The Rich And Honorable ChangAn [MTL] [BL]

20

"Prens, burada..." Hala yerde diz çökmüş olan Xu ailesinin babası ve kızı alçakta gömüldü. Xu Chang'an iki kişinin yüzünü net göremiyordu ve burada görüneceklerini hiç beklemiyordu, bu yüzden tanıdık figüre baktığında, diz çöken iki kişinin Xu Yongnian ve Xu Yinghui olduğundan şüphe etmedi.

Sadece Xiao Qingyan'a burada neler olup bittiğini sormak istedim, ama Xiao Qingyan'ın sadece kendine cevap vermediğini, aynı zamanda batan bir yüz yaptığını da düşünmedim.

"Ah, prensesin alnının nesi var? Bir know-ow gibi görünüyor. Min Yu söyler söylemez, Xu Chang'an alnının hala yaralı olduğunu fark etti. Sadece çalışma odasındayken acelesi vardı ve gücünü hiç umursamıyordu. O birkaç kez oldukça şiddetliydi. Geri döndükten sonra başka şeyler düşünüyordu ve alnı özellikle rahatsız edici değildi, bu yüzden umursamadı.

Ne? Yaralanma açık mı? Ama kanama yok mu?

Xu Chang'an daha önce prensin çalışmasına gitti. Prensle bir çatışması olduğunu duydum ve şimdi alnında bir yaralanma ile geldi. İz ilk bakışta yerde düğümlendi. Xu Chang'an'ın görünüşü ne düşündüğünü doğruladı. Min Yu gururluydu ve Xu Chang'an'ın alnındaki yaraya daha yakından bakmak için ilerlemek istedi, ancak Xiao Qingyan bu sırada ağzını düz bir yüzle açtı.

"Dinlenmek için geri dönmedin mi? Yine nereye gittin? Alnında yaralanmaya ne oldu? Xu Chang'an'a bakıp bunu söyledikten sonra Xiao Qingyan, Xu Chang'an'ın arkasındaki iki kardeşe baktı. Gözler açıkça suçluydu. Onlar prensesin kişisel korumasıydı, ama prenses nasıl yaralı olarak geri gelebilirdi?

"Affet beni! Prensesin yanlışlıkla attan düşüp alnına vurmasına neden olan astlarının zayıf muhafızıydı. Sadece küçük bir yaralanmaydı. Lütfen prensi affet!" Wu Ren hiçbir şey söylemedi ve yalvarmak için doğrudan Xiao Qingyan'a diz çöktü. Etrafındaki Wu Yi'nin kafası karışmış olsa da, yine de kardeşiyle diz çöktü ve hiçbir şey söylemedi. Kardeşinin ne dediğini bilmese de, söyledikleri doğru olmalı.

"Hmm! Gardiyanlar iyi değil ve her biri..."

"Prens! Lordum, onlara üç ay maaş ve gümüş para cezası verdim ve benim için daha rahat bir eyer bulmalarını istedim. Sonbahar avı geliyor. Başarıya ulaşmak için sabırsızlanıyorum. Attan düşmekten de sorumluyum. Sadece pratik yaparken, Xu Chang'an neredeyse attan düşüyordu, ama çabucak tepki verdi. Hemen vücudunu indirdi, dizginleri tuttu ve ayakları da atın karnını sabitlemek için sertçe sıkıştırdı! Şimdi Xiao Qingyan ve Wu Ren ile, Xiao Qingyan'ın insanların nasıl incindiğini bilmelerini istemediği açıktır.

Sonuçta Wu Ren ve Wu Yi masumlar ve dahil olamazlar. Xiao Qingyan'ın öfkesi çok büyük. Ağzını kapatırsa tahtada olmak üzere. Eğer gerçekten Wu kardeşlerin yönetim kurulundan acı çekmesine izin verirse, nasıl suçlu hissedeceğini bilmiyor. Xu Chang'an, yönetim kuruluna dahil olurlarsa, çorba ve ilaç için para ödemenin yeterli olmayacağını düşündü. Maaş para cezasına çarptırılırsa, onları ödeyebilirdi, bu yüzden Xiao Qingyan'ı yakaladı ve çabucak söyledi.

Tabii ki, Xu Chang'an'ın sözlerini dinledikten sonra, Xiao Qingyan biraz daha iyi görünüyordu ve ikisine, "Prenses cezalandırıldığı için bu sefer gitmene izin vereceğim. Ancak, prensesin eskortunun gelecekte daha temkinli olacağını unutmayın.

"Evet, lordum!"

Xu Chang'an'a doğru bir adım atmış olan Min Bo, bunun böyle olduğunu hiç düşünmemişti! Kızgındı, ama artık Xu Chang'an'a gönderemiyordu. Min Yu, yerde diz çökmüş iki kişiyle savaşmaya devam etmek zorunda kaldı!

"Kardeşim, bugün neden yaralandın? Bugün sen..."

"Kimi arıyorsun, kardeşim?" Min Yu'nun sözleri Xiao Qingyan tarafından kesilir kesilmez, bir nefesle çıkamadı. Gözleri kalabalığı süpürdü. Her zaman şakalarına baktıklarını hissetti. Bir anda yüzleri kızardı ve gözlerinde yaşlar var gibiydi. Xiao Qingyan'a mağdur bir yüzle, "Majesteleri, başka kim olabilirsin? Tabii ki prenses. Cariye adaçayı sarayına girdi ve prensesle birlikte prense hizmet etti. Herkes abla ama prenses erkek. cariye kız kardeşini diyemez, bu yüzden doğal olarak ona kardeş denir.