☀️ Merdüm-i Zenfira ☀️
28.Bölüm
İstemek
Bir şeyler bahane olacak ve biz bırakıp gideceğimiz her şey için uğraşıyoruz. Neden peki? Aileler mutlu olsun diye mi?
Gözlükler arkasına saklanmış gözlere baktığımda o boşluk hissini insan sesleri doldurmaya başlamıştı. Sessizliğini koruyup ona doğru yürümeye başladığımda çantama sıkıca sarıldım ve boğazımda dizili kalan sözleri yutkunup yanından geçip yürümeye başladım. Nereye gidiyorum bilmiyorum ama dükkanlar arasına yürümeye başlamıştım.
Kafamın içinde dönüp duran düşünceleri bilmemesi gerek...bilirse...bilirse bir şeyler hissediyorum sanır...ahahah ne korkunç olur değil mi? Biz evlenirsek...ço-çok korkunç olur.
Kendine gel Azelya kendine gel! Bir gün bunlar bitecek ve sen artık normal hayatına döneceksin. Evet Nami denen adam bulunacak ve sen yoluna bakacaksın...tıpkı Alparslan'ın gidip yoluna bakacağı gibi...
Başımı kaldırıp vitrinin camına baktığımda hemen arkamda duran adamı gördüm. Bir adım ötemde, bir nefes uzağımda duruyordu. Adımlarımız bile aynı yerde duruyor ve omuzları arasında kalmıştım. Arkamda durmuş, ben de tam önünde duruyordum. İstemeden de olsa içindeydim.
"Hoş geldiniz!"
Duyduğum sesle başımı yana çevirdiğimde süslü mağazanın girişinde iki kadın vardı. Beyaz gömlek, siyah etek ve toplu saçlarla bize bakan kadınlar profesyonel halde duruyorlardı.
Gülümseyen kadınlara başımı sallayıp içeriye doğru yürüdüm. Çeşit çeşit elbiselerin olduğu yerde bir kaç çift vardı. Onlarda platform üstünde elbiseler deniyorlardı. Yavaşça arkamı dönüp Alparslan'a baktığımda elleri cebinde bir yere yaslanmış eline bir kaç parça bir şey almış uğraşıyordu. Sanırım denemesem iyi olacak.
Etrafa bakıyordum ama elbise görmüyordum. Gözümün çarptığı ilk elbiseyi tuttum ve "Bunun 38 bedeni var mı?"dedim. Oysa kadın ne kadar güler yüzlüydü. Halime baktıkça solan gülüşü ile elbiseyi eline aldı ve "Kabinimiz şu taraf-"dedi ama başımı sallayıp "Teşekkür ederim ama denemeyeceğim"dedim.
Baksanıza benimle ilgili olan şeyde bile sıkılıyor, bir de kıyafet deneyip vaktini almak istemiyorum.
Kadın bana ve sonra arkamda duran Alparslan'a baktı. Kızcağız şaşırmış halde elbise ile dururken yavaşça başını sallayıp yürümeye başlamıştı. O an Alparslan "Celal Ağa'nın konağına gönderirsiniz"dedi. Kadın başını sallayıp "Peki efendim"dedi. E ödeme...gerçi egosundan bana bırakmaz. Bana bakan adam yerinden doğruldu. Daha fazla durmayıp yürümeye başlamıştım.
Dükkandan çıkıp adımlarımı vura vura gidiyordum. Söz ve nişanı neden kısa tuttuklarını şimdi anlıyorum. Gerçekten şu an sinirlenmeye başladım. Şeytan diyor dön arkanı tekme manyağı yap!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☀️Merdüm-i Zenfira
SpiritualGarip bir dünya döngüsündeyim. Ey hayal bana neler sunduğunu bilmem ama sunduğun her neyse enfes bir lezzeti var