22- Beyaz Tavşan

11.1K 996 177
                                    


Esinle bir süre daha oturduktan sonra kalkıp kafeden çıktık ardından evlerimiz farklı yerlerde olduğu için vedalaşıp birbirimizden ayrıldık. Kafamda ki düşüncelerle birlikte eve doğru yürüdüğüm sırada kenarda gördüğüm kediyle gülümseyip yere çömeldim. Turuncu tüylerini sevip kucağıma aldıktan sonra yüzünü birazcık mıncırdım. İnanılmaz tatlıydı...

"Çok tatlısın sen." Kedi miyavladığında gülümseyip yumuşak tüylerinde elimi gezdirdim. "Acıktın mı sen?" Kedi yine miyavladığında onu yere bırakıp karşıda ki markete koşturdum ardından hem yaş mama hem de kuru mama alıp geri çıktım. 

Kedi bıraktığım yerde beni beklerken usulca yanına yaklaşıp mamanın paketini açtım. Kedi mamayı yerken tüylerini okşayıp kenarda duran yoğurt kabına aldığım suyu boşalttım. Kafam bu minik kedi sayesinde biraz olsun dağılmıştı.

"Doydun mu?" Kedi bana aldırmadan mamasını yemeye devam ettiğinde tüylerini son kez okşayıp ayaklandım. Daha fazla oyalanırsam annem merak edecekti.

Kediyle ayrıldığım için yüzümde ki buruk tebessümle tekrardan yürümeye başladım. Apartmanın önüne gelene kadar düşünüp durdum ardından içeri girip hızlıca merdivenleri çıktım. Evin önüne geldiğimde ise zile basıp ayakkabılarımı çıkartmak için eğildim o sırada kenarda duran tavşan kafesini ve içinde dönüp dolaşan minik beyaz tavşanı gördüm. 

"Sende nereden çıktın?" Tavşanın yanına çömelip beyaz tüylerini incelediğim sırada kapı açıldı. Annem elinde ki soğanla bir bana bir de kafeste ki minik tavşana baktı.

"O kimin Toprak?" Dudaklarımı büzüp kafesi kucağıma aldım.

"Bilmiyorum geldiğimde buradaydı." Ayakkabılarımı çıkartıp içeri girmek için adım attığım sırada annem kolunu kapının pervazına yasladı.

"Onu da mı getireceksin?" Kafamı usulca salladım. "Asla olmaz korkarım ben oğlum."

"Anne tavşanı burada mı bırakayım? Küçücük daha gönlüm el vermez." Annem hızlıca kafasını sağa sola salladı.

"Katiyen olmaz Toprak!" Oflayıp kucağımda ki tavşana baktım. Daha minicikti, nasıl dışarıda bırakabilirdim ki bunu?

"Şimdilik kalsın bari sonrası için bir çözüm yolu bulurum." Annem daha fazla uzatmayıp kenara çekildiğinde hafifçe gülümsedim.

"Odandan çıkarma onu bak." Kafamı sallayıp annemin yanağına küçük bir öpücük kondurdum ardından odama girip tavşanı kenarda ki masaya bıraktım. 

Akşama kadar tavşanların ne yediğine kadar araştırıp kafamı meşgul etmeye çalıştım. Babam akşama doğru eve geldiğinde ise istemeye istemeye mutfağa geçip sorgulanacağımın bilincinde masaya oturdum. Babam mutfağa gelip masaya oturduğunda içimde ki umut kırıntısıyla birlikte gülümseyip yanağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Hiç yılışma Toprak." Babam ciddiyetle sandalyeye yaslanıp boğazını temizledi. "O adam kimdi oğlum? Nasıl kucağına alabiliyor seni?" Sertçe yutkundum. Sorguya başlamıştık.

"Şey baba o benim-" Ağzımda bir şeyler geveledim ancak ben bile ne dediğimi anlayamadım.

"Erkek arkadaşın mı?" Duyduğum şeye daha şaşıramadan babam konuşmaya devam etti. "Öyleyse söyle gelsin tanışalım. Böyle gizli saklı olmaz."

"Baba öyle değil." Babam kaşlarını kaldırıp bana bakmaya devam ettiğinde ensemi kaşıdım. Ne diyecektim ben şimdi?

"Utanma oğlum, sen çağır erkek arkadaşını oturup tanışırız biz. Değil mi hanım?" Annem kafasını salladığında alt dudağımı dişledim. Babama sevgilim değil desem o zaman elin adamının kucağında ne işin var diyecekti. Sevgilim desem olmadığı için başım ağrıyacaktı. Kısacası Valeriy beni fazlasıyla yakmıştı.

"Tabi bu işler böyle. Adamı bir tanıyalım, niyeti ciddi mi değil mi bir anlayalım. Sonra aileler tanışır yüzük takılır. Düğün için daha erken ama-" E oha ama artık.

"Anne ne düğünü ne evlenmesi bir dur." Annem elinde ki tabakları masaya bırakıp yanımıza oturdu.

"Ben oğlumu kolay kolay evlendirmem kimseyle." Annemle babam tartışmaya başladığında iç çekip ayaklandım. Yemek yemeye iştahım kalmamıştı. "Nereye eşek sıpası?" Babama bakıp iç çektim.

"Odama baba, yatacağım biraz." Babam kafasını salladı. Olaya olan ilgisi yüzünden neden yemek yemediğimi bile sormamıştı.

"Söylemeyi unutma bak." Babama bir şey demeden mutfaktan çıkıp odama girdim ardından beyaz tavşanın yanına ilerleyip yere oturdum. Bu minik şey dinler miydi derdi mi?

"Ne yapacağım ben beyaz tavşan?" Tavşan beni takmayıp kendince oynamaya devam etti. O bile dinlemiyordu beni. "Seni kim bıraktı acaba?" Aklıma Rusya da gördüğüm beyaz tavşan geldiğinde dudaklarımı büzüp oturduğum yerden ayaklandım ardından yatağıma atlayıp kara kara düşünmeye başladım. Beni ne diye kucaklayıp evime getirmişti ki zaten? Valeriy ve başıma açtığı dertler sağ olsun aşk acımı çekmeye fırsat dahi bulamıyordum. Aklıma Rusya da öldürdüğü tavşanın bile gelmesi normal değildi. İyice beynime işlemişti bu adam. "Yandım ben ya." Sağ tarafıma dönüp derin bir nefes aldım. Hem de fena yanmıştım...

...

Taksiden indikten sonra güvenlikten geçip hızlı adımlarla fakülte binasına yürüdüm. O sırada tam karşımda gördüğüm ikiliyle adımlarımı yavaşlattım. Esin ve Valeriynin koruması olduğunu tahmin ettiğim adam karşılıklı konuşuyordu. Hızlıca yanlarına gidip Esinin koluna girdiğimde koruma bana bakmadan kafasını eğdi. 

"Esin bir sorun yok değil mi?" Esin kafasını sağa sola salladı.

"Yok hayır her şey yolunda." Yanımızda ki adam bana bakmadan yavaşça Esine döndü.

"Ben size haber vereceğim." Esin kafasını eğip dudaklarını birbirine bastırdığında adam hafifçe önümde eğildi. "İyi günler efendim." Koruma daha fazla bir şey demeden arkasını dönüp gittiğinde yavaşça Esinle birbirimize döndük.

"Öptüğün adam mı?" Esin kafasını sallar sallamaz kolundan tutup kafeteryaya çekiştirdim. Biliyordum işte. "Anlat çabuk ne için gelmiş?" Valeriyi ve başıma açtığı dertleri şu anlık geri plana atmaya karar verdim. Esin daha önemliydi.

"Bilekliğim düşmüş arabada onu vermeye gelmiş." Duyduğum şeyle gözlerimi büyüttüm. "Bende teşekkür ettim, hatta böyle kuru kuru olmaz deyip kahve ısmarlamak istedim."

"Kabul etti mi?" Esin kafasını sallayıp gülümsediğinde bende gülümsedim. "Yeni bir aşk mı doğuyor yoksa?" Bunun olmasını Esinden çok ben istiyordum galiba. Orçun şerefsizini unutması gerekiyordu artık.

"Bilmiyorum Toprak, ilk defa hayatımda bir şeyler bu kadar hızlı ilerliyor." Kafamı sallayıp iç çektim. Benimde Esin, benimde...


                                Devam Edecek

Hastayım ve hastalığım her geçen gün daha da çok artıyor gibi hissediyorum... Bu yüzden iyileşene kadar bölüm atmam yüksek ihtimalle <33




RUH ADAM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin