını eğdi. Acaba onu öptüğünü hatırlıyor muydu?

"Bende gideyim annem merak eder şimdi." Valeriy bıcır bıcır konuşan çocukla gülümsedi. Bu kadar tatlı gözükmesini yaşına veriyordu.

"Bırakırım ben seni merak etme." Toprak gülümseyip kafasını eğdi. Bu çocukta şeytan tüyü vardı kesinlikle. Hatta bir an neden olmasın diye düşündü. Bu çocuk onun eşi neden olmasındı? Kaverin olmayı kaldırabilir miydi muammaydı ancak Valeriy ondan başkasına tahammül edebilir miydi bilmiyordu. Toprak farklıydı, güzeldi, bir kere çok masumdu. Ona iyi bir eş olamazdı, çocuğu üzmeye hakkı yoktu. Bu fikri hemen kafasından attı, düşünmemiş gibi yapacaktı.

"Beline dokunan hangisi?" diye mırıldandı. Sinir vücuduna hükmetmeye başlamıştı.

"Sarışın olan.." Valeriy, çocuğun dediği şeye neden bu kadar sinirlenmişti anlam veremiyordu. Ayağa fırlayıp hesabı ödemek için kasaya ilerlerdi yoksa elinden bir kaza çıkacak adamları hemen şuracıkta öldürecekti. Toprak ona göre dokunmaya kıyamayacağı porselen bir bebek gibi özel ve güzeldi. Ona kim ne hakla dokunabilirdi?

Arkasına dönüp poşetleri kaldırmaya çalışan çocuğa baktı. Kollarına alıp sımsıkı sarası geliyordu bu porselen bebeği. Bunu hangi sıfatla yapmak istiyordu bilmiyordu ancak bu çocuğa nedensizce garip bir güven ve şefkat duyuyordu. Odasında tir tir titreyen çocuk ilk dakikalarda ona farklı gelmişti zaten. Ancak Valeriy aşık olmazdı. Olamazdı. Bu çocuğa hissettiği duygular aşk değildi. Ya da o öyle sanıyordu. İnsan daha önce tatmadığı bir duyguyu hissetmeye başladığında onu anlamlandıramazdı zaten.

Önünde aheste aheste yürüyen çocuğa bakıp iç çekti. Herkesten gizlemek kendine saklamak istiyordu ancak yapamıyordu. Cilveli omuz silkelemeleri, tripleri her şeyi çok güzeldi... Arabaya binip kemerini bağlaması bile Valeriyi nedensizce etkiliyordu.

"Valeriy..." Yanında ki çocuğun seslenmesiyle ona doğru döndü Valeriy. İsmi ne zamandan beri bu kadar güzeldi?

"Efendim?" Çocuk alt dudağını dişlediğinde Valeriy gaza biraz daha hızlı bastı. Yoksa önünde ki dolgun ama aynı zamanda küçük dudaklara abanacaktı.

"Hani Türkiye döndükten sonra birbirimizle hiçbir alakamız kalmayacaktı?" Valeriy duyduğu şeyle hafifçe gülümsedi. Bu gülümseme, Toprak fark etmese de hayal kırıklığıyla bezenmişti.

"Bu kadar rahatsız olduğunu bilmiyordum." Toprak kafasını hızlıca sağa sola salladı.

"Hayır öyle değil, ben sadece merak ettim yoksa benlik bir sıkıntı yok hem-" Valeriy aniden arabayı durdurup kumral çocuğa döndü. Yanında ki güzel çocuktan başka şansı yoktu. Ondan başka kimseyle evlenmeyi istemiyordu. Belki bu evlilik gerçek bir evlilik olmayacaktı ancak yanında ki kumral çocuğun eşi olması bile yeterdi.

"Toprak..." Derin bir nefes alıp söylemek istediği şeyin dudaklarından dökülmesine izin verdi. "Evlen benimle." Umarım diye iç geçirdi, umarım kabul ederdi...


                           Devam Edecek

Valeriy evin yanıyor haberin olsun krşm.


RUH ADAM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin