Yeniden Bölüm 26

4K 261 67
                                    


Ayyyyy çok geç attım herkese özürlerimi iletirim.

Oy ve yorumları unutmayalım lütfen.

Ay ay ay birde tiktok hesabına girip bakın. Lütfen lütfen lütfen

Hesap adı= Aryelis1823

Unutmadan hepinizin bayramı kutlu olsunnnnnnnnnnnnn

Meday= Çağan ve Alen

Kocaman öptüm muackkkkkkk

...

Çağan'ın anlatımıyla

Saatlerdir bir an olsun gözlerimi çevirmeden kucağımdaki güzelimi izliyordum. Uçak yolculuğumuz bitmiş ve şu an arabada eve doğru gidiyorduk. Sonunda İstanbul'daydık.

Kafasını bilinçsizce göğsüme yaslamış derin bir uykuda olan Alen'ime baktım tekrardan. Zaten gözlerimi hiç ayıramamıştım ki ondan. Elimi yüzüne getirip yavaşça parmaklarımla yanağını okşadım. Burnumu tekrardan saçlarına götürüp onun mis kokusunu içime çektim.

Nasıl dayanmıştı bunlara? Daha 17 yaşındayken bir kadının yaşayabileceği en iğrenç durumu yaşamıştı. Şimdi bile küçücükken o zaman nasıl kıymışlardı Alen'ime. Ona bakarken kılına zarar gelecek diye ödüm koparken nasıl yapmışlardı ona bunu?

Peki ya üvey annesi? O bir kadın olarak nasıl izin vermişti buna? Hiç mi o daha küçücük dememişti? Ama onlara hepsine ödetecektim bunları. Kardeşime bu yaptıklarının hepsinin bedelini ödeyeceklerdi. Özellikle o oruspu çocuğunu sikerek öldürecektim.

"Uyuyor mu hâlâ?"

Savaş abimin sesiyle kafamı kaldırıp ona baktım. Dönüşte tekrardan onun arabasına binmiştim. Diğerleri de bizle gelmek istesede Alen'in uyanma ihtimaline karşı onlara izin vermemiştim.

"Evet uyuyor."

Sesim fazlasıyla kısık çıkarken Savaş abim kafasıyla beni onayladı.

"Serumun etkisi yüzünden olmalı. Eve gidince yeniden serum taksak iyi olur kendini toparlamaya ihtiyacı var."

Abime hak vererek tekrardan güzelime döndüm. Abim söylemese bile zaten eve gidince ilk işim bu olacaktı. Eğilip burnunun ucundan öpünce mırıldanıp yerinde kıpırdandı. Onun bu huysuz halleriyle yüzümde tebessüm oluşurken kendimi tutamayıp boynundan uzunca öptüm.

"Abi?"

Gözlerini açmadan konuştuğunda yüreğim yandı sanki. Sesi bile o kadar yorgun geliyordu ki her saniye vicdan azabından kavruluyordum.

"Abin kurban olsun sana. Ohh mis kokulum benim."

Tekrardan boynundan öpünce Alen'in belli belirsiz sesini duydum.

"Allah korusun."

Uykulu olmasına rağmen böyle söyleyince tatlılığından dişlerim kamaştı. Savaş abim duydumu diye bakmak için kafamı kaldırınca onunda gülümsediğini gördüm. Araba durduğunda geldiğimizi anladım.

Abim arabadan inip benim tarafıma doğru gelirken boşta olan kolumla Alen'in üzerindeki ceketimi sıkıca örttüğümde abim kapımı açmıştı.

"Saatlerdir kucağında bırak odasına ben götüreyim."

Kafamı anında hayır anlamında salladım. Ondan ayrı kalmak istemiyordum. Sanki biraz bile uzağımda olunca nefes alamazmışım gibi hissediyordum. Onun bana ihtiyacı var mıydı bilmiyorum ama benim ona ihtiyacım olduğu kesindi 

Sakladığın Bir Şeyler VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin