🚨27, Merdüm-i Zenfira, Kavga

474 48 7
                                    

☀️ Merdüm-i Zenfira ☀️
27.Bölüm

Kavga
Ey iman edenler, kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkışmanız helal değildir. Apaçık olan 'çirkin bir hayasızlık' yapmadıkları sürece, onlara verdiklerinizin bir kısmını gidermeniz (kendinize almanız) için onlara baskı yapmanız da (helal değildir.) Onlarla güzellikle geçinin. Şayet onlardan hoşlanmadınızsa, belki, bir şey hoşunuza gitmez, ama Allah onda çok hayır kılar.

Geldik dananın zırt dediği yere.

Herkes babam ve Zahmer Ağa'nın ağzından çıkacak kelimelere bakıyordu. Bütün ahali büyük salonda toplanmıştı. Şehnaz hanım eşinin yanında oturmuş sadece oğlunu izlerken Zahmer Ağa bizlere dönüp "Elbet uygun değildir amma İsmail Bey ile konuştuk anlaştık"dedi. Ne konuştunuz acaba?

Ellerim önümde onları izlerken Alparslan yan koltuğumda duruyordu. Merakla açılmış gözlerim iri iri olmuş milleti izliyordum. Herkes mutlu gülücükler atarken Zahmer Ağa "Zaten gençler beğenmiş sevmiş, ondan sebep İsmail Bey ve Zeynep hanım buradayken bir söz takalım, hem çocuklar da rahat olur"dedi. Ben ne diyorum bunlar ne diyor! Resmen kim vurduya gidiyorum.

Başımı çevirip Alparslan'a baktığımda babasına şaşkın bir ifadeyle bakıyordu. Ne oldu? Yüzünde şok ifadesi vardı. Ne? Bu planlı değil mi? İçerde bana güven dedin ve şu an sen şokta mısın? Ulan ben seni bir şoka sokarım bir daha kimse çıkaramaz! Nasıl ya?

Aynı ifadeyle ben de Alparslan'a bakarken babamdan gelen onay sesi ile "Evet çocukları yormaya gerek yok"dedi. Biz zaten yorulmuyoruz ki...hem siz niye böyle tatlı bir aile tablosu oldunuz? İnanılır gibi değil. Ben korkularla gelirken hale bak!

Zorla yutkunup sadece yerdeki halıyı izliyordum fakat gelen sohbet ve kahkaha sesleri kulağımda uğultu gibiydi. O an üzerimde duran koyuları farkettim. Daha fazla duramayıp telefonu açtım ve yazdım.

Azelya: Alparslan bu ne demek? Bak oyun diye diye torun torba sahibi olacağız!

Sinirden klavyeye vura vura yazıyordum. Mesajı attığımda Alparslan cebinden telefonu çıkarıp baktı ve çatık kaşları ve hala ciddiyetle duran ifadesi ile yazmaya başladı.
Telefonuma gelen bildirime baktım.

Alparslan: Babama göreve gideceğimi o sebeple söz, nişan uzatmasını söylemiştim. O sırada zaten yapamıyoruz diye ayrılacaktık

Ne yani o müthiş plan bu muydu? Kafayı yiyeceğim resmen evleniyorum. Tamam plan gayet iyi anlaşamıyoruz der ayrılırız ama şu an evleniyoruz!

Telefona boş boş bakarken yutkundum ve başımı kaldırıp Alparslan'a baktım. Biz ne yapacağız? Çok büyük tedirginlik vardı. Kontrolden çıkan duruma hepimiz şaşkınca bakarken Zahmer Ağa "Bugün de burada kalın yarına hazırlıklar başlasın....Şadiye sana zahmet iki oda hazırlatıver"dedi. Biz durduk yere kocaman aile olduk.

Dudağımı kemirircesine Alparslan'a baktım. Aslında yüzük takarız anlaşamadık diye ayrılırız...en kötü ne olabilir ki?

.
.
.

"Melike ben bunu giymem çok dar!"

En kötü ne mi olabilir? Mesela birileri seni zorla bir nişan elbisesi içine sokmaya çalışabilir....

Evet akşam ailemle burada kaldık. Annem ve babama aşağıda bir misafir odası, bana da Dilruba ile bir oda vermişlerdi. Sema ve Melike'yi arayı sabah gelin dedim. Ne giyeceğim ne yapacağım bilmiyordum. Kahvaltı sofrası kurulmuş kadınlı erkekli birarada yenirken Alparslan öksürük "Bugün çıkıp alışveriş yapacağız. Akşama nişan için yüzük bakmamız gerek"dedi. Bir o eksikti zaten.

☀️Merdüm-i Zenfira Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin