The Rich And Honorable ChangAn [MTL] [BL]

27

Bir anlık şoktan sonra, Xu Chang'an çabucak Xiao Qingyan'ın neden yaralandığını ve Wu Renwu'nun nereye gittiğini sordu? Onu korumak için ona eşlik etmediler mi? Ama neden kimseyi görmedi?

"Ortadaki suikastçılar tarafından saldırıya uğradım ve onlardan ayrıldım." Xiao Qingyan fazla bir şey söylemese de, Xu Chang'an Wu Ren ve Wu Yiding'in onu korumak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını da anlayabilirdi, aksi takdirde Xiao Qingyan bu tonda olmazdı.

Wu Ren ve Wu Yi gerçekten korumak için ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Aslında, iki kardeş şu anda endişeyle Xiao Qingyan'ı arayan bir grup insana liderlik ediyorlardı.

İki kardeş ve Xiao Qingyan ayrıldıktan sonra, hızla kampa döndüler ve imparatora Xiao Qingyan'ın saldırısını bildirdiler. İmparator hızla birini bulması için birini gönderdi ve öfkesini kaybetti! Avdan sorumlu general o sırada cezalandırıldı ve şimdi tüm avlanma alanı alarmda.

Xiao Qingyan biriyle kavga ederken belinden ve karnından yaralandı ve attan düştüğünde sağ ayağını yaraladı. Şimdi oldukça utandı, sırtını solgun bir yüzle büyük bir ağaca yasladı.

"Majesteleri, Wu Renwuyi suikastçıdan kurtulduğu sürece, kesinlikle imparatora söyleyecektir. İmparator saldırıya uğrarsanız sizi bulması için birini gönderecek. Sadece bekleyelim. Daha sonra biri bizi kurtarmaya gelecek." Xu Chang'an, kendisine ve Xiao Qingyan'a yapılan saldırıya pek şaşırmadı. Mevcut Xiao Hanedanlığı güçlü olmasına rağmen, kesinlikle endişesiz değil.

Xiao Qingyan için Daxiao'nun kuzey sınırını ve güneybatı sınırının güney sınırını işgal eden kuzey Di'den bahsetmiyorum bile, bu dış soruna ek olarak, iç endişeler de var. Kardeşleri, özellikle ikinci prens, ona "bilge bir kral" olarak tahammül edememelidir.

Xu Chang'an bunu netleştiremedi. İmparator Xiao Qingyan'ı veliaht prensten dışladığına göre, neden onu bilge kral yaptı? Bu sadece sıradan bir unvansa, Xiao Qingyan artık sadece zengin ve sakin bir insan olmalı. Kimse tarafından hatırlanmaya gerek yok.

"Prenses, sivil kızın hala bazı ev işleri var. Önce vedalaşacağım. Burada dinlenebilir ve korumanın gelmesini bekleyebilirsin."

"Bekle! Kızın adını henüz bilmiyorum. Bana söyler misin?" Sessiz kalan kişi, ama ses çıkarır çıkarmaz ayrılmak üzereydi. Xiao Qingyan çabucak sordu.

"Tamam..." Xu Chang'an'ın bitmemiş sözleri Xiao Qingyan tarafından yarıda kesildi. Bitmemiş sözleri bilinçli olarak midesine geri verdi ve Xiao Qingyan'ın gözleri yanındaki kadına açıkça bakabilmesi için vücudunu bir dolambaçlı yoldan almak için çevirdi.

"Nanxi'yi halkın adıyla çağırmaya cesaret edemiyorum. Prens sağlığına iyi baktı. Kadın kızı önce veda etti. Nan Xi ayağa kalktı ve ayrılmak için arkasını döndü, ama Xiao Qingyan'ın sözleri yüzünden tekrar arkasını döndü ve ikisine gülümsedi.

"Bayan Nan, biraz bekleyin. Bu orman tehlikeli. Yola nasıl tek başınıza çıkabilirsiniz? Sen..."

"Prens güldü. Nanxi aslen bir ilaç toplayıcıydı. Çocukluğundan beri ilaç toplamak için babasını dağlara kadar takip etti. Bu ormana çok aşinayım. Nasıl tehlikeli olabilir? Aksine prens ve prenses ormandaki bazı küçük şeylere daha fazla dikkat etmeli; vücudu ısırmak için ölümcül olmasalar da bir süre rahatsız olacaklar. Nanxi tekrar ikisine gülümsedi ve eğilip gitti. Nan Xilin'in gitmesinden önceki gülümseme Xu Chang'an'ın gözlerine düştü. Yeni tanışan ikinci prens Xiao Qingnian dışında, Xu Chang'an daha önce hiç kimseyi görmemişti. Önündeki kadın çok güzeldi.

Ne kadar güzel bir kadın... İnsanlar çoktan gitti ve hala isteksizce başkalarına bakıyorlar. Xiao Qingyan'ın onu özlemesine şaşmamalı.

"Sadece düştüğünü söylemedin mi? Herhangi bir yerde yaralandın mı? Ama bir anda, Xiao Qingyan'ın yüzü hala doğaya geri döndü ve sonunda başından beri onun tarafından görmezden gelinen Xu Chang'an'a sordu.