☀️Merdüm-i Zenfira

🚨14.Merdüm-i Zenfira, Komşu lafı

☀️Merdüm-i Zenfira

Ebû Hüreyre anlatıyor:

"Ey Allah'ın Resûlü! Canlılar neden (hangi maddeden) yaratılmıştır?" diye sordum. Resûlullah, "Sudan" buyurdu.

(Tirmizî, Sıfatü'l-cenne, 2)

14.Bölüm

Komşu lafı

Sabaha kadar gözüme uyku girmemişti. Dün olanları düşününce evde uyumak bile korku veriyordu.

Dün çay ve yemekten sonra bulaşıkları Melike ile yıkayıp odalara çekilmiştik. Uyumak için delicesine çaba gösteriyordum ama kapıda duran askılık bile silüet gibi duruyordu. İğne batıyorcadına yatak bana batıyordu. Allah'ım sen yardım et.

Yorganı kafama kadar çekip gözlerimi sıkıca kapadım.

.
Tak tak tak!!!

Bu seste ne? Saat kaç?

Gözlerimi araladığımda hava aydınlanmıştı. Namazdan sonra uyumuştum.
Yerimde kalkıp üstüme namaz elbisemi geçirdim ve yazmamı bağlayıp doğruldum.

Dün Alparslan ve Gökmen araçlarında uyumak için gitmişlerdi. Melike karşı odada ben de kendi odamda uyuyordum. Acaba onlardan biri mi geldi? Gözlerimi zar zor açarken kapıyı yarım şekilde araladım ve eğilip baktım. O sırada tam karşımda Muhtarı gördüm. Evet bu muhtar. Her sabah beni görmedikçe günü aymıyor mu bu adamın?

Gözlerim açılmış dikkatle bakarken elleri arkasında kaşları çatık halde boğazını seslice temizleyip yere tükürdü. Uyu yere tükürdü! Midem bulanmaha başlamıştı. Tiksinirce bakarken Muhtar bana dönüp "Öğretmen az çık konuşacaklarım var"dedi. Sesindeki emir verircesine vurguladığı tını ile kapının ardında durarak "Niye burada konuşamıyor musunuz?"dedim. Odun, silah yok mu?

Dün evde biri öldü sen de ben halledeyim!

Ona suratım beş karış bakarken bıyıklarını elleriyle düzeltip o büyük karnını öne iterek "Sen bilirsin"dedi ve başını dikleştirip "Öğretmen iki gün önce bir kaç kişi muhtarlığa geldi. Öğretmenin evine bir adam girip çıkıyor dedi...gözümle göreyim dediğim de dün bir olaylar oldu. Sokağa çıktığımda gördüm ki bir adam olmuş iki adam! Öğretmen burası adı, şerefi olan bir köy böylesi şeye müsade edemem"dedi. Ne? Bi-bir dakika bu da ne demek oluyor? Evine adam giriyor çıkıyor mu? Ba-bana ne demek istedi bu?

Şoka girmiş halde ona bakakaldığımda kapıda burnu havada biçimde beni izliyordu. Sen ne diyorsun ne adam? Ha söylesene sen ne diyorsun?

"Azelya!"

Arkamda gelen sesle bile kımıldayamadım. Melike yanıma gelip kolumu tuttuğu sırada kapıyı tamamen açıp "Sen bana ne demek istiyorsun? Açık açık söyle!"diye bağırdım. Bütün bedenim sinirden uyuşmaya başlamıştı. Durmayıp onun üstüne doğru yürüdüğüm de Melike birden beni tuttu. Şuna bak ya kapıma gelmiş bana ne diyor!

Geriye doğru bir adım atan Muhtar aynı şekilde suratı asılmış ve kaşları çatılmış halde durup "Öğretmen ben demedim! Köydeki ahali görmüş! Şu haline bakılırsa gerçeklik payıda var!"dediğin de bu kez durmadım. Sinirden soluyordum. Hızla eğilip elime soba için kapıya dizdiğim kütüklerden birini alıp "Bana baksana sen! Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Göstersene sen bana o köylüleri kimmiş bende göreyim! Şuna bak kalkmış sabahın köründe soluğu kapımda almış söylediğine bak!"diye bağırdığımda üstüne doğru gittiğim de yan tarafta gelen konuşma sesleriyle başımı çevirdim. O sırada çitlerin ardında iki kadın, üç adam vardı. Kapının arkasında konuşuyorlardı.