Ayayayayayay Yeni bölüm geldiiiiiiiiii.
Medya= Giray Gökalp<3
Bölüm sınırı geçilmedi ama bazı aşklarıma söz verdim diye atıyorum ama lütfen bu bölümün sınırları geçilsinnnnnnnn. Medyada ki şarkıyıda kesinlikle açıp dinleyinnnnnnnnnnn
Bölüm sınırları
Oy, 80
Yorum, 45
Birde unutmadan söyleyeyim diğer kurgularıma da göz atmayı unutmayın lütfennnnnn.
Umarım bölümü severek okursunuz hadi başlayalım o zamannnnnn.
Açarak okumassanız çok üzülürümmmmmmmmm (İlk önce bunu iki kere dinleyin sonra medyadaki şarkıyı başlatın.)
...
Yazarın anlatamıyla
Tüm Akal erkekleri Caner'in aramayı sonlandırdığı gibi hızla arabalarına binip onlara atılan konuma gitmeye başlamışlardı. Nasıl birkaç saniyede tüm aile yıkılabilirdi? Bunu zaten daha önceden de deneyimliyen Akal ailesi bunu tekrardan yaşıyorlardı.
Alen'i daha yeni bulmuşken kaybetmekten deli gibi korkuyorlardı. Özellikle ona olan şeyleri öğrendikten sonra. Şimdi dünya üzerinde tek bir kişi bile onların öfkesini engelleyebilir miydi? Ona bunu yaşatanların cezasını çektirmelerini engelleyebilirler miydi?
Kimsenin gücü yetmezdi buna. Kimse Akal erkeklerinin dolup taşan öfkesiyle yarışamazdı. Onların bir kırmızı çizgisi vardı ve bu çizgi çoktan aşılmıştı. En önde giden arabada sadece Savaş varken hemen bir önceki arabada Karan, Aral ve Çağan. Onların arkasındaki ilk arabada Murat Akal, Demir ve Doruk varken ikinci arabada Buğra ve Bora vardı. Elbette sadece 4 arabadan ibaret değildiler. Onların ardından gelen 7 arabadada Akal erkekleri vardı.
Hepsinin telefonundan bir anda Alen'in yüzü belirdi. Bir sandalyeye bağlanmış, dudağını kan kaplamışken gözleri dolu doluydu. Herkes nefesini tutmuş ve olacakları bekliyorlardı. Ama bir süreden sonra fark ettikleri şeyle hepsinin boğazına bir yumru oturdu.
Alen'in bağlı olduğu yer her geçen saniyede hızlı bir şekilde suyla doluyordu.
O anda hepsi sinirden deliye dönerken içlerindeki korkuya da engel olamıyorlardı. Deli gibi korkuyorlardı onu kaybetmekten. Düşüncesi bile tüm Akal ailesinin nefesini kesmeye yetiyordu.
"Baba bir şey yap."
Demir dolu gözlerinin ardından konuşurken Murat Akal'ın daha fazla gaza basmaktan başka elinden hiçbir şey gelmiyordu. Doruk'un halini sorarsanız oda hiç iyi değildi. İlk defa bir çıkış yolu bulamadı. Her zaman bir yolunu bulan Doruk ilk defa eli kolu bağlı kaldı.
Bu arabada hal böyleyken Karan'ın arabasında da ondan farklı bir durum yoktu. Karan hızla arabayı sürerken gözü her saniyede bir kardeşine dönüyordu. Direksiyonu o kadar sıkıyorduvki bir an kırılacaklarını bile düşünmüştü.
"ALEN! DUYUYOR MUSUN BENİ ABİCİM? KORKMA GELİYORUZ ABİM. GELİYORUZ."
Çağan kardeşinin duymayacağını bile bile akan göz yaşlarının ardından konuşmaktan, ona seslenmekten bir an olsun vazgeçmiyordu. Bu daha çok kendine kabul ettirmek gibiydi. Aral ise yumruklarını sıkmış abisinin çaresiz seslenişlerini, kardeşinin ağlamaklı yüz ifadesini izliyordu. O an nefesinin kesilmesini istedi. O an zaman dursun da kardeşine hiçbir şey olmasın istedi. Ama olmadı. Video'nun altında olan sayaç devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakladığın Bir Şeyler Var
Acakkitabım gerçek ailesi sandığı insanlar tarafından yıllarca şiddet gören bir kızın asıl gerçek ailesiyle tanışması ve onlarla yaşamaya başladıktan sonra iyiyce birbirine giren olayları konu alır umarım kitabı seversiniz.