Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evim derken?
Şaşkınca gözlerinin içerisine bakarken ona doğru bir adım atıp "Alparslan, kafana yediğin darbe çok mu ağır geldi? Sen ne diyorsun?"dedim. Elini beline doğru götürüp ovaladığında kafasına değil beline vurmuş olduğumu anladım.
Ben şapşik kediler gibi onu izlerken askerler de bizi izliyordu. Bir tanesi öne çıkıp "Komutanım iyi misiniz? Çağırdınız ama durum farklı sanırım"dedi. Ne? Bu mu çağırdı sizi? Ne sebeple? Evime hırsız gibi giren kendisi ve polisi çağırana mı o?
Alparslan bana bakarak derince nees aldı ve "Salih sağolun ama yanlış anlaşılma olmuş...fakat siz girişlerde ayrılmayın"dedi. Neyi yanlış anladık şu an? Kafam çorba gibiydi. Sadece onu izliyordum. Tek yaptığı bana tıpkı benim ona baktığım gibi karma karışık bakışlarıydı.
Alparslan onlara gitmesi gerektiğini söylediğinde askerler yavaş yavaş ve bir tık söylenerek evlerde ayrılırken etrafa dağılıyorlardı. Tıpkı benim beyin hücrem gibi bir sağa bir sola gidiyorlardı...
Kapanan kapı ile ona dönüp "Bu da ne demek? Alparslan burası bana 5 aylık kiralanmış bir ev"dedim. Ama sahibinin yurt dışında ortadan kaybolduğu ev!
Derin nefes aldığımda karşımda sinirden delirecek vaziyette bir adam vardı. Bana cevap dahi vermeden telefonu çıkardı. Elindeki maskeyi yere fırlattığı da telefonda birini aradı.
Ayağımı yere vurup tam karşısına geçtim ve "Sana diyorum! Evime nasıl böyle da-" derken birden sol elini kaldırıp beni susturdu. Evet beni susturdu ve telefondaki kişiye odaklanıp "Cemre!"dedi. Cemre mi? Ama...ama bu adam Cemre'yi nereden tanıyor?
Allah'ım çıldıracağım!
Telefonu dinlemek için ona doğru bir adım atıp dinleyecekken birden telefonu indiren Alparslan telefonu hoperlöre alıp "Cemre bu ne rezalet?"diye birden bağırdığında başımı hızla kaldırdım.
O ses senden mi çıktı? Ay bak bak tüylerim dikenlendi. Vay canına sesi bile insanı hazırola sokuyorsa vay haline dağdakilerin.
Ben ne diyorum? Kafamın içerisindeki konuşmaları silip bana bakan kahvelere döndüm. Çok can yakıcı bakıyordu. Bir lazer epilasyon düşünün. Işık attığı yer yanıyor!
Kafamı toparlamak adına gözlerimi sıkıca kapayıp açtım ve yere bakmayı tercih ettim.
Zemini izlerken Cemre'nin cırtlak sesi duyulmuştu ve söylediği şey "Abi!"olmuştu. Abi derken....abi ne demek oluyor? Cemre sen manyak mısın abi ne demek?
Şoka girmiş halde başımı hızla kaldırdığımda Alparslan dişlerini sıkıyordu. O da bu durumda habersizdi sanırım. Baksanıza kızgın boğa gibi göğsü inip kalkıyor. Gerçi şu an ben de ondan farksızım.
