AYAYAYAY Ben geldim.
Medyada Savaş'ımla Alen'im varrrrrr.
Bunların eski fotoğraflarını paylaşmaya bayılıyorummmmmmmmmmmmmmmmm.Oy ve yorumları unutmayalım...
Oy sınırı 40
Yorum sınırı 20(Bazı minnoş okurlarım tek seferde hepsini atıyor ama onu bu sefer kabul etmeyeceğimi söyleyeyim:))
...
Furkan masadan kalkıp gittiğinde herkes gülmüş ve yemeklerine devam etmişlerdi. Dedem bana soru sorunca ona döndüm.
"Derslerle aran nasıl gidiyor güzel kızım. Sınav öğrencisi olduğunu söylemişti Murat."
Kafamı sallayıp dedemi onayladım. Evet sınav öğrencisiydim ama son 1 aydır çalışamıyordum. Derece yapmak istiyordum ama böyle giderse çokta bir şey yapamayacaktım.
"Evet dede. Bu aralar biraz boşladım ama döndüğümüzde Karan abim ile daha sıkı çalışmaya başlayacağız."
Karan abim bana bakıp gülümsediğinde bende karşılık verdim. Aklım hâlâ İnci olayında kalmıştı. Bunu abimden saklamaya hakkım yoktu. Öğrendiğinde bildiğimi de öğrenecekti büyük ihtimalle. O yüzden İnci'nin nasıl biri olduğunu fark etmeden ona her şeyi ben anlatmalıydım.
Sorun şu ki İnci'nin ne haltlar karıştırdığını ben de bilmiyordum ama çözecektim. Her şeyi neden yaptıklarını bulacak ve hepsine tek tek hesap soracaktım. Eğer abime İnci'yi anlatmakta kesin kararlıysam kendimle ilgili olan şeyleri de anlatmam lazımdı. Buna hazır hissetmiyordum. Elim kolum bağlanmıştı.
"Anne"
Duyduğum ağlamaklı çıkan çocuk sesi beni düşüncelerimden sıyırmıştı. Etrafıma baktığımda Gül yengeme doğru koşan bir bücür gördüm. Hem ağlıyor hem de büyük ihtimalle yeni kalktığı için gözlerini ovuşturuyordu. Yolun yarısında tökezleyince Burak abi hemen koşup onu kucağına aldı.
"Aslanım benim neden ağlıyorsun?"
Burak abi Fırat amcamın en büyük çocuğuydu ve Savaş'a o kadar benziyordu ki. Zaten onla beraber çalıştığını söylemişti ama ne yaptıklarından bahsetmemişti. Ben ne yaptıklarını sorduğumda ise ilk önce derin bir sessizlik olmuş sonra ise bir şekilde konuyu kapatmışlardı. En kısa zamanda bunu Savaş'a soracaktım.
"Abişş canavar vay yatağın altında."
Konuşması o kadar tatlıydı ki dişlerim kamaşmıştı. Çocukları çok severdim. Belki de kendi çocukluğumu yaşayamadığım içindi emin değildim...
"Yok öyle bir şey abim. Hem bunları daha önce de konuşmamış mıydık Ardacım?"
Kafasını usulca sallayıp Burak abinin göğsüne yaslandı. Fırat amcam sesini yükselterek konuştu.
"Canavar varsa biz oğlumu koruruz değil mi Savaş?"
Adının Arda olduğunu öğrendiğim çocuk Savaş'ın adını duyunca hızla başını kaldırıp etrafta onu aradı. Savaş'ı gördüğü gibi gözleri öyle bir parladı ki hızla abisinin kucağından inmek için çırpındı.
"Savaş gelmişş."
Koşarak Savaş'ın kollarına atladığında ben dahil herkes gülerek onları izliyordu. Savaş anında kollarını ona sarıp kucağına aldığında Arda Savaş'ın kucağında küçücük kalmıştı. Savaş'ı sevdiği o kadar belliydi ki bir anlığına bende çocukken onun yanında olsaydım benimde en seveceğim kişi o mu olurdu diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakladığın Bir Şeyler Var
Randomkitabım gerçek ailesi sandığı insanlar tarafından yıllarca şiddet gören bir kızın asıl gerçek ailesiyle tanışması ve onlarla yaşamaya başladıktan sonra iyiyce birbirine giren olayları konu alır umarım kitabı seversiniz.