☀️ Merdüm-i Zenfira ☀️
"Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a gönülden boyun eğerek namaza durun. Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah’ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın)." (Bakara Sûresi 238-239)
18.Bölüm
Adamlar toplanıyorKafamda soru işareti kalmıştı. Beni izleyen gözlerini indirip yavaşça eğildi ve "Az sonra tim arkaya adamları alacak güvenli alana geç"dedi. Yine kırılma dökülmeler mi olacak?
Korku dolu gözlerle onu izlerken sadece başımı salladım. Beş yaşındaki çocuk gibi yerime sinmiştim. Işığın vurduğu yüzü parlıyor gibiydi. Hani bir vampir vardır ya....katil ama güzel katil...o da öyleydi. Korkuyordum ama bir güneş gibi herkesin arasında kendini belli ediyordu.
Ulan bir erkek böyle parlar mı? O parlıyor! Şu karşıda duran kızların sürekli terasa çıkma sebebiydi.
Öne doğru eğilip sandalyesini arkaya attı ve ayaklandı. Yavaşça ceketini alıp üstüne geçirdi. Bütün bedenim korkudan titriyordu. Yine birileri ölecek, yine birilerinin canı yanacaktı. Ah kahretsin ki şu an herkesin canından endişeliydim. Alparslan ellerini sandalyeye dayayıp babasına doğru eğildi ve bir şeyler söylüyordu. O sırada başını sallayan Zahmer Ağa da sandalyesini arkaya itip ayaklandı. Herkes yavaş yavaş kendini belli ederken o sırada kaşrıya doğru bakan Zahmer Ağa elini hafifçe kaldırdı.
Karşıya doğru baktığımda Şehnaz hanım da başını salladı ve Dilrubaya döndü. Ne oluyor ya? Hepsi arasında gidip geliyordum.
Yutkunup sadece izliyordum. Kendimi Ait olmadığım yerde gibi hissediyordum. Dudağımı kemirir halde bekliyordum. Zahmer Ağa bir şeyler söyleyip sadece başını sallamıştı. O an ayaklanan Celal Ağa da birine başını sallamıştı. Dönüp baktığımda Alparslan ile karşılıklı oynayan o adamı gördüm.
Eğilip üzümden bir tane alıp ağzına attığında rahat bir şekilde ceketini üstüne geçiriyordu. O an bana dönen gözleri ile üstünü giyiyordu. Ben bu adamı nereden tanıyorum? Siması çok tanıdık geliyordu. Bu adam...Zana'yı kaçırırken de vardı. Bu kim ki?
Gözleri benden kayan adam yan tarafıma bakıyordu. Ah doğru ya bombacı mülayim yanımda duruyor. Boğazımı temizleyip bedenimi çevirdiğim de birine çarpmıştım. Başımı kaldırıp baktığımda Alparslan'ı gördüm. Sen niye yakınımda duruyorsun? Ah burnumu vurdum ya!
Burnumu tutarak geriye çekildiğimde Alparslan buz kesilmiş gözlerle bana doğru bir adım atıp "Kimsenin anlamaması için içeride kalanlara yemek verilecek dediler. Çoğu eve alınacak. Sizde kadınlarla bir odaya alınacaksınız. Lütfen ailemin ve Melike'nin yanında ayrılma ve...mümkün olmadıkça annemle iletişime geçme olur mu?"dedi. Sence annen beni çiğ çiğ yerken oturup izler miyim? Gerçi bugün ki korkumla maalesef ki izlerim.
Durmayıp başımı iki yana salladım ve "Alparslan ben eve gitmek istiyorum"dedim. Korkuyordum. Duşa girip saatlerce ağlamak ve buruş burui olama kadar çıkmak istemiyordum. Ne var ki bakışları bile buna izin vermiyordu.
Bademleri gözlerime indirdi. Dudağını kemirir halde dişleri arasına alıp bıraktı ve "Azelya gözlerim seni tek parça görmek istiyor ve emin ol ailende seni tek parça seviyordur. Ondan sebep ailemle kal..."dedi. Fakat karşıda Zahmer Ağa'nın yanında duran kadın pek öyle demiyor.
"Emin misin? Ailende de beni tek parça bırakmayacak biri var...bence bende geleyim en kötü bacağımdan vurulurum"dedim.
Şaka gibiydi ama gerçekti. Bugün o adamın gözlerimin önünde o hale gelişine şahit oldum ve bunu da yapan tam olarak karşımda duran adamdı. Onu izleyen gözlerimi tam gözlerine isabet edip "Alparslan buna nasıl dayanıyorsun?"dedim. Onu böyle vahşi hatırlamak istemiyorum. Ağzımı açmaya korkuyorum. Heran bir şey yapmasından çekiniyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☀️Merdüm-i Zenfira
SpiritualGarip bir dünya döngüsündeyim. Ey hayal bana neler sunduğunu bilmem ama sunduğun her neyse enfes bir lezzeti var