☀️Merdüm-i Zenfira
7.Bölüm
Okul ziyaretiAllah'ım kafayı üşüttüm. Zana diyerek uyuyup kalkmaktan gördüğüm şeye bak! Alparslan Ağa'nın asker olması kadar saçma bir rüya olamazdı. Değil mi ya? Bu rüya mı? Ayh!
İçeriye giren adam derince nefes alıp tam karşımda durduğunda, birden ayağa kalkan çocuklarla korkum hat safaya çıktığı anda panikle kalem parmaklarım arasında firar etti ve sanki ağır çekimde yere düşüyordu.
Bütün konrtolümü kaybetmiştim. Beynim komut merkezlerini kapayıp ara tatile çıkmış gibiydi. Zihnim bulanık halde kendimi sıkıyordum. Nasıl olur? Bu adam...bir daha mı?
Hay ben şansıma tüküreyim!
Dişlerimi sıkarak eğilip kalemi alacakken birden bir el daha kaleme uzanmıştı. O an başımı kaldırıp baktığımda tam karşımda duran kahvelerde kaldım. Uzun kirpikleri arasında kalan, ölüm sonunda atılan toprak gibiydi. Işıl ışıl parlayan ama kızıllığın yakıcı kahvesi gibiydi.
Ben ne yapıyorum? Allah'ım ben şu an ne yapıyorum? Ben şoklara giriyorum ama o gayet sakindi. Evet çok sakin ve burada olduğumu biliyor gibiydi. Ne yani bilerek mi geldi? Nasıl ama? Bana karşıma çıkma tehditleri atan da o değil miydi?
"Öğretmenim!"
Duyduğum sesle beynimde çakan şimşek bir olmuşcasına gözlerimi kahveden alıp hızla ayağa kalktım. Ayh...ben şu an hiç iyi değilim. Resmen onca millet içerisinde düştüğüm şu duruma bak. Rezalet!
Elimdeki kaleme sıkı sıkı tutunup "İıı....ço-çocuklar, bugünün yavruları, geleceğin vatanı projemizde asker abi ve ablalarınız okulları ziyarette bulunuyor.(Böyle bir proje gerçek hayatta var) Sizlerle sohbet edecekler, sizler de güvenlikle alâkalı....ıııh...sorularınızı sırayla asker beylere sorun" diye sanki hiç tembihlememişim gibi tekrardan söylerken çocuklar beni kale bile almadı. Çünkü o masum gözleri askerlerin üzerinde hayranlıkla izliyorlardı.
Bir bebek düşünün yeni tattığı tatlıyı bir daha görüyor gibi...öyle bir hayranlıktı. Ama ben şu an hiç iyi değildim. Kendimiz zorlayarak ayaklarımı geriye doğru çekip Melike'ye baktığımda gözleri bile gülüyordu. Evet gülüyo...peki bahsettiği asker nerede?
Ona sadece bakarken yüzündeki tebessümle "Geldi"dediği anda gözlerim açıldı. Nasıl? Geldi....gelen kişi şu an Alparslan değil mi? Bir saniye bir saniye....geldi derken şu an yanımda ve önümde askerler vardı ama.... Ev-evet Alparslan ve biz onu 1 aydır görmüyoruz. Siz de o kişiyle 1 aydır görüşüyorsunuz.
Nasıl olur? Tamam sen o kaçış gününde de ona hayran gibiydin ama ben böyle olacağını düşünmedim. Allah'ım bu kızın aklında zoru mu var? Onların bize uygun olmadığını söylediğimde beni desteklemişti. Şu an tam tersini yapıyor. Onu nereden buldu ve bana neden bahsetmedi? Onca zaman hiç bir şey söylememişti....demek o kişi Alparslan.
Şaşkındım. Koca bir zaman bana söylememiş olmasına şaşkındım. En azından Zana iyi mi onu sorardın...ah belki sordu ama bana söylemedi. Peki sebebi neydi?
Melike'ye bakakaldığımda neden böyle bir şey yaptığını sormak istiyordum ama çocukları da kontrol etmem gerekti. Çok durmayıp "Hocam siz ikramları hazırlayın"dediğim de sırıtan ifadesi ile etrafa leyla leyla bakıyordu. O sırada yanda duran asker bize döndü ve "Çocuklara getirdiğimiz hediyeleri de alalım"dediğinde başımı ona çevirip baktım.
Yeşil gözleri, sevimli tipi ve tereyağı sarısı gibi duruyordu. Başımı salladığımda Melike yürümeye başlamıştı. O sırada dönüp Alparslan'a baktım. Onu kontrol ettiğimde değil ama nasıl kısa sürede oldu şaşkınım. Gerçekten şaka gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☀️Merdüm-i Zenfira
SpiritualGarip bir dünya döngüsündeyim. Ey hayal bana neler sunduğunu bilmem ama sunduğun her neyse enfes bir lezzeti var