🚨Merdüm-i Zenfira, Bekar oyunu

444 33 11
                                    

☀️ Merdüm-i Zenfira ☀️

Bu Kur’an, Allah kelâmı olup O’ndan başkası tarafından ortaya konulabilecek bir kitap değildir. O, kendinden önceki ilâhî kitapları doğrulayan, Allah’ın hükümlerini açıklayan, kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan ve Âlemlerin Rabbinden gelen bir kitaptır.

Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri

33.Bölüm

Bekar oyunu

S

ahiden hiç mi bir şey düşünmedin? O gözlerde ben varken hiç mi düşünmedin?

"Tamam siz çıkın! Ama bunun hesabını dönünce soracağım! Şimdi gidip yerinize oturun ve tek kelime etmeyin duydunuz mu?"

Diyen Fırat Gökmen ve Melike'ye kızıyordu. Ben ise bomboş bir şekilde perde ardında sadece ona bakıyordum. Kalbim dayanmıyor halde elim göğsüme giderken Melike bana doğru gelip "Hadi Azelya"dedi. Ne hadi? Ben nereye gideceğim Melike? Beni nereye sığdıracaksınız? Az önce her şeyi anlatan sendin...Azelya düğünü iptal etmek zorunda kaldı diyen sendin, şimdi söyle ben bu kalple nereye sığarım?

Ona bakarken Fırat Komutan sert ve bariton sesiyle "Azelya öğretmen ile ben geleceğim size çıkın dedim!"dedi. Kafamın içinde tonlarca soru vardı. Hani Alparslan görevdeydi, hani hiç dönmemişti, hani ailesini bile görmemişti? O evi nasıl saatı, nasıl bunu kabul etti? Nasıl yaptı? Gökmen ve Melike sırlarla doluydu. İkisi de bir sene sadece susmuştu. Şu an ise hesap sormaya mecalim yoktu. Halim yok ve derinden sarsılmıştım.

Kapı kapanma sesi ile kendime geldiğim de Fırat Komutan bana doğru gelip ellerini cebine koydu ve karşımda dim dik durdu. Soluk alışı bile hışımla çıkarken durmayıp "Özür dilerim. En başından bilseydim zaten gelmezdim"dedim ama aşağıda olan şeyin telafisi yoktu. Başım eğilmiş halde duruyordum.

Fırat komutan durmayıp hafifçe eğildi ve camın perdesini açtı. Alenen görünür haldeydik. Olamaz bizi görmemeli! Hızla arkamı döndüğüm de elini önüme koyup "Öğretmen! Bu düğün kardeşimin düğünü-"dedi. Sırtım cama dönük halde başımı kaldırıp "Biliyorum o sebeple gideceğim. Siz de-"dediğim de bu kez elini kaldırıp beni sussturdu. Başımı kaldırdığımda yeşil gözler koyulaşmış, gergin çenesi ve çatık kaşları beni camdan atabileceğini bile gösteriyordu. Sessiz kalmayı tercih edip ona bakarken iç çekip tekrar başını dışarıya doğru çevirip "Seni tanıyalı saatler oldu. Aklı başında, oldukça mütevazi biri olduğunu düşünüyorum. Gitmek çözüm olsaydı şu an perişan olmazdın"dedi. Çözüm değildi ama onu o halde görmeye dayanamam!

Yutkunup başımı tekrar çevirdiğim de Şehnaz hanım, Zahmer ağa, Dilruba, İsmail Abi herkes masaya gelmişti. O kadında aileden biri gibi onlarla sohbet ediyordu. Dilruba ile, Şehnaz hanım ile güle eğlene otururken Fırat tekrar bana dönüp "Neden kaçtın?"dedi.

Benim aylarca kendime sorduğum soruyu bana ilk defa canlı kanlı birisi sormuştu. Herkes şımarık dedi, korkak dedi, ayran gönüllü dedi, iffetime laf etti ama kimse neden demedi.

Kalbim çöken ağırlıkla başımı eğdim. Düşünceler başıma ağır geliyorcasına eğip yutkundum. Boğazıma dizilmiş yumrular nefes bile aldırmıyorken iç çekip "Beni,ailemi korumak için evlenme ve sonra o yoldan dönme planıydı...ama...işler ciddiye bindi"dedim. Fakat Fırat durmayıp "Korktun mu?"dedi. O an yüzümde acı bir gülümseme ile "Keşke korksaydım. Belki geçerdi ama korkmadım...o gün merdivenlerden inerken bir konuşma duydum"dedim ve o güne gittim.

☀️Merdüm-i Zenfira Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin