🚨26. Merdüm-i Zenfira, Söz

596 55 1
                                    

Merdüm-i Zenfira

26.Bölüm

Söz

Bir dolu yemek sofrası ve muhabbet eşliğinde yemekler yeniliyordu. Kadınlar ve erkekler yan yana odalarda yerken sadece kadınlar tarafında Şadiye Hanım, Şehnaz hanım, Dilruba, Esma hanım, Hamide ve Zelal yengeler olarak topluca oturuyorduk. Kadınlar gelip gidiyor sohbet ediliyordu.

"Belki kızınız demiştir, Devan ve Alparslan sözlüydü ama...."diyen Esma Hanım sohbetin ortasında anneme döndü. Biri bitiyor öbürü başlıyor! Esma Hanım başını dikleştirmiş bana bakıyordu.

Göz ucuyla anneme bakmama kalmadan annem boğazını temizleyip "Evet haberim var. Sonuçta sevmişler ne denir ki?"dedi. Yürü be annem! Allah'ım resmen ortamı kurtarma perisi gibi her söylenene olumlu yanıtlar veriyor. Fakat korkum Şehnaz hanımdı. Onun söyleyeceği her şey bu yolun seyrini değiştirir.

Esma hanım başını sallayıp gözlerini bana çevirmişti. Vallahi bakma öyle benim annem siz gibi kızını rezil etme uğrunda ölüp bitmiyor.

Aslında bu konuda Şadiye hanım konuşmalıydı fakat aksine halaları konuşuyordu. Hatta işin garip yani Şadiye hanım gayet yapıcı ve annemle ilgiliydi. Celal amca da öyleydi.

Acaba Alparslan Celal amcanın oğlu da bunlar karıştırmış mı?

Hamide yenge ayaklarını kendine çekip "Vallahi maşallah. He söz vardır onlar eskide kaldı.Alparslan karşınıza çılğısız getirse daha mı iyiydi? Azelya okulumuzun öğretmeni, bizim çocuklardan sebep evvelden tanırız maşallah ne güzel yetiştirmiş ailesi"dedi. Hamide yenge gel seni öpecem! Öğrencilerimin ailesi bile Alparslan'a dayanırken benim için bu evlilik kaçınılmazdı.

Şehnaz hanım boğazını temizleyerek anneme döndü ve "Hee maşallah, Alparslan'ın evini kiralamış amma ne düşüncelidir ki kalacak yeri yok diye evinde misafir etmiş!"dedi. İşte zehiri yavaş yavaş gönderiyordu. Gözlerim sadece Şehnaz hanımda kalmıştı...annem dahil herkes tık nefes kalmış sessizce bakıyorlardı.

Derince nefes alıp hafifçe gülümsedim ve "Alparslan sadece bir ağa değil, o bir asker ve artık benim de müstakbel eşim! Yakın zamanda evime beni tehdit eden adamlardan biri girdi..."dediğim anda elimi tutan annem beni çekti. Ahh anne sizden saklamak zorundaydım.

Benim yüzümü tutup kendine çeviren annem korkulu ve hatta dolu dolu gözlerle bana bakıp "O da ne demek? Azelya kim tehdit etti?"diye birden celallenmişti. Ah olamaz! İyice sıvadım ama durmayıp annemin elini tuttum ve "Annecim sakin ol ben de telaşlanmayın diye demedim...hem zaten Alparslan o sebeple kapıda araçta uyudu...benim canım müstakbel eşim varya...hah işte o geldi kapıda uyudu, beni korudu, sonra da köyde operasyon için bekledi"dedim. Annemin pörtlemiş gözleri hala bende duruyordu ama Hamide teyze Şehnaz hanım "Ayyy Allah korumuş! İyi ki Alparslan gelmiş"dedi. Tabi ya iyi ki geldi. Gelmese ben ne olurdum Allah bilir.

Suratımda mal gibi bir sırıtma ile annemin sağ elini kaldırıp öptüm ve sessizce "Korkma gerçekten kılıma dahi zarar gelmedi...Alparslan bir dakika olsun yanımda ayrılmadı"dedim. Evet hatta bu bizi evliliğe götürüyor.

Sanki birileri bizi birbirimize itiyor, bizde iplerle birbirimizi çekiyor gibi her şey beni ona çekiyor. Mesela o gözleri; ah o siyah gözler, siyah olmasına rağmen karanlık değil de büyülü dünyaya açılan diyar gibi, gülünce bağ bahçe yeşilleniyor. Ya sanki gecenin bir yarısı güneş parlıyor...of, ayh bana bir titreme geldi ya oyh tövbe estağfurullah!

Düşüncelerimin bile verdiği his vücudumu bile ele geçirmişti. Böyle karnıma karnıma vuruyordu. Elimi karnıma koyduğumda annemin elini bırakıp "Şey ben bir lavaboya gideyim"dedim ve ayaklandım.

☀️Merdüm-i Zenfira Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin